Oku!
“İnsanlar arasındaki fark, onların aptallık derecelerindedir. Bazıları daha
akıllıdır. Bir diğeri daha az akıllıdır. Bir üçüncüsü ise tamamen aptaldır. İnsanın
daha akıllanması için iyi seçilmiş kitaplar okuması gerekir. Kara Büyü ve
bilmem daha neler? Bütün kitapları okumalısın. O zaman aralarında iyisini,
doğru olanını da bulursun.”
Sürekli bana, “Oku!” derdi. “Eğer kitabı anlamazsan, yedi defa daha oku, yine
anlamazsan, on iki defa oku!”
Dünyaları Dolaşan
Deve kütüphanesinde çalışmaya başlayınca ikinci el kitapların aslında her zaman hareket halinde olduklarını anladı. Yeni kitaplarınsa durağan olduğunu. Çoğu insanın kütüphanesini süslemek için var olan süs eşyaları olduğunu. Yeni kitapların ikinci ele düştüklerinde sayısız okuyucuya doğru daha hızlı yol almaya başladığını gördü sonra. Çünkü daha ucuzdu, seçilmiş ve sayısız okuyucu tarafından onaylanmıştı. Dokunduğu her okurun yüreğinden farklı mağrifetler, tecessüsler, pişmanlıklar ve umutlar taşıyan ikinci el kitaplar, bu kadar farklı duyguları ve yükü taşımaktan mutlu ve yorgun bir biçimde bir dünyadan diğerine seyahat ediyorlardı.
Sayfa 104 - ÖtükenKitabı okudu
Edebiyat Öğretmeni mi, Edebiyat Memuru mu?
Son günlerin edebiyat gündemine oturan "failatun failün” problemini çeşitli boyutlarda tartıştık. Çok samimi gözlemim şu: Divan edebiyatıyla ilgili kitaplar eskisinden daha çok satmaya başladı.
Peki, sorunu çözebildik mi?
Bizce buradaki sorun, bir divan edebiyatı eğitimi yahut divan edebiyatını dışlama sorunu değil, tamamen bir öğretmen sorunudur. Ortaöğretimde edebiyat ders kitaplarının tamamı günümüz edebiyatçılarından seçilmiş metinlerle doldurulsa ve divan edebiyatından yalnızca birer gazel bulunsa, eğer öğretmen iyiyse, kırk beş dakikalık bir tek ders, öğrencilerin divan şiirini tanımaları ve tabii ki sevmeleri için yeterlidir. Ama eğer bunun tersi olsa, ders kitaplarının her yerini kasideler, gazeller, rubailerle doldursanız, değil divan edebiyatı, çağdaş edebiyattan bile uzaklaşan nesiller yetiştirirsiniz.
Edebiyat öğretmenlerimiz lütfen alınmasınlar. Yalnızca kendilerine şu soruyu yöneltsinler: Ben şu hâlimle bir edebiyat öğretmeni miyim, yoksa edebiyat memuru mu?
Sayfa 19 - KAPI YAYINLARIKitabı okudu
"İnsanlar arasındaki fark, onların aptallık dereceleridir. Bazıları akıllı, bazıları daha az akıllıdır. Bazıları da tamamen aptaldır. İnsanların akıllanması için iyi seçilmiş kitaplar okuması gerekir. Kara büyü ve bilmem daha neler? Bütün kitapları okumalısın. O zaman aralarında iyisini, doğru olanını da bulursun."
Sayfa 103 - Antik Dünya KlasikleriKitabı okudu
Kitaplar ve insanlar konusunda bilgili kişi, az sayıda seçilmiş arkadaşıyla birlikte olmadıkça pek hoşnut değildir.
Sayfa 39Kitabı okudu
°•○● Kitaplar ve insanlar konusunda bilgili kişi az sayıda secilmiş arkadaşlarıyla birlikte olmadıkca pek hoşnut değildir
Sayfa 40 - BiblosKitabı okudu
SUNUŞ
Çevirmenliğe adanmış bir hayat mıdır benimki? Bilemeyeceğim çünkü şöyle düşünüyorum: Ülkemizde tiyatroculuk yapmış binlerce insan vardır, bunların büyük çoğunluğu yalnızca "tiyatroculuk yapmış" İnsanlardır, oysa, örneğin, Muhsin Ertuğrul için "hayatım tiyatroya adamış" biriydi diyebİliyoruz. Demek ki yalnızca bir işi
Sayfa 9 - TEKİN YAYINEVİ, Birinci Baskı, Ekim 2019
“İnsanlar arasındaki fark, onların aptallık derecelerindedir.
Bazıları daha akıllıdır. Bir diğeri daha az akıllıdır. Bir üçüncüsü ise tamamen aptaldır. İnsanın daha akıllanması için iyi seçilmiş kitaplar okuması gerekir.
"Doğru yönlendirilmiş ahlaki eğitim ve iyi seçilmiş kitaplar, yanlış eğitim verilmiş cahil kişiler üzerinde bile olumlu etki yapar."
Konuştuğumuz Kitaplar ve (Konuşmadıklarımız)
Çeşitli sohbetlerde, mesela bir davette dört-beş kişinin şu ya da bu roman hakkında diğerlerinin fikrini sorduğu ve başka kimsenin kitabı okumadığına kimbilir kaç kez şahit olmuşuzdur. Hatta veya belki de özellikle çok okuyan insanlar arasında çoğu kez hepimizin okuduğu, yakın tarihte basılmış tek bir kitap bulmak bile zordur. Sohbetin devamı gelmez, edebiyat bizi bir araya getirmeyi başaramaz, bir tartışma doğmaz. Ya da hakkında konuşulabilecek bir kitap bulmak için satış rekorları kıran ya da medyada şişirilmiş kitaplardan birine başvurmak zorunda kalırız;
okumuş olalım olmayalım, neredeyse hakkında konuşacak yetkiyi kendimizde bulduğumuz bir kitap: Underworld, Ejderha Dövmeli Kız, Vampirle Görüşme, Kavgam. Bunlar kaliteden, hatta Knausgaard'ın kitabı diğerleriyle aynı düzeyde olmadığından satıştan bağımsız olarak-adeta diyalog için seçilmiş olan kitaplardır; belki tam da çoğu kez hepimizin okuduğu bir kitabı bulmak utanç verici derecede zor olduğu için. Bu durumda diyalog Tristram Shandy ya da Tess'te olduğu gibi "kendiliğinden" oluşacağına, bir ölçüde bize dayatılmıştır.
