Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
139 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Jose Saramago-Kabil “Yeryüzü tamamen çürümüş ve şiddet dolu, her yanda ahlaksızlığa rastlıyorum.Çünkü bütün sakinleri yanlış yollara sapmış. İnsanların kötülüğü büyük, bütün düşünceleri ve bütün arzuları şaşmaz biçimde ve yalnızca kötülüğe yönelik. İnsanları yarattığıma pişmanım..!” Saramago’nun ölmeden önce yazdığı son kitabı Kabil’de; Adem ve Havva’nın çocukları olan Habil’i öldüren kardeşi Kabil üzerinden din ve kutsal olan inançlara yönelik eleştirel bir kurgu yapılmış. Kadınların erkeğe düşkünlükleri, dine ve inançlara dokunduğu felsefi ama bir o kadar iğneleyici yaklaşımlar dini hassasiyeti olanlar için rahatsız edici olabilir. Yazarın ateist olması,Tanrı’yı beşerleştirip, geçmiş peygamberleri haz düşkünü olarak yorumlayıp hicivleştirmesi ateist olsam da beni yine de rahatsız edebilirdi. Evrenselleşmiş yazarların kalemlerinin de evrensel olması gerekir diye düşünürken onların da beşer olduğunu kabul edip,bana benim okurum yeter deyip vurmuş kırbacı Jose :) Elbet hep birlikte görücez neler olacağını o gün karşılaşmak ümidi ile #bitavsiyemvar
Kabil
KabilJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201811,2bin okunma
534 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tekerrür
Tarihi romanların insanın bilgi akışına katkısı düşünüldüğünde oldukça doyurucu bir kitap olarak buldum Akhenaton'u. Oldukça fazla karakter olmasına rağmen dönüp dönüp bakmadım kaldı ki aktı gitti roman . İnsanlığın iflah olmaz tarihsel girdabı içindeki yerimi sorgulayıp derin derin ah ettim. Tekerrür meselesi bütün insanlığın yazgısını kesiştiriyor bunu anladım. Roman türünün bendeki etkileri düşünüldüğünde, ana karakterle anında bağ kurup sonuna kadar içten içe onu destekleme dürtüsünün bende hakim olduğunu söyleyebilirim Bununla beraber anlatılan karakterlerin firavunlar olduğu düşünülürse,sanırım derin bir yargıdan dolayı hiçbirisi ile doğru dürüst bir empati kuramadığımı farkettim. Bunu açıkça ilk defa yaşıyorum. Kimi destekleyeceğimi bilemediğim garip bir denkleme dönmüştü anlatı. Oldukça yan karakter olan Nedjes için ayrı bir parantez açmak gerekiyor sanırım. Oldukça özel olarak işlenmişti. Hasılı entrikalar,taht kavgaları,suikastler,güç devşirme arayışları,dini önderlerin gücünü yanına çekme ,zehirleme, hastalık yayma, dışlama,öjeni arayışı,askerlerin yönetime müdahalesi gibi saymakla bitmeyen etkenlerin tarih boyunca silinmedigini,hatta artarak devam ettiğini görmek açıkça umutsuzluğa itiyor insanı.
Akhenaton
AkhenatonTuna Kahraman · Dorlion Yayınları · 202391 okunma
Reklam
10/10 puan verdi
Sözlük okumak
Sözlüğe inceleme olurmu bilmem. Hazırlanışı güzel. Bana göre iki cilt olsaydı kullanımı Ve taşınması daha kolay olurdu. Yapım gereği konuşmayı hitabet ve retorik olarak beçerdigimi eşten dosttan zaman ,zaman duyardım. İlahiyat okumuş bir arkadaşım Osmanlıca okur ve yazardı. Kur'an okumayı bildiğim için Benimde bunu yapabileceğimi daha kolay olacağını belirti. (Edebiyatımızın büyük isimleri hayatlarını anlatırken sözlük okuduklarını vurgularlar. İsmet Özel, Cemal Süreya, Nihat Sami Banarlı, Hilmi Ziya Ülken, Mehmed Fuad Köprülü ilk aklıma gelen isimler. Amerikan Müslümanlarının liderlerinden Malcolm X de hayatının dönüm noktası olarak sözlük okuduğu hapishane yıllarını gösterir. Bana kalırsa tüm büyük isimler sözlükle haşır neşir olmuşlardır.) Buna benzer yazıları okurdum. İstanbul Üsküdar'da işbankası kültür yayınlarında öğretim görevlisi bir hocamın da kendisi alırken toplumda yozlaşmanın dilin,kelimelerin deyişlerin bilinmemesinden oldugunu söylemesi üzerine bende aldım. Zaman , zaman okuyup arkadaşlarında bilmemesin den faydalanarak bilmiş edasıyla okuyup muhabbetin dibine vuruyoruz. Vel hasılı akademik bir kaygım yok. İnsani iletişim için kaygım olduğundan dedemin mezar taşı kitabesini okumak için zevkle okuyorum. Sıkıcı degil... Etimoli sevenlerin aradıgı kitaplardan. Selam ve DUA ile
Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat
Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik LugatFerit Devellioğlu · Aydın Kitabevi · 201360 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Jean Harlow Holywood'un Marilyn Monroe'dan önceki Marilyn Monroe'su, yani sarışın (platin sarısı) seks bombası. Genç yaşta, tedaviye cevap veremeyecek bir ilerleyiş düzeyindeki böbrek yetmezliği sonucu vücut zehirlenmesine maruz kalıp, henüz 26 yaşında hayata veda eden sanatçı, 10 senelik sinema tecrübesi sürecinin yarıdan fazlasında başrol oynamış. Oyunculuk yeteneği, başta normal olarak, fazla gelişmemiş olsa da, birçok filminde de vasat düzeyde bir oyunculuk sergilese de, evli adamları baştan çıkaran ateşli bekar sarışın (bizde de bir zamanlar Ahu Tuğba mıydı o, yoksa Banu Alkan mı?) rolünde pek beğenilir ve yakışıcı bulunmuş. Kitaba gelince; yazar oyuncunun hayatına bodaslama dalıyor bizimle. Suyun sıcaklığına ayak parmağımızın ucuyla bakmamıza müsaade etmeden, belimize sarılıp soğuk denizin derin sularına zıplıyor bizimle. 16 yaşından 26 yaşına kadar oyunculuk serüvenini kısmen de olsa hayatına ve hayat şartlarına yeğ tutmuş yazar. Boşanmış, sert ve otoriter, ve daha sonra ikinci evliliğini yapan annesinin elinden evlenmek için kaçan (yoksa kaçmak için evlenen mi deseydim) sanatçı, daha sonra iki evlilik daha yapıyor ve zengin koca ile elini sıcak sudan soğuk suya sokmak istemeyen kadın klişesine malzeme sunuyor. İkinci kocasının onu sevmesine ve veda mektubunda af dilemesine rağmen, kendisini ona değer bulmaması (kitapta iktidar sorununa dair ipuçları var) sonucu intihar edişiyle sarsılıyor genç sanatçı haliyle. Hasılı kelam, ilginç özel hayatına dair bilgiler de bu kadar ile kısıtlı sayılır. Yazarın bizi bu suya atışına bir puan kırdım, yoksa ilgiyle ve a aa diyerek okudum. Kitapla kalın...
Jean Harlow
Jean HarlowCurtis F. Brown · Heyne Verlag · 01 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
1955’te fırtınaya yakalanan bir savaş gemisinin tüm mürettebatı dalgalara yenik düşüyor. Aralarından sadece biri, Luis Alejandro Velasco, bir sala ulaşabiliyor, on gün boyunca aç ve susuz denizde sürükleniyor, ve hayatta kalmayı başarıyor. Velasco’nun hikayesi tüm ülkede duyuluyor. Ülke bu yeni kahramana can yeleği gibi sarılıyor. Kemal Sunal’ın Yüz Numaralı Adam filmindeki gibi reklam yüzü oluveriyor. Ciklet reklamları, ayakkabı reklamları..Ve işte o sırada, Espectador gazetesinde çalışan Gabriel García Márquez adamın başından geçenleri dinliyor. General Gustavo Rojas Pinilla'nın diktatörlüğünde sansürlenen, anlatılmayan ayrıntılarla birlikte, on dört günlük bir tefrika olarak yayımlanıyor bu hikaye. Gazetenin kapatılmasına varan bu anlatı yıllar sonra kitaplaşıyor. Peki bu kitabı Marquez mi yazmış oluyor, Velasco mu? Kuşku yok ki Velasco. Marquez de, “Ne işe yarayacak bilmiyorum ama kitaplaştırmamı istediler" diyerek çok da istemeden yayınlatmış. İyi ki yapmış. Ortaya abartıldığı gibi bir başyapıt falan çıkmamış elbette, ama denizin karanlık uğultusu içinde yalnızlıktan nasıl boğulur insan, yaşamla ölüm arasındaki çizgide nasıl gidip gelir, öyle güzel anlatıyor ki. Acının ve duyarlığın yittiği, zaman kavramının kaybedildiği, ölmek için içten bir istek duyulduğu bir andan yaşama sımsıkı sarılınan ana geçiş arasında saniyeler var. Umudun ve umutsuzluk arasında saniyeler. “Bir an gelir..” in hakkı teslim edilmiş. Hasılı, hiç de öyle bir beklentiyle başlamadığım halde çok sevdim ben bu kitabı.
Bir Kayıp Denizci
Bir Kayıp DenizciGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20212,060 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Su perisi gibi güzel Boşnak kızı Suada'nın aşk ve savaş hikayesi... Kitabı henüz bitirdim ve etkisinden uzun süre kurtulamayacağımı düşünüyorum. Geçen ay bulunduğum Bosna'da tur rehberimizin tavsiyesiyle aldım İncir Kuşları'nı... Başlangıçta bir aşk hikayesi gibi gelen bu kitap, Bosna Savaşı ile ilgili bilmediğim birçok ayrıntıyı öğrenmeme ve araştırmama vesile oldu. 1992-1995 yılları arasında Bosna'da yaşanan soykırımda yüz binin üzerinde Boşnak öldürüldü, otuz ila elli bin arasında da Boşnak kadına Sırp güçleri (Çetnikler) tarafından tecavüz edildi... Bu tecavüzlerde motivasyonlarının Sırp bir nesil doğması olması beni hem şaşırttı hem de midemi bulandırdı. Kitabı okurken birden fazla yerde gözyaşlarım sebebiyle ara vermek zorunda kaldım. Kitabı ve bu savaşı ilginç kılan şeylerden biri; Avrupa ülkelerinin aslında bu savaşta kör değil, taraf olmaları. Çünkü onlar da Sırplar gibi, Boşnaklara müslüman Türkler gözüyle bakıyorlardı. Oysa ki onlar Türk değil, Avrupalı bir milletti. Kitabın sonunda Suada'ya ve bütün bu acıları yaşamış kendilerini kirlenmiş hisseden, masum ve aslında tertemiz kadınlara sımsıkı sarılmak istedim... ''Sırplar yüreğimi ateşe tuttular Ben hiç yanmadım Geceleri soyunup koynuma girdiler Ben hiç sevişmedim Atalarıma küfürler savurdular Ben hiç duymadım En sonunda beni hamile bıraktılar Ben hiç doğurmadım...'' Hasılı, bu konuya ilginiz varsa Bosna Savaşı'na dair akıcı bir üslupla yazılmış, iç yakan ve çok şey anlatan bu kitabı okumanız naçizane tavsiyemdir.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,4bin okunma
Reklam
140 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Seher..
Öncelikle kitabı çok beğendiğimi ifade etmeliyim. Bir birinden kıymetli bu öyküleri özel bir yere koymamız gerektiğini düşünüyorum "acılar karşısında duyarlı bir yüreğin çığlığını yansıtan öyküler" demiş Livaneli.. Tamda öyle olduğunu düşünüyorum hasılı elime aldığım gibi tek solukta başlayıp bitirdiğim ve çok keyif aldığım edebî bir eser.. Dikkat öyküler içinde kendinizi bulabilirsiniz. Ön yargısız gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.. Sağlıcakla Kitapla kalın
Seher
Seher
@hidayetbahadir
Selahattin Demirtaş
Selahattin Demirtaş
Seher
SeherSelahattin Demirtaş · Dipnot Yayınları · 201711,3bin okunma
378 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Yollar Dönüşe Gider
Gerçek bir yaşam öyküsü ancak bu kadar güzel anlatabilirdi.Şiirleri ve şiir kitapları ile tanınan Nurullah Genç yazmış olduğu bu romanla sade ve açık bir dil ile adeta okuru yaşatıyor kitabın içinde.Ve Bekir Ağa savaşı esareti ölümü hasreti ve aşkı en çok da memleketine olan özlemin yüreğinde ziyaret dağı gibi yükselen insan.Yaşadığı esaret yıllarında bile yüksek imanı ve inancı ile rusların da sevgisini ve güvenini kazanıyor.Yollar sonunda dönüşe varıyor ama Bekir ağa öyle bir etki bırakıyor ki ondan ayrılan Ruslar bile gözyaşı içinde kalıyor.Hasılı bir değil birden çok duygunun yaşanmışlığın hikayesidir.Mutlaka okunmasını öneririm Allaha emanet olun.
Yollar Dönüşe Gider
Yollar Dönüşe Gider
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Yollar Dönüşe Gider
Yollar Dönüşe GiderNurullah Genç · Timaş Yayınları · 2022706 okunma
2086 syf.
8/10 puan verdi
·
70 günde okudu
Dizelerin "Hikmet"li Çığlıkları
Acıları sahiplenip hissedeni, Anlamlandıramayacağımız duyguların ilmek ilmek işleyicisi, Noksan duyguların garip hüznüne sahip çıkanı, Hâsılı, elem ve kederin sırdaşı.. Yani bize çok yakın, tenimize nüfuz edebilecek kadar.. Bir insanın yüreğinde yangın olurda nasıl Nazım Hikmet'in kelimeleri o ateşe odun taşımaz? Gönlü kırık, mahzun bir
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20193,404 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.