Belvü, Cumhuriyet'den sonra da epey zaman şöhretini korudu, hattâ Atatürk’ün iltifatına da nail oldu. Güzel bir yaz gecesi geç vakit gazinoya gelen Atatürk, kendisini coşkun gösterilerle karşılayan halka, ses ve müzik sanatçısı olarak kimi dinlemek istediklerini sordur muştu. O yılların bugünkü deyimle assolisti Denizkızı Eftalya Hanım’dı ve Kemanı Sadi Işılay'la beraber yaşıyor ve çalışıyordu
Dün gece bir kitap okudum, aklıma düşürdü seni benim. Eskiler ne güzel sevmişler birbirlerini, bir saç teline bin dünya yakmışlar. Sadece sevmeyi bilmişler ama. Biz seninle incitmeyi biliyoruz. Hem de çok derinden incitmeyi. Bir gece yarısı bir kelimeyi kurşun ediyor, bir bakışla alnımıza dayıyor, bir öpücükle sıkıyoruz biz. Kimsenin dikemeyeceği yaralar açıp merhemini karanlık odalara saklıyoruz. Ama işte biz seninle iki adam bir olup sevmeyi bilemiyoruz sevgilim. Eskiler yanlarında yalnızca zamanı götürmemişler.
Reklam
Mert insanların hiçbiri, felaket içinde de yaşasa, şöhretini lekelemeye ve kötü bir ün bırakmaya razı olamaz.
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Başkasından bir şey istemeden ya da beklentiye girmeden önce "acaba benden de bir şeyler bekleyen var mı?" sorusunu sorabiliyor musunuz? Eşiniz size bir şey anlatırken başka bir iş ile meşgulseniz ona "söylediklerin benim için pek de değerli değil" mesajı verirsiniz. Dinleme, insan ruhuna dokunma sürecidir, eşinizin ruhuna dokunma fırsatını kaçırmayın. Eşinizi dinlerken sadece dinleyin. İçinizden konuşmayı kesin. O konuşurken şarjörüne mermi dolduran asker gibi davranırsanız, konuşmanın sonunda kaç ölü kaç yaralı var hesaplayamazsınız. Bir evde sevinçler ve kahkahalar yerini korku ve kaygıya bırakmışsa orada yaşam kalitesinden söz etmek mümkün değil. Siz bu işin neresindesiniz, evinizde kahkaha hakimse sizin katkınız ne, korku ve kaygı hakimse sizin buna dahiliniz ne kadar, karar verin. Bir insana bakış açınız o insanın büyüklüğü oranında değil, bizim bakış açımızın çapı kadardır. Kimse siz öyle görüyorsunuz diye değerli ya da değersiz değildir. Başkasını küçümseyen her bakış açınız aslında sizin dar dünyanıza tuttuğunuz bir ayna gibidir. Bir evliliğin en önemli yakıtı anlayış. Ne kadar yakıtınız kaldı, gözden geçirin. Yakıtınızın çabuk tükenmesinde ne kadar katkınız oldu, kendinizi samimi şekilde sorgulayın. Bilmek ve anlamak arasındaki farkı bilip bilmediğiniz hakkında düşünün. Her ne sebeple olursa olsun ailenizin mahremini başkasına anlatmayın.
"İnsanı şereflendiren ve keremini arttıran şey akıldır."
Microsoft’un De Groot’u arama nedeni, ClearType adlı girişimi için yeni font arayışında oluşuydu; başlangıçta e-kitaplar için geliştirilen bu yeni teknoloji ekrandaki netliğin artmasını sağlıyor. De Groot onlara Consolas’ı önerdi; yüksek derecede stilize bir fonttu bu, Courier gibi daktilo görünümünün yalınlığını, normalde bu tür kullanışlı bir yazı karakteriyle birlikte düşünülmeyen bir derinlik ve sıcaklıkla sunuyordu. Consolas, kısa sürede Microsoft’un Vista işletim sisteminin vazgeçilmez bir parçası oldu... Fakat asıl etki bırakan font De Groot’un tasarladığı bir sonraki yazı karakteri Calibri oldu. Aslında, onun bütün kitle iletişiminin çehresini değiştirdiğini söylemek haksızlık olmaz. Calibri büyük bir görsel etkiye sahip yuvarlak, esnek bir sans serif; 2007 yılında Microsoft’un seçtiği font o oldu. Sadece Word için değil (orada serif Times New Roman’ın yerini aldı), aynı zamanda Outlook, Powerpoint ve Excel için de (orada Arial’ın yerini aldı) standart font oldu... Bu da onu Batı’nın en yaygın fontu yaptı. Peki en iyi font yaptı mı? Ya da en çok yönlü? Ya da en baştan çıkarıcı, şaşırtıcı, güzel? Elbette hayır. O font henüz gelmedi.
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.