Uzun zamandır bu kadar severek, beğenerek ve etkilenerek okuduğum bir kitap olmamıştı. Peyami Safa en sevdiğim romancılardan biridir hatta belki direkt endir, bu konuda hep tereddüt yaşıyorum ama kesin olarak bildiğim okuduğum her kitabını çok sevdiğim. Epeydir kendisini okumuyor, tabir-i caizse kıyamıyordum ama bu kitabı okurken arkadaşıma da söylediğim bir şeyin farkına vardım: Kitaplarını okumaya kıyamıyorum diye bekletirken kendime kıymışım, haberim yokmuş.
Bir kitap hem edebi bir zevk hem sürükleyici bir olaylar kümesi hem düşündürücü birçok detaya gebe hem de sarsıcı olabilir mi? Ayrı ayrı birçok kitapta sadece birini bulsam sevindiğim her şey bu kitapta mevcuttu. Dili, tasvirleri ve üslubuyla beni büyüledi. Olaylar ve gidişatla kalbimi çarptırdı, kitabı bitirmeden uyuyamayacak raddeye getirdi. Benliğimi sorgulatıp bir cümle üstünde epeyce durup düşünecek kadar beni silkeleyip kendime getirdi. Anlayacağınız bu kitabı çok sevdim ve elbette tavsiye ederim. Bittabi dili biraz ağır gelebilir ama onun dışında bir sorun olacağını sanmıyorum. Sevgilerimle...