Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şebinem

Şebinem
@sebnematyy1
İnsan kaynakları
Lisans
9 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
"bir kadının,hayatının bazı anlarında istemeden ve farkında olmadan bazı gizli güçlerin esiri olabileceği gerçeğini reddetmesinin altında; insanın kendi iç güdülerinden,doğasındaki şeytanlıklardan korkmasının yattığını, bazı insanların kendilerini "kolay baştan çıkarılanlar"dan daha güçlü,daha namuslu,daha temiz hissetmekten zevk aldıklarını söyledim."
Reklam
O mavi gözlü bir devdi, Minnacık bir kadın sevdi. Mini minnacıktı kadın. Rahata acıktı kadın yoruldu devin büyük yolunda. Ve elveda! deyip mavi gözlü deve, girdi zengin bir cücenin kolunda bahçesinde ebruliiii hanımeli açan eve.
“Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır. Bu da gösterir ki, zaman ve mekan, insanla mevcuttur.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bazen düşünürüm, ne kadar garip mahluklarız ? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?”
Sayfa 29
“Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğunu hiç bilmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.”
Reklam
“Şimdi dünya herkesten yapılmış bir gönül yorgunluğu. Şimdi dünya soğuk. İnsan büyüdükçe bir bir ayrılıyormuş sevdiklerinden. İnsan güzellikten önce korkuyu görüyormuş. Şimdi dünya eşiklerde bir salkım gözyaşı. Kimse odalara sığmıyor. Yollar bir yalnızlık ıslığı. Herkes topuklarında bir tomurcuk arzusuyla uyuyor. Şimdi dünya başsız sonsuz bir alın çizgisi. İçinde bütün kadınlardan bir anne. İçinde bütün babalar sigara dumanı. Sen bir basma entarisin ki gittiğin her yer eteklerinde çiçekleniyor. Gülmüyorsun da gökyüzü yıldızlarını döküyor üstümüze. Kömür kokularını sevdiğim kadın, sen ne zaman büyüdün. Ne zaman bütün şarkıların kederi oldun. O yoksulluk içinde bizi ne zaman doğurdun. Nasıl sevdin bu kadar yalan insanı. Köpükler, gamzeler, menevişler… ölümü nerende sakladın. Şimdi dünya evlerde bir ayrılık ayini.”
Sayfa 44
“ Belki yarın sabah soğukta uyanmak anlamlı olur, sana çay pişirmek gibi. Ayaklarımın ucuna basarak yürürüm yataktan kalkınca. Tahtalar gıcırdar. Hayır, öğrenirim zamanla hangi tahtaların ses vermediğini. Sonra ne yaparım ? Uyanmadı, çayın hazırlandığından haberi yok diye sevinirim. Bütün hayatımı en ince ayrıntılarına kadar hesapladığım İyiliklerin hayaliyle geçirdiğim Albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum...”