Ne zaman bir Neşet Ertaş türküsüne denk gelsem ürperiyorum. O seste, o tınıda, o bazen dört beş dakikayı bulan saz girişinde bir yürek yangınıyla karşılaşıyor ya insan, olduğu yerde kalakalıyor öyle. Çok garip bir his. Hani gönül gözü diye bir tabir vardır, Neşet Ertaş türkülerinde aynı zamanda gönül kulağı diye bir eşsiz nimetin de farkına varıyor insan. Bağrı yanık ve ciğerden, yürekten gelen o ses bir çift kanada dönüşüyor hemen. Uçuyorsun ama yerde. Gökte uçmak kolay, zor olan yerde uçmak. Özellikle bu çağda. Sahi "Bize rahmet yerden yağar" mı demişti Hazreti Yunus?
Bu dünyaya kalmayalım fanidir aldanmayalım,
Bir iken ayrılmayalım, gel dosta gidelim gönül.
Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım,
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz!