Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazı acılar var. Hayat karşısında boynumuzu eğdiren, düşman karşısında diz çöktüren türden. İşte o acıların karşısında kelimeler kifayetsizdir. Gaflete düşmüş kindar yürekler, iyiliğin karşısında dilsizdir. Ne kadar savaşırsan savaş, bazen gücün bile kimsesizdir. Ve ölümün karşısında çoğu zaman, cesaret bile çaresizdir.
Reklam
İnsanlar ön yargılarından kurtulmalı, ilkeleri zamanın ruhuna uygun bir şekilde yaymalı, gençliğin eğitimini üstlenmeli, en akıllı insanlarla kopmaz Bağlar kurmalı, batıl inançların, inançsızlığın, aptalca davranışların üstesinden cesaret ve akılla gelmeli, bize ülke birliğiyle bağlı, yetki ve güç sahibi insanlar yetiştirmeliyiz
Sayfa 647 - Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu
Ne kadar rahatlardım... hissettiklerimi birine anlatmaya cesaret edebilseydim.
Sayfa 808Kitabı okudu
Tanrı'ya ya da başkalarına değil, kendime dua etmeliydim. “Arturo, koçum. Sevgili Arturo. Haksız yere ne kadar çok acı çekiyorsun, evladım. Ama cesursun, Arturo. Yaptığın binlerce fethin izlerini taşıyan yiğit bir savaşçıyı anımsatıyorsun bana. Ne cesaret! Ne asalet! Ah, Arturo, ne kadar muhteşemsin aslında! Seni çok seviyorum, canım Arturo’m, yüce ve kudretli tanrım benim. Ağla öyleyse, Arturo. Bırak aksın gözyaşların, çünkü zor bir hayat seninki, sonuna dek acı veren bir savaş ve bir tek sen biliyorsun bunu, sadece sen, tek başına dövüşen harikulade savaşçı; gözüpek, dünyanın bugüne dek eşini görmediği büyük kahraman.”
Hiçbir halkın kadını Türk kadını kadar fedakar olmamıştır!
Gazetelerin koymaya cesaret ettikleri telgraf şuydu:"Çanakkale müdafaasını yapan şehitlerin muazzez ruhları önünde Türk kadınlığına ve medeniyet alemine hitap ediyoruz. Limanımıza girdiğini gördüğümüz ahenin kalelerin karaya çıkardıkları yarım milyon askeri denize döken milletimizi mağlup adletmiyoruz. Peçelerimizi yırtan, sonra da cihan hürriyeti namına savaş ilan edenlere teessüf ediyoruz. Milli hukukumuzu ve ismetimizi muhafaza edecek hükümet ve erkek yoksa biz varız."
Reklam
Bozuk değilmişiz :)
Sevgili “Çok Hissedenler” ; siz bozuk değilsiniz, bir ıssız adada da değilsiniz. Limbik sisteminiz, mizacınız veya öğrenme geçmişiniz nedeniyle oldukça hassassınız. Sizin yerinizde olmak ve duygusal mekanizmanız açıldığında karşılaştığınız şeyle yüzleşmek cesaret ister. Kronik duygularınız, ne kadar bunaltıcı olursa olsun, sizi tanımlamaz; tıpkı sokakta yürüyen bir savaş gazisinin baktığı her yerde tehlike algılamasının onu tamınlamadığı gibi. Sadece öyle olur.
Peki buradaki cevapların bir kısmının tersinin olabileceği aklınıza gelir mi? Aynı bünyede bu kadar hassasiyetin ve güzelliğin yanında toz, toprak kirlilik, cesaret, güç, mücadele, savaş, çelik gibi irade ve hatta bir asker gibi kendisini ve başkalarının hayatını koruyabilme becerisi mümkün müdür? Neden olmasın? Bir kadın asker olursa tüm bunların bir arada bulunması mümkündür.
Bir savaş güçle kazanılmaz. Ordu, silah, para, güç... Bunların hiçbiri değil; ancak cesaret ve zekâ zaferi sunar.
Sayfa 255Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.