Geçen sene okuduğum bu kitabı ara ara açar kısa okumalar yaparım. Geçenlerde kitabın ölümle ilgili bölümüne denk geldim. Genel bir incelemeden ziyade kitaptaki bu bölümün bende uyandırdıklarını paylaşmak istedim. Keyifli okumalar.
''Doğduğunda sen ağlamıştın, herkes bayram etmişti. Öyle bir hayatın olsun ki öldüğünde herkes ağlasın sen bayram
Bak güzel kızım. Dünyayı tanımaya devam ediyoruz. Bugün sıcak ve soğuğu öğreneceğiz. Her şeyin fazlası zarar tabi; ama soğuk havadan korkma, soğuk yüreklerden kork. Hayatın boyunca karşına binlerce insan çıkacak belki. Sen sadece yüreklerine bakacaksın. Kimininki sıcak, kimininki soğuk olacak. Soğumuş yüreklerin kaybedecek bir şeyi olmaz kızım. Çünkü duygular kaynatır kalbi. Yanındaki insanlar üzgün olabilir, sevinçli olabilir, kırgın olabilir. Bu duygular, sıcak tutar kalplerini. Duygulu insandan korkma kızım. Duyguları alınmış insanlara da yaklaşma. Çünkü en çok onlar üzer, onlar yorar seni. Bir de başını her zaman böyle göğsüne yaslayabilirsin babanın. Seninle daha da sıcak çünkü kalbim.
Bilâl Sami Gökdemir
şunu asla unutma
izleyicisi olduğun her acının , müşterisisin ..
zemini oluşurken seyirci kalırsan
ucu sana dokunmadığında izlersen
senden olanlar yaparsa susarsan
işine yararsa destek verirsen
itiraz eden olursa yalnız bırakırsan
kendi kendine düzelsin istiyorsan
hiçbir şey değişmeyecek
katlanarak devam edecek ..
( Terör , Şiddet ,
Hep söylerim, ahlaksız olmayı ahlakçı olmaya tercih ederim diye. Çünkü ahlaksızın zararı kendinedir, ahlakçıysa herkese zarar verir. Bütün toplumu mahveder: “ O öyle olmaz, böyle olmaz, şöyle yap, ne yaptın sen !”
“Aramızdaki temel fark ne , biliyor musun ? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!”
“Peki sen ne görüyorsun bakalım ?”
“İnsan , sadece insan . Seven , acı çeken , acıkan, üşüyen, korkan bir insan .”
Kumarbaz Dostoyevski’nin kendi hayatının 10 yıllık bunalımlı bir döneminden gerçek bir kesit olmakla birlikte, 20’li yaşlarındaki aşk ve kumar tutkusunu anlatan sürükleyici, akıcı bir roman. 1866 yılında kaleme aldığı varsayılıyor.
Bu romanı nasıl yazdığı ise enteresan; Dostoyevski dünyaca ünlü olan yapıtı Suç ve Cezayı yazdıktan sonra o
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Nereden başlamalı Ya Rabbim ? Hangi şehirden? (Trabzon, Tebriz, Tiflis, Batum, İstanbul)
Kimden başlamalı peki ? Settarhan, Zehra, İsmail, Azam, Sofya, Büyükhanım...
Kalem elimde öylece kalakaldım."Hadi Emine hadi güzelim " dedim, " değilmi ki yazmaya karar verdin başla bakalım bi' yerden..
Gönlüm ilk seni