Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geceleri az uyuyan Selef-i Sâlihîn'den birine bir âlim rastlar ve "Niçin uyumuyorsun?" diye sorar. O da, "Kur'ân'ın hârikulâdelikleri uykumu kaçırdı." diye cevap verir; Kur'ân-ı Hakîm'i okuyan biri nasıl uyuyabilir ki, der. Kur'ân-ı Kerîm'i okumak ibadettir. Eğer bu ibadeti edâ ederken daralıyor, yoruluyorsak, kendimize "Bu hâl nicedir?" diye sormalıyız. Bir tarafta Kur'ân okurken uykuları kaçanlar, sabahlara kadar gözlerine uyku girmeyenler; diğer tarafta ise Kur'ân-ı Kerîm'i eline alınca esnemeye başlayan modern çağın insanları...
Sayfa 102 - Hüküm KitapKitabı okudu
Abdülaziz ibni Ebî Ravvâd (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir: Selef-i sâlihîn zamanında ramazân-ı şerîf girdiği zaman Müslümanlar şöyle dua ederlerdi: "Ey Allâh! Ramazân-ı şerîf ayının gölgesi basmıştır ve o gelip çatmıştır. Artık Sen onu bana selametli kıl ve beni onda (günahlardan ve belalardan) selamete erdir ve onu benden kabul eyle. Ey Allâh! Bana onun orucunu, terâvîhini sabırla ve ihlâsla nasip et. O ayda bana ciddiyet, ibadete gayret ve kuvvet, bir de canlılık ihsan et. Beni onda yorgunluktan, gevşeklikten, tembellikten ve uyku halinden muhafaza et. O ayda beni Kadir Gecesini bulmaya muvaffak et ve onu bana bin aydan hayırlı kıl."
(Taberânî, Kitâbu'd-Du'a: 138, no:914, 2/1227)
Reklam
TÜCCARLARA BAZI TAVSİYELER
Ticaretle meşgul olan kimsenin niyeti, sırf dünya kazancı olmamalıdır ki âhiret sermayesi elden gitmesin. Niyeti, helâlinden kazanç, insanlardan dilenmekten korunmak, kazancı ile âhiret ameli işlemek için vakit ayırmak olmalıdır. Namazlarını terk etmemeli, vaktinde kılmalıdır. Çarşıya çıktığında helâl ve harama dikkat etmeli ve kalbinden, Allâh’ı
TÜCCARLARA BAZI TAVSİYELER
Ticaretle meşgul olan kimsenin niyeti, sırf dünya kazancı olmamalıdır ki âhiret sermayesi elden gitmesin. Niyeti, helâlinden kazanç, insanlardan dilenmekten korunmak, kazancı ile âhiret ameli işlemek için vakit ayırmak olmalıdır. Namazlarını terk etmemeli, vaktinde kılmalıdır. Çarşıya çıktığında helâl ve harama dikkat etmeli ve kalbinden, Allâh’ı
Geceleri az uyuyan Selef-i Salihîn'den birine bir âlim rastlar ve "Niçin uyumuyorsun?" diye sorar. O da, "Kur'an'ın harikuladelikleri uykumu kaçırdı diye cevap verir. Kur'ân-ı Hâkim'i okuyan biri nasıl uyuyabilir ki der.
Selef-i sâlihîn birbirlerinin durumunu sorardı. Onların gayeleri; Allah'ın şükrünü arkadaşının ağzından çıkartmaktı, Tä ki, o itaat ve şükredici, onu konuşturan da itaat edici ol- sun. Onların gayeleri şükrü belirtmek suretiyle riyakarlık yapmak değildir. Her kul ki, hâli sorulur, o, şükretmek ile şikâyet etmek veya susmak halleri arasındadır.
Reklam
İlimsizce konuşmak
Selef-i sâlihin önceden ilimsiz bir şekilde konuşan kimseleri cezalandırırlardı. Ancak günümüzde bir fırıncı bayat ekmek sattığında, bir lokanta işletmecisi mekanını temiz tutmadığında veya bir bakkal tarihi geçmiş bir ürün sattığında cezalandırlıyor. Peki neden ilimsizce din hakkında konuşanlar cezalandırılmıyor? Oysa bu kimselerin yaptığı fırıncının, lokantacının ve bakkalın yaptığından daha büyük bir cürümdür. Dolayısıyla ilimsizce din hakkında konuşanların İslâm dinine müntesip olsalar da cezalandırılmaları gerekmektedir. Süleyman el-Ulvan
521 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.