Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
Akarsuyun, meyve çağında ağacın
Serip gelişen hayatın düşmanı
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
- çürüyen diş, dökülen et-
Bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler
Ve elbette ki sevgilim, elbet,
Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya
Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla
Bu güzelim memlekette hürriyet
Bursa da havlucu Receb'e
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan'a düşman
Fakir köylü Hatçe Kadın'a
Irgat Süleyman'a düşman
sana düşman, bana düşman
Düşünen insana düşman
Vatan ki bu insanların evidir,
Sevgilim, onlar vatana düşman...
Nazım Hikmet RAN
"Kırmızı Deynek" şiiri, bu kitap içinde, kendine bağımsız bir yer açmayı hak ediyor. Başlı başına tek şiirlik bir kitap özelliği taşıyor kanımca bu şiir. Sadece hacmiyle değil elbette. Taşıdığı özelliklerle, özgürlüğüyle. Belki, bu şiirin önüne 1955 yılında Vatan Gazetesi'nde yayımianmış olan "Kapı" bir başlangıç, bir ilk
Mutlu Aşk Yoktur
İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
Mutlu aşk yoktur
Hayatı Bu silahsız askerlere benzer
Bir başka kader için giyinip kuşanan
Ne yarar var
Bu kitabı bana öneren herkese teşekkür ederim.
Şiir kitabı önerisi yaptığım videomda o kadar kişi Yolların Sonu yazdı ki en sonunda başladım ve gerçekten çok derin, ince yazılmış bir kitaptı.
Şiirler çoğunlukla vatan, milliyetçilik üzerine olsa da %40’ı da aşk üzerine diyebilirim. Ve gerçekten ikisi de çok iyi. Vatan için yazılanlarda tüyleriniz diken diken oluyor ve uluyasınız bile geliyor. Aşktaysa gerçekten duygulanıyorsunuz. Bazı şiirlerde birilerine inceden inceden geçiriyor ve okurken o kadar zevk alıyorsunuz ki yerinizde duramıyorsunuz.
Ben gerçekten çok beğendim, mutlaka okuyun, okutun
Hanife Mert Hanım'ın 4 bölüm 400 sayfadan oluşan #BakışAcısı eserini
Dilek Fırıncı Özdemir moderatörlüğünde #okudum. Bu eseri okumadan önce #DüşBatımı eserini okumanızı tavsiye ederim. Her ne kadar ayrı eserler olarak algılansa bile birbirinin devamı olduğunu belirtmek isterim.
️️️️️️️️️️️️️️️️
Eser zamanlar arasında geçişlerle 1984 yılları ve
ruhi su söylüyor gecede
"tezkeremden evvel vurdular beni"
ruhi su söylüyor gecede
"şimden sonra yaşaması güç oldu"
ruhi su söylüyor gecede
"adam öldürmeyi oyun mu sandın?"
ruhi su söylüyor gecede
"yüzbaşılar yüzbaşılar!"
ruhi su söylüyor gecede
"kalsın benim dâvam divâna kalsın"
Bu memlekette insan olmak zor zanaat,
Hem namuslu olacaksın,
hem geçineceksin hey hat,
Güler misin ağlar mısın aagari ücretlinin haline,
Açıyorum yaşamadan geçen önrüme,
Ben de isterim soframdan eksilmesin,
Peynir, sucuk, bal, tereyağı bencileyin,
Alnıma vasıfsız işçi damgası vurulmuş,
Vatan severmişim, helal süt emmişim,
Karıncayı incitmemişim,
Yetiminin hakkına göz dikmemişim,
Padişahım çok yaşa demişim,
Gel gör halimi pir sultan
Bu can taşınmaz oldu bir ilmekle yanına geleceğim.
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Onlar ki bir kutlu bayrağın önünde yürüdüler. Millet ne demektir ve dahi nasıl millet olunur cümle millete öğrettiler. "Onlar ki Ötüken'de şiir okuyan ozanın sedasını Viyana'da duydular; Tuna'da aldıkları abdestin namazını Çin Seddi'nde kıldılar." Toprağı vatan yapmak için yola çıkıp tekrar yeşermek uğrunda bu toprakta soldular. Onlar ölümsüz bir aşk istedi ve Ölümsüze aşık oldular.