Panik
Akşam karanlığında kavak ağaçlarının sallanması, karaağaçların titremesi, ormanda duyulan bir çatırtı, bir kayanın kopup yuvarlanması, bütün bunlar Pan’ın oracıkta olduğunu diye bildiren birkaç işaretten başka bir şey değildi. Öküzler, keçiler duydukları ani gürültüler, beklemedikleri yaygaralar karşısında darmadağın olarak, çıldırmış gibi koşmazlar mı? Çobanlar bile bu düzensiz kaçışdan ürkerler, korkarlar, onlar da düşünmeden koşar, durmadan kaçar, hayvanların arasına katılırlar, onlar da deli gibi koşarlar. Bu “panik”tir yani Pan’dan gelen korku ve dehşet 
Adı, Muhammed, lakabı Celaleddin'dir.
Sayfa 31 - Ötüken - 3, Basım - 1999Kitabı okudu
Reklam
Atina şehri
Poseidon ile Athena şehre kendi isimlerinin verilmesini istiyordu. Nerede ise kavga edeceklerdi. Bunun üzerine Zeus işe karıştı, onlara dedi ki; “ikinizden hanginiz insanlığa daha elverişli ve daha faydalı bir iş yapabilirse Kekrops’un kurduğu şehre onun adı verilsin” ... Poseidon elindeki üç dişli yaba ile deniz kenarındaki kayaya vurdu. Oradan azgın bir at çıktı. Sıra Athena’ya gelmişti. O da elindeki yaldızlı mızrağı yavaşça yere dokundurdu, oradan dalları pıtırak gibi olgun meyvalarla dolu gümüş yapraklı güzel bir zeytin ağacı bitti. Bu, barış sembolüydü. İnsan ve leşleri ile dolu savaş meydanlarında harp arabalarını sürükleyecek olan at hiçbir zaman zeytin ağacı kadar faydalı olamazdı. Gerçekten barış insanlar için savaştan hayırlı idi. Tanrılar heyecanla Athena’yı alkışladılar, şehre onun ismini verdiler
Mitoloji bilinmeden unlu ressamlarin tablolari anlasilmaz, muzeleri susleyen heykeller seyredilemez. Mitoloji bilinmeden klasik eserler okunamaz.
Gerçekten Zaman bir taraftan yaratır, bir taraftan mahveder
“ İbadet ile ubudiyet arasındaki farkı, mekanı cennet olsun, Şefik Can Dedem vaktiyle şöyle açıklamıştı: Arifler ibadet ile bu diyeti birbirinden ayırmışlardır. İbadet, vazife ile yapılan, zahmet ve külfete bağlı bir takım hizmetlerdir. Bu abitlerin, zahitlerin işidir. Ubudiyyet ise, vazife sayılarak zoraki yapılan hizmet değildir. Hakk’a karşı duyulan sevgi ve zevkle, canla başla yapılan kulluktur. Bu ibadet, aşıkların ibadetidir birinci ibadette korku esasken bir, ubudiyette aşk esastır.”
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
“Aşkın şerhi için ne türlü açıklamada bulunsam diye düşünürken aşkın tesirine kapılınca söylediklerimden utanırım. Mevlana
İnsanoğullarının hepsi, tek bir vücut hâlinde olgun bir insanın varlığında toplanmış gibidir. Fakat neden böyle şaşıyız? Aynı vücudun birer uzvu olduğumuz hâlde neden zengin, yoksulları hor görür? Mevlana
“Sen dışa, etrafına bakacak olursan burada, çeşit çeşit renkte, çeşit çeşit dil konuşan acayip insanlar görürsün. Allah, Kur’ân’da ‘Rabbine dön!’ (Fecr Sûresi, 28. âyet) diye buyurdu. Rabbe dönmek, insanın kendi içine dönmesi, daha doğrusu insanın kendi dışında bulunan insanları değil, kendi içinde bulunan insandan başkasını bulması, görmesi demektir.” _Mevlana_
“Eğer sen aşk yolunda yürürsen yolunu açarlar. Eğer bu uğurda yok olursan senin yokluğunu varlığa çevirirler. Benliği, gururu, ayak altına alırsan, mânen o kadar büyürsün ki dünyalara sığmazsın, işte o zaman seni, sensiz sana gösterirler.” Mevlana
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.