Düşünce efendidir. Düşünce insan hayatındaki en baskın faktördür. Batı düşüncesi veya Doğu düşüncesi diye bir şey yoktur; sadece farklı şekillerde ifade edilen düşünce vardır ve o yine düşüncenin hareketidir. Düşünce tüm insanlıkta ortaktır, en ilkelinden en gelişmişine kadar. Düşünce, insanı aya çıkardı; düşünce, atom bombası yaptı. İçinde kutsal sayılan her şeyle bütün tapınakları, büyük katedralleri, ayrıntılı ritüelleri, dogmaları, inançları, imanı ve benzeri şeyleri üretti. Bilgisayarları ve onların kullandığı programları geliştirdi. Sayısız değişik yolla insana yardım etti ama aynı zamanda savaşları ve ölümün bütün araçlarını besledi. İdealleri, muazzam şiddeti, işkenceleri hayata geçirdi, insanlığı ülkelere, sınıflara ve sayısız dinlere böldü, insanı insana kırdırdı.
Sayfa 48 - Omega yayınlarıKitabı okudu
İsmet Özel, Şiirleri ve Görüşlerinin Çelişkisi Üzerine
İnsanların gerçekten kör olduğu, yollardan sayısız Godiva'nın geçtiği de bir vakıadır. Hakikatin derin kıvrımlarını dil kumaşının yüzeyine döken vasatlığın temellük ettiği her şeyi ahmakça bir anlayışsızlığa teslim ettiği dönemleri vardır, her şey sıradanlaşır o vakitler, enflasyona uğrar vaktiyle nadirattan sayılan şeyler.. Hem az sayıda Gradiva hiç sayıda körle karşılaşılsa da, her yerde, her zaman, herkesin hayatında doğrulanabilir şeyler de değildir bu gibi şeyler. Şiirin bilgisi, hayat bilgisi de hayat tecrübesi de içerir büyük ölçüde -eğer kastedilen buysa-, ama kutsanası derinlikte gayya kuyuları değildir hiçbiri; zamana ve insanlığa konuşan metinler, sesler yakalamalı, zamana direnen güçte.. dahası, hikmetli bilgi, kadim bilgelik, irfana yelken açmış zihin başka şeydir, şiirle bütün bir hayatın zengin karmaşasını belgeleyebileceğini iddia etmek başka. Sence de eğer gerçekten hayattan bir şey öğrenmiş ve bir şeyleri "kamilen" bilmiş olsa idi İsmet Özel gibi bir engin yürek/bir dahiyane zirve onca hikmetli kelam ettikten sonra hamasetin sığ kıyılarında bulabilir miydi kendini? Son olarak; evet, "ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur", fikirle, kelimeyle, düşle başı pek hoş olmayanlar için.. Prof. Dr.
Hüseyin Köse
Hüseyin Köse
Reklam
Halbuki eğer Kur'an'ın tanımladığı ve istediği gibi Müslüman olunacaksa; insanlık için hakikatin öznesi olunacaksa, beşeri bir unsur olan kültür, Kur'an'a rağmen hayatın ilkesi, ölçüsü kılınmamalıydı. Kültürel unsurlar, Kur'an'ın getirdiği ilkeleri iptal etmemeli veya değiştirmemeliydi. Kur'an, kültürün
Sayfa 76 - Pınar Yayınları
192 syf.
·
Puan vermedi
NAMAZ - İslam’ın beş temel esasından biri olan beş vakit namaz, büluğ çağına gelmiş akıl sahibi her müslümana farzdır. Namazı “gözümün nuru” (Nesâî, İşretü’n-Nisâ, 1) diye niteleyen Peygamberimiz, “Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir?” sorusunu, “Vaktinde kılınan namaz” (Buhârî, Mevâkıt, 5) diye cevaplamıştır. Namaz, Allah’ı zikirdir. Zira
Bir İnkılaptır Namaz
Bir İnkılaptır Namazİhsan Şenocak · Hüküm Kitap · 20181,356 okunma
Gözleri parmağındaki yüzüğe kaydı ardından "Benim bileklerimde kelepçeler var, sevgili avukat ve elbet bir gün çıkar," dedi. Gözleriyle yüzüğümü işaret etti. "Ama görüyorum ki senin de ruhun kelepçeli. Hangimiz daha berbat durumdayız iyi düşün." Kaşlarım çatıldı ardından elimi aşağıya indirerek "Küstah, saygısız, terbiyesiz herif," dedim hiddetle. Sırıtıp "Sayılır," dedi ardından çenesiyle elimi işaret etti. "Yüzüğün ağır geliyorsa bana ver, onu eritip anahtar yapar, kelepçelerimi öyle çıkarırım. Göz kırptı. "En azından daha önemli bir işe yarar."
Bilinen tarih boyunca,olasılıkla Neolotik Çağ'ın sona ermesinden bu yana ,dünyada üç tür insan olagelmiştir:Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar,sayısız ad taşımışlar,sayıları ve birbirlerine karşı tutumları çağdan çağa değişmiş, ama toplumun temel yapısı hiçbir zaman değişmemiştir.
Sayfa 214 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
540 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.