Yaz akşamlarında, yeni sulanmış akşamsefalarıyla çevrelenmiş, hanımeli veya sarmaşık gülü kokan bahçelerde radyolar açılır, Zeki Müren’in billur sesi, “Bakmıyor çeşmi siyah feryade...” derken büyükler içlenirler; aynı anda tülleri uçuşan odalarda gençler pikaplarına Füsun Önal’ın son kırkbeşliğini koyarlar, “Senden başka senden başka/Sevemem ben hiç kimseyi” şarkısını söyleyerek dans ederlerdi.