Sen benim kim olduğumu bilmezsin. Ateş gibi yere yakınım ama yakmam. Su gibi berrağım ama ıslatmam. Bazen havaidir ruhum, yerimde durmam. Ben bazen buradayım, bazen görünmem. Parçalanırım az biraz, ufalanırım kum gibi. Her bir tanem parlar ama güneşte cam gibi. Ben bir kayayım çarparsan düşersin, ben bir yamacım sendelersen kayarsın. Güneşin doğduğu yerdir evim, iklimlere göredir yerim. Ben kıymet bilene yurt olurum, bilmeyene ömür emanet edemem. Ben diyorum ya ne yerdeyim ne gökteyim. Sadece garip bir seherde asılı ruhum.
Sen bilmezsin ama Oğuz Atay demişti, sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. İşte ben o büyük işe kalkıştım. Seni sevmek gibi büyük kocaman bir iş.. Yanımdayken; Gülümsemesine bakıp içinden “bu şimdi benim mi”diye çaktırmadan sevinmek, ya da aradan çok zaman geçer bazen bir kaç mevsim, bir kaç insan, bir kaç anı, bir kaç acı.. her şey biter, hesaplar ödenir, defter kapanır. Sonra olmadık bir zamanda, olmadık bir yerde saçma sapan bir karşılaşma olur. Sonra… Sonra bir şey olmaz. Çünkü hesap etmediğin bir kalbin vardır o ne ayların ne yılların geçmesine aldırış etmeden ilk gün gibi taptaze seviyordur.. Omuzdan öpmek, diye bir şey vardır. Yüküne ortağım der gibi. Hep yanındayım der gibi.. Öyle güzel. Eğer bu aşk değilse, ben sana daha önce kimsenin kimseye olmadığı bir şey oldum..
Sen bilmezsin ama Oğuz Atay demişti: sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek kadar kolay değildi. İşte ben o büyük işe kalmıştım. Seni sevmek gibi büyük, kocaman bir iş. Yanımdayken gülümsemesine bakıp içimden; "Şimdi bu benim mi?" diye çaktırmadan sevinmek ya da aradan çok zaman geçer bazen bir kaç mevsim bir kaç insan bir kaç anı, bir kaç acı... Her şey biter, hesaplar ödenir, defter kapanır. Sonra olmadık zamanda olmadık bir yerde saçma sapan bir karşılaşma olur. Sonra bir şey olmaz. Çünkü hesap etmediğin bir kalbin vardır. O ne ayların ne yılların geçmesine aldırış etmeden ilk gün gibi taptaze seviyordur. Omuzdan öpmek diye bir şey vardır. Yüküne ortağım der gibi. Öyle güzel. Eğer bu aşk değilse, ben sana daha önce kimsenin kimseye olmadığı bir şey oldum...
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Son zamanlarda bazı şeyleri düşünmeme adına okumaya daha çok verdim kendimi. Baya çılgınlar gibi pdf, alıntı, inceleme, şiir, yazı, makale... neye denk gelirsem okuyorum. İşe yarıyor mu peki? Evet. Ama gece uyuyana kadar (:
Ama malesef alıntı paylaşmanın ya da inceleme yazmanın da zaman kaybı gibi geldiğini fark ettim. Sırf bu yüzden boş olduğum
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Ciddiye alınacak bir hal olmadığını söyleyen hiçbir insana itimat edecek halde değildim. Sen bilmezsin Ama hakikat daima senin gözlerinden dışarıya fışkırıverirdi.
Anne ALLAH neden Dualarımı kabul etmiyor?
Allah duaları şu üç şekilde değerlendirir
yavrucuğum. Birincisi, istediğin şey senin
hakkında hayırlıdır ve Allah duanı aynen kabul eder verir.
İkincisi şimdi, istediğin șey senin hakkında yine hayırlıdır ama şuan zamanı değildir. Allah onu sana çok daha güzel bir zamanda verecektir.
Hatta istediğinden çok daha güzelini nasip edecektir. Beklemeni ister.
Üçüncüsü. istediğin şey senin hakkında hayırlı değildir. Sana birçok zararı dokunacaktır ve Allah onu sana vermez. Böylece seni kötülükten korumuş olur. Ama sen bilmezsin o işte bi kötülük olduğunu ve ısrarla istersin.
Sonra da "Anne Allah neden duamı kabul
etmiyor" diye üzülürsün. 🕊️
#alıntı
Sen dua edersin; ama kabul olmuyor sanırsın! ekmek almak için bir fırına gidersin, beklerken fırıncı ile bir sohbet başlar ve fırıncının hoşuna gidersin, hoş sohbetsin ya.. fırıncı başkalarına istediğini verip acele ile gönderir bu arada sen istediğini alamadığın için sıkılmaya başlarsın ama bilmezsin ki fırıncı daha yeni pişmiş en güzel ekmeği verecek.
"Seni anlatabilmek seni - iyi çocucuklara, kahramanlara. Seni anlatabilmek seni - namussuza, yaşamayana, kahpe yalana."
İncelememe büyük üstadın derin anlam barındıran satırlarıyla giriş yapmak istedim.
Ben ilk defa gerçekten âşka inandım diyebilirim.
Allah'ım bu nasıl bir sevgi, bu nasıl bir âşk, bu nasıl bir sevda , bu nasıl