Kurtuluş Savaşı'ndan sonra İzmir'e yerleşti. Ömrü boyunca dağlarda kelle koltukta yasayan, cambaz gibi at binen adam, tramvaydan inerken düştü, demir tekerleklerin altında kaldı.
Bacaklarını kaybetti. Tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.
Sana hiç bahsetmemiştim ama, muhakkak duymuşsundur: Evliliğimizin
dördüncü yılında Nazlı, evi terk etmişti. Nasıl derler, bir başkasına
kaçmıştı. Acıklı bir durumdu. Ne yapacağımı bilmeden odalarda dolaşıp durdum.
Karımın resimlerine baktım. Bir şeyler yapmak, birilerine gitmek, ne bileyim
dert yanmak, ondan şikayet etmek, bana yapılan bu
1914 savaşında şehir dolusu aydın kaybettik. O savaşı yedek subaylar yaptı. Yedek subaylar yani entelijansiya. Sonra Sevr ve Lozan.. Mustafa Kemal 150 aydını mektepten talebe kovar gibi sınır dışı etti. Zaten memlekette düşünen adam sayısı da aşağı yukarı o kadardı. -Sonra sol cenaha döndü, onları da, kırkayak tepeler gibi, ezdi.Cavit beyi astı. Sonra filozof istiyoruz. Kuzum ne filozofu?
Demokrasi kahramanı İnönü beş hocayı kürsüsü ile beraber uçurdu.
Cemil Meriç – Jurnal
" Yüzüm eskiyor...
Bakışlarımda gitgide solan bir yaşam var . Siyah beyaz bir fotoğrafın kırışıklıkları değiyor yüzüme . Savaşı senin saçlarında kaybettim . Şeytan alın yazımdan ganimet topluyor şimdi."
Yüzüm eskiyor...
Bakışlarımda gitgide solan bir yaşam var. Siyah-beyaz bir fotoğrafın kırışıklıkları değiyor yüzüme. Savaşı senin saçlarında kaybettim. Şeytan alınyazımdan ganimet topluyor şimdi.