...Aslında şu anda düşünebildiğim en iyi şey; yatakta yatıyorsun, ben de biraz olsun sana hastabakıcılık yapıyorum, ara sıra geliyorum, elimi alnına koyuyorum, yukarıdan sana bakarken gözlerine dalıp gidiyorum, odada dolanırken bakışlarını üzerimde hissediyorum ve daima, artık dizginlenemeyecek bir gururla biliyorum ki senin için yaşıyorum, ancak böyle yaşamama izin var ve benimle kalıp bana elini uzattığın için şükretmeye başlıyorum. Ayrıca, bu yakında geçecek bir hastalık, seni eskisinden daha sağlıklı yapacak ve bütün görkeminle tekrar ayağa kalkmanı sağlayacak; bense yakında bir gün, umarım gürültüsüz patırtısız ve acı çekmeden, toprağın altına gireceğim
Sayfa 227 - Can Sanat Yayınları, 2023Kitabı okudu
"...burada da sana seslenen bir çağrı duymuyor musun? Seni burada tutan bir şey yok mu ?" "Resimlerim mi ? İşim mi ? Hayır! Artık resim yapamam. Bugün bunu hissettim. Ben çoktandır bedenim burada; aklım, ruhum öbür tarafta yaşıyorum." "Yalnız kendin için yaşadığını bilmiyordum. Ben sanıyordum... sanıyordum ki, ben de senin dünyanın bir parçasıyım."
Sayfa 12 - Türkiye iş Bankası kültür yayınları
Reklam
Şöyle bir ikilem yaşıyorum: Seni bütünüyle kendime istiyorum; ama senin özgür olmanı, bağımsız olmanı da istiyorum - bana bağlı olmanı; ama benden bağımsız olmanı... Bunlar bağdaştırması olanaksız şeyler mi? Çok zor; ama bir yol var: Daha önce yazdığım 'özgür temel' düşüncesinden yola çıkarsak: her birimiz ötekine tanıdığı ilişki uzamında yalnızca ona yer tanır, başka ilişkileri oraya sokmazsa, bağlılık sağlanır; öte yandan, o ilişki uzamı, her birimizin toplam yaşamında, başka ilişkilerimizi tabii ki etkileyecektir ama onları belirlemez ya da yutmağa, bütün yaşam uzamımızı kaplamağa çalışmazsa, bağımsızlık da sağlanabilir. Çok mu dolambaçlı söylediklerim?
Şimdi sendeyim, seninleyim, seni yaşıyorum... Beni bana bırakma!...
“ ben senin içinde yaşıyorum ve sen benim için öleceksin , işte öyle seviyorum seni .“
Ah gençlik, gençlik! Hiçbir şey umrunda değildir senin. Yeryüzündeki tüm zenginliklere sahipmiş gibi davranırsın, üzüntü bile avutur seni,elem dahi etkilemez. Kendine güvenirsin, cüretkârsın... "Bakın yaşıyorum ben!" dersin, günlerinse çabucak geçer, hiçbir iz bırakmadan yok olup gider, sahip oldukların da güneşi gören balmumu gibi, bir kar tanesi gibi eriyip gider. Belki de tüm çekiciliğin, her şeyi yapabilecek güçte olmanda değil; her şeyi yapabileceğine inanmanda, başka hiçbir şeyde kullanamadığın gücünü boşa harcamanda, her birimizin kendini gerçekten de savurgan saymasında ve "AH... ZAMANI GERİYE ALABİLSEYDİM, NELER YAPMAZDIM..." deme hakkını kendinde görmesinde gizlidir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.