Schopenhauer’e göre;
İnsanlar mutluluklarını üç olası kaynaktan alırlar: biri sahip olduğu şey, biri temsil ettiği şey ve diğeri ne olduğu. İkinci kaynak çok tercih edilir. Zenginlik deniz suyu gibidir: ondan ne kadar çok içerse, o kadar susar. Mutluluğunu şan ve şöhrette arayan, hayatını başkalarının ellerine bırakır. Mutluluk sadece kişinin kendi kişiliğinde bulunabilir. Ve anlamlı bir yaşam, (tercihen yalnızlık içinde yaşanan) entelektüel bir yaşamdır. Öyleyse hayat mutluluğun peşinden koşmaktan değil, acıdan kaçınmaktan ibarettir. Ama aynı zamanda, determinizm tarafından da kuşatılmıştır:
"Öte yandan, bir aptal, hurilerle çevrili cennette yaşayacak olsa bile, ölümüne kadar aptal, bir hödük olarak kalır." Schopenhauer her zaman iki kafadadır: kişiliğinizi geliştirin, ama aynı zamanda bunun imkansız olduğu da ortaya koyuyor.