Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seher Kayaalp Köksoy

Seher Kayaalp Köksoy
@seherkayaalp
Kurgu bir örümcek ağı gibidir; belki birbirine çok hafif bağlanmış, ama yine de hayata dört köşesinden bağlı. Virginia Woolf
Sayfa 5 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Müslüman, İslâm'ı öyle sağ ve diri, canlı yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin.
Sayfa 61 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Müslümanların kendine dönüşmesi, başka bir kültüre dönüşmelerinden daha güç ama tek kurtuluş umutları olacaktır. Bu, ne bir doğal gelişme ile ne de bir devrimle olabilir. Bu, olsa olsa, üstün, derin ve samimi bir sesin çağırışıyla başlayan köklü bir dirilişle olur. Bunun şartları yeni bir diriliş kadar komplekstir. Ama, baharda toprağın kabarışını hiçbir güç durduramaz ve geri çeviremez. Sabah geldi mi uyuyan bir can her canlı da mutlaka uyanacaktır. Sûr çalındı mı bütün ölüler de dirilecektir. Yaratıcının vâdettiği geri döndürülemez bir kader şartı ve dönümüdür bu.
Sayfa 59 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Müslüman babadan ve Müslüman anadan gelen, dünya kütüklerine Müslüman diye kayıtlı, birbirini Müslüman adıyla çağıran, ama İslam hariç, kaç yol ve yön varsa o yöne doğrulan ve yola dalan, kurt görmüş koyun sürüsü gibi bir doğuya bir batıya koşuşan Müslüman kütleyi İslâm , yeni bir dirilişe çağırıyor. Bir paradoks dilini kullanarak diyelim vakit gelsin görelim, Müslümanlar İslam'ın çağrısına kulak verecek mi?
Sayfa 56 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Şair, geleceği bugüne çeker. Bizden birkaç yüzyıl ileride yürür.
Sayfa 47 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İslâm düşünmenin yolunu kesmemiştir. Asıl biz düşünmeyi durdurduğumuzdan İslâmla olan ilişkimizi gevşettik, hatta yer yer kopardık. İslâma olan aşkımızı yitirdik düşünme bağımsızlığımızı yitirdik. Zekâmızı kör bir ezbercilik batağına sapladık. Değer hükümlerimizi bir misyoner mantığının ağına taktık. Klasik kültürümüzü müsteşriklerin yorumuna ısmarladık. Hâfıza, ancak tarihin mirasını canlı tutmak için gerekli iken, batı kültürünün deşeleriyle doldu.
Sayfa 33 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Düşünmek... Bu, insanoğlunun en değerli özelliklerinden biri olan kabiliyetini geliştirmek...İşte bu tarihî dönemde, İslâm aydınına düşen büyük ödev. İslâm düşünmeyi, insana sürekli olarak bir ödev bilmiştir. Kur'an, yüzlerce ayette, bu ödev üzerinde durur. Düşünmeye çağırır. Işığa koşan Bir kelebeğin o telâşlı halinden, geceyi bir dalgayı yararcasına aşan yarasadaki o radarla yürüyüşten, baharda gülün birdenbire açılışından, sonbaharda bütün bir tabiatın ölüşünden, evrensel bir kefen gibi varlığı bürüyen kıştan, peygamberleri dinlemediği için zamanın kılıcıyla toza ve küle çevrilen medeniyetlerden, ölümden ve ölüm ötesinden, mezardan, doğumdan ve çocuktan, yeraltından, ayın üstündeki altın tozlara kadar düşünmek, insana yaratıcı tarafından bağışlanan en soylu bir özellik değil midir?
Sayfa 33 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
İslam'ın dirilişi deyimi ile şüphe yok ki İslam halklarının dirilişini söylemek istiyoruz. Yoksa İslam prensiplerinin değil. Çünkü İslâm prensipleri hiçbir zaman ölmemiştir ve ölmez, her zaman için dipdiridir, ezelî ve ebedîdir.
Sayfa 11 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
İslâm ülkeleri bütünleşir ve dünya önüne bütün gücüyle çıkabilirse milletler arası tarihî kan davaları son bulur. Avrupa'nın bugüne kadar İslâm dünyasında uyguladığı makyevelik usuller bir son bulmazsa, bu, bizim kadar ve hatta bizden çok (çünkü artık İslam'ın uyanışını hiçbir engel durduramayacaktır.) Kendisi için "basübadelmevtsiz ölüm" olacaktır.
Sayfa 11 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
"İnsanın aklındakiler, vücudun ölümüyle birlikte öylece, hiçbir şey olmamış gibi yok olup gidiyor mu acaba?"
Sayfa 79 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
"Minnettarlık karşındakini silahsız bırakabilir."
Sayfa 245 - Yeni KitapKitabı okudu
"Hiç kimsenin görmediği yaralardan bahsetmek çok daha zor."
Sayfa 178 - Hep KitapKitabı okudu
"Daha kısa da olsa hayat hayattır, Henrietta Abbott," dedi." Buna epey kafa yordum. Daha kısa bir hayat kısa süre yanar ama ateşi daha parlaktır... Parlak bir yıldızdır."
Sayfa 111 - Hep KitapKitabı okudu
Eğer yaşamda gerçekten bir anlam varsa, acıda da bir anlam olmalıdır. Acı da yaşamın kader ve ölüm kadar silinmez bir parçasıdır. Acı ve ölüm olmaksızın, insan yaşamı tamamlanmış olmaz.
Sayfa 82
Onun için dert dinlemek, kendi dertlerinin panzehiriydi.
Sayfa 34 - YKY, Sonsuz Rasim Abi'ler DiyarıKitabı okudu
Vasati 40 Yaş
Kendime vereceğim bir iyi, bir de kötü haberim var. Kötü haber: Hayatımda hiçbir şey hayal ettiğim kadar iyi olmayacak. İki artı bir evde, yalnız başıma uzun yıllar daha yaşayacağım. İyi haber: Hayatımda hiçbir şey hayal ettiğim kadar kötü de olmayacak. Tek tesellim bu. Ne harikayım, ne berbat.
Sayfa 24 - YKYKitabı okudu
Reklam
Zaten yalnız ve mutsuzsak bilinmeyene doğru hareket etmekle yitirecek neyimiz olabilir? Üstelik çevremizdeki olanakların sayısı aslında hiç de az değil. Ne var ki bunlar her zaman orada değiller. Onları " şimdi" değerlendirmezsek fırsatımızı kaçırmış oluruz. Çünkü insan bir zaman tüketicisidir. Zaman insanı sınırlar. Ama çoğu insan şimdi yapamadığını ileride yapacağı sanısındadır, önündeki zamanı sınırsızmışçasına harcar. Aslında, insanın en büyük yanılgısı da budur.
Sayfa 163 - Metis YayınlarıKitabı okudu
İnsanın kendisini incitmesi, bir başka insan tarafından incitilme olasılığının yarattığı korkudan daha az acı verir.
Sayfa 177 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Oysa bir insan ancak kendi içinde devrikse başkaları tarafından devrilebilir.
Sayfa 83 - Metis YayınlarıKitabı okudu
"Acıtma yalnızca kuramsal bir şeydir, Quentin," dedi Deborah. "Asıl acıtan şey, kendinden başka herkesin yaşamını yönlendiren güçlerce tekmelenip dışlanmak, yıllarca deli olarak yaşamak, kimseye bir şeyi anlatıp kendine inandıramamak."
Sayfa 213Kitabı okudu
Bir tanrıtanımazın, "Sen yoksun ve ben Sen'den nefret ediyorum!" demesi gibi.