Dialog
Nasıl net gözlem yapa biliriz?
Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz?
Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız?
Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız?
Derler insan çözülmez kutu bağlı.
Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Turgut bu akşam ne yapalım? Gezelim. Hayır, gezmeyelim başka bir şey yapalım ama. Ne yapalım? Kitap yazalım. Onun yerine şiir yazsak olmaz mı? Olur Turgut. Sağol Selim, iyi ki varsın.
Turgut bensem, Selim arkadaşım, geçen hafta konuştuğum Selim, geçen gün ölen Selim, hayalimdeki hayaletiyle hâlâ konuştuğum Selim... Peki Olric söyle bakalım sana
SİZ AŞKTAN N'ANLARSINIZ BAYIM?
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kağıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Allah’la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi
Sevdasına kurban oldugum oy
Bilsen ne gaybana geceler yaşarım gaybana gecelere oy
Gaybana gecelere oy
Bilsen ne gaybana geceler yaşarım gaybana gecelere oy
Gaybana gecelere oy
Kulaklarımda kuru kuru uğultular
Ben günlere yanarım günler bana
Demem o ki sana hasretin o kadar koymazdı ama
Geceler öyle bir@
Gaybana gaybana gaybana
Geceler öyle bir
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Akan gözyaşı kurur.
O unutamadığın, artık hatırlamadığın olur.
Hayal dediklerin gözünün önüne gelir, yaşantın olur.
Olmaz dersin, tanıdığın biri yabancı olur.
Yabancı, birden “kalbin” olur.
Dün düştüğün yer, bugün dik yürümene sebep olur.
Sonra düştüğün yerin adı, “iyi ki yaşamışım” olur.
Kızarak yaşarsın ama… “neden ben?” diyen isyanların,
Seni sen yapmaya vesile olur.
Şimdi hayat kötü diyorsun.
Bir gün aniden güzel olur,
Sana tüm kötülükleri unutturur..
Deniz. Akşamın gül yapraklarıyla donanmış denizi. Kâğıt gibi. Yazı yaz istersen, yazı yaz üstüne. Ne yazarsan yaz. Şiir yaz. Zararı yok, kötü olsun, içinden geldiği gibi yaz da. İçimizden geldiği gibi yazdığımız şiirler kötü olmaz ki, olsa olsa biraz gülünç olur. Kargacık burgacık yaz. Anlarlar nasıl olsa. Anlarlar okuyanlar, okumayı bilenler. Aşk mektubu yaz, denizin üstüne, dalgalar istediğin yere götürsün yazdıklarını. Uzaklarda sevgilin var mı, dalganın üstüne mektup yaz, ona mektup yolla dalgalarla. Yok, yok, hiçbir şey yazma. İnsan bir beyaz kâğıdın karşısında kalakalır bazen. Kalem kâğıttan kaçar, kâğıt kalemden. İnsan tutulur kalır bazen, sen de tutul kal denizin karşısında. Konuşma denizle, denizi dinle. Deniz anlatmaya başladı mı sen susacaksın.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çoçukluğum...
Kağıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karaya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi,yüzüm nura
En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim :Eğer imkanım olursa bu kitabı muska kadar küçültüp boynuma asmak isterdim. Öyle ki hep hatırlamak için hep yanımda olsun. Hatırladıkça Marquez 'in büyüsü hep benimle olsun. O ladar ki eğer bir hikaye aklımdan silinirse ve ben bu unutmuşluğu fark edecek olursam çok üzülürüm. Çünkü bu kitap adeta bir