"bir iyimser der ki; bana bak, dünyaya bak, ne kadar da güzel değil mi? ne güzeller güneş ışığı,dağlar, vadiler, nehirler.. ne güzel tüm bunlar. ama bir seyir kutusu mu ki, bir sahne midir ki dünya? bu şeyler bakilasidir, varolasi değil...
ama bu denli övülen bu duruma baktığımızda, o şeyde yaşayan insanların haline baktığımızda, görüyoruz nasıl da hassasça, nasıl da sarıyor onları acı ve kendisini sonra akilliliga donusturuyor bu acı. bu acının sonuclariysa bencillik ve ızdırap. bizeyse görüldüğü gibi sadece trajediler ve komediler için malzeme bırakıyor"