Erich Fromm'a göre; çağdaş insan, öbür insanlara ve doğaya yabancılaşmıştır. İnsan bir mal durumuna girmiştir; yaşam güçlerini, bulunduğu pazarın koşullarına göre en yüksek kâr getirecek bir yatırım olarak kullanır. İnsanlar arası ilişkiler birbirinden kopmuş otomatların ilişkileridir; bu otomatların herbiri güvenliğini sürüye bağlı kalmakta,
En yaralı ve yorgun anlarımda onun sıcak bir kompres gibi içimi saran şefkatli sesini aradım; gençlikten, güzellikten, paradan, sıhhatten, akıldan çok başka, çok üstün bir şey bu: sevgi.
Sayfa 183
Reklam
"Yaşamda esas olan, önemli olan, insanların bir yere gelmesi, bir şey olması, bir şeylere sahip olmasıdır. Kim ötekilerden daha öndeyse, daha iyi yerdeyse ve daha çok şeye sahipse, başka şeyler kendiliğinden gelir: Dostluk, arkadaşlık, sevgi, şeref vb... Sen, arkadaşlarını sevdiğini söylüyorsun. Bunu bir araştıralım bakalım." Duman adam sigarasından havaya halkalar üfledi. Momo, çıplak ayaklarını ceketin altına saklamaya çalıştı, sımsıkı sarındı. Duman adam yine başladı: "Önce şu soruyu soralım: Senin var olmandan, arkadaşlarına ne? Onlara bunun bir yaran var mı? Hayır. Bir yere gelmelerine, yaşamlarını geliştirmelerine, daha çok kazanmalarına bir yardımın oluyor mu? Kuşkusuz, hayır. Zaman tasarrufu yapmalarına yardımcı oluyor musun? Tam aksi. Sen her şeylerini engelliyorsun, ayaklarına köstek oluyorsun, gelişmelerini bozuyorsun! Belki şimdiye kadar sen bunun farkına varmadın ama, Momo, sen burada olmakla, arkadaşlarına zarar veriyorsun. Evet, gerçekte sen, istemesen de, onların düşmanısın! Sen buna sevmek mi diyorsun?"
Sayfa 106
“Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka (1883-1924), Berlin'de bir parkta yürürken, en sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan, küçük bir kız çocuğuyla tanıştı. Kafka çocukla birlikte, bebeği başarısız bir şekilde aradı. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmayı istediğini söyledi. Fakat bebeği bulamadılar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verdi. Mektupta "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu. Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başladı. Kafka küçük kıza, bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektuplarını okur ve akabinde çocuğun çok güzel bulduğu konuşmalar yapardı. Sonunda Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak bebeği (bir tane satın aldı) geri getirdi. "Hiç bebeğime benzemiyor," dedi kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektup daha verdi: "Seyahatlerim beni değiştirdi." Küçük kız yeni bebeği kucakladı ve onunla mutlu bir şekilde evine gitti. Bir yıl sonra Kafka öldü. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup buldu; mektupta şöyle yazıyordu: "Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek."
Franz Kafka
Franz Kafka
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çoğu kişinin “ne buluyorsun bu kitapta anlamıyorum” dediği bir kitap. Bu kitap benim aradıklarımı tam ortasından vuruyor. Karanlığın Sol Eli, dünyamıza çok benzeyen Kış adlı bir gezegende geçer. Bu gezegende yılın en sıcak zamanlarında bile yarı-kutup iklimi yaşanır ve tüm sakinleri androjendir. Bu sebeptendir ki toplumdaki düalizm eğilimi kaybolmuş arkadaşlık , sevgi gibi kavramlar bizim dünyamızda olduğundan daha çetin bir hal almıştır. Toz pembe bir ilerleyişe sahip değil. Öyle ki bu gezegende kuş bile yok. Ancak savaş kavramı da yok. Tek düze iyi ve kötü yok burada. Ama yine de beni cezbeden bir temasi var. Mesela Kış’ın soğuğunda içimi ısıtan bir dostluğun gelişimi var: "Buzun üzerinde çadırda yatıyor gibiydik sanki ama korunaksız, yiyeceksiz, huzursuz; arkadaşlığımızdan başka bir şeyimiz yoktu”. Mesela ölümü, belirsizliği sunuyor bana: "Hayatı mümkün kılan şey sürekli, dayanılmaz belirsizliktir, yani bir sonra ne olacağını bilememek." Mesela ahlakı anlatıyor: 'yerine getirmem gereken görev her türlü kişisel borç ve sadakatin üzerindedir'. 'Öyleyse’ dedi yabancı hiddetli bir kesinlikle, ‘ahlak dışı bir görevdir bu.’ Mesela zaman ve yaşama değiniyor: "Böyle bazı talihli anlarda tam uykuya dalarken yaşamımın gerçek merkezinin ne olduğunu tüm kuşkuların ötesinde biliyorum, geçmiş ve yitmiş; ama yine de sürekli olan o zaman, süren an, sıcaklığın yüreği." Velhasıl bu kitap bana değiniyor. Bende ona. Belki siz buna saplantı diyebilirsiniz. Doğrudur… Ama saplanmadan nasıl dik durabilirim ki?
Karanlığın Sol Eli
Karanlığın Sol EliUrsula K. Le Guin · Ayrıntı Yayınları · 20213,064 okunma
"Ah Nastyenka, Nastyenka!" diye düşündüm. "Bu sözle ne çok şey anlattın! Böyle bir sevgi başka zaman olsa yüreği üşütür, ruha ağır gelir. Senin elin soğuk, benimkiyse ateş gibi sıcak. Ne kadar körsün Nastyenka!.. Ah! Mutlu bir insan ne çekilmez oluyor bazen! Ama sana kızamam ben!.."
Sayfa 44 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.