256 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
*spoiler* "Uzay benim için her zaman bilinmez olmuştur. Filmleri, bilim kurgu romanları... Arthur C. Clarke, Tanrıların Arabaları... Ya burada olmam inanılmaz bir şey yani! Space Odyssey!" diyor ve başlıyorum. Sevgili İthaki yayınları, Tanrılar belanızı versin, saygılar. Birinci sayfa, birinci paragraf yazım yanlışları başlıyor.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,514 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ATEŞPARE 5 #kitapyorumu Sen V'sin! Sen tüm adaletsizliklere başkaldırırsın! Böyle kolay mı pes edeceksin? Sen kimsin biliyor musun, Aşkın? Çaresizlikten pes eden kadınların sesisin, Sen o kadınların içine V'yi yerleştiren kahramansın." Serinin en heyecanlı, aksiyon dolu aynı zamanda da en dokunaklı kitabıydı. Olayların ardı arkası
Ateşpare 5
Ateşpare 5Ceren Melek · Ephesus Yayınları · 2024298 okunma
Reklam
472 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Yazarın bütün hayatına etki eden Sovyetler Birliği'nin sindirme politikası, kitapta üstü kapalı olarak veriliyor. Devletin baskıcı politikasının yansıması olan entelektüel çevre, yazarlar ve yaratmış olduğu toplum şekli kıyasıya eleştiriliyor. Tabii ki şeytanın gerçekliği kıran kurgusu ile. Aslında bu gerçekliği kırmadaki ustalık, büyünün gerçekten daha elle tutulur yanı olduğunu göstermiyor değil Sovyetler Birliği için. Yazarın hayatının son dönemine doğru Stalin'e yazmak zorunda kaldığı mektup bile, bırakın yazdığı romanı bu baskıcı politikanın önemli bir yazar üzerinde sebep olduğu şeyleri göstermeye yeter de artar bile. Kitabın açılışındaki din üzerine olan tartışma ve bundan doğan olaylar silsilesi sonraki sayfalarda "mutlak iyi" ve "mutlak kötü" kavramlarının olmadığını gösteren şeytanı bizlere sunuyor ki yaptığı kötülüklerin nerede son bulacağını düşünürken, romanın çok başka yönlere gittiğini görmek yazarın kafasındaki sorgulamaların aslında ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Kitapta yer alan mutlaklık mevzusunun ise zaten romanın başında vermiş olduğu (bkz: Faust) epigrafından bütün romana etki edeceğini hissediyoruz: "söyle kimsin sen?" "sonsuza dek kötülüğü isteyen, ama sonsuza dek iyilik yapan bu gücün parçasıyım." Yine de kanaatimce son bölüm eklenmese daha iyi olurmuş diyebilirim.
Usta ile Margarita
Usta ile MargaritaMihail Bulgakov · Can Yayınları · 20127,3bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Büyük ilgi gören kitabı Incognito ile nörobilimi geniş kitlelerle buluşturan David Eagleman, bizi içimizdeki kozmosa doğru hızlı ve nefes kesici bir yolculuğa çıkarıyor: Gerçek nedir? "Sen" kimsin? Nasıl karar veriyorsun? Beynin neden başkalarına ihtiyaç duyuyor? Teknoloji "insan olmak"ın anlamını değiştirebilir mi? Durak durak ilerleyen bu büyüleyici yolculuk ekstrem sporlar dünyasından ceza hukukuna, yüz ifademizden beyin ameliyatlarına, içgüdülerden ölümsüzlük arayışına kadar uzanıyor. Yol üstünde, muazzam karmaşıklık barındıran beyin hücreleri ve onları birbirine bağlayan trilyonlarca sinirin arasında görmeyi pek de beklemediğiniz bir şey beliriyor: kendiniz.
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,7bin okunma
122 syf.
·
Puan vermedi
MÜKEMMELE DOĞRU
Canlılar belli kalıplara kendilerini hapsetmişlerdir. Martılar yemek yemek ve uyumak için yaşarlar, en azından Jonathan Livingston haricindeki martılar. Martı Jonathan, uçmayı iptila haline getirmiş bir kuştu. Sürüsü ona böyle boş işlerle uğraşmaması gerektiğini, yemek bulmasının daha yararlı olacağını söylerdi. O ise uçmanın zevkini tatmış,
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,9bin okunma
189 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zafer’in yeğeni esprili şakacı biriydi yol boyunca Mete’yi yumuşatmayı başardı. Kasabaya vardıklarında baba eski öğretmen arkadaşlarıyla çarşıda dolaşıyordu. Munzurluk yapmayı seven yeğen Mete’nin ellerini tutarak; - Bak Mete şurada yürüyen üç adam var ya görüyor musun? - Evet gördüm. - Onlardan birisi senin baban bakalım tanıyabilecek misin diye gönderdi. Adamların sırtı dönük ellerini arkalarına bağlamış sohbet ediyorlar. Mete koştu ortada duran adamın ellerini arkadan tuttu, adam arkasını dönüp; - Aman çocuğum sen de kimsin? - Ben senin oğlun Mete’yim! Zafer başını kaldırıp uzaktan onları izleyen yeğenini gördü. Yeğeni başını sallayarak onayladı. Mete doğru adamı tutmuştu. Zafer’in yeğeni gördükleri karşısında çok etkilenmişti.
Gri Perdeler
Gri PerdelerSerpil Tezcan · Beda Yayınları · 20066 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.