Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Bazen musikiler, bazen hodgâm sloganlar, bazen de birkaç kelimelik toplantılar canını sıkar insanın... nerede, nerede o eskilerde attığınız üç beş paralık naralarınız, nerede insanlığınızı eskittiğiniz, uğruna kan ve nefretinizi döktüğünüz yaşanmışlıklar! Şimdilerde maddiyat ve şatafattır kölesi olduğunuz, prangalarınız çürümüş olsa da ruhunuzdaki daima diri ve dinç... Sırılsıklam kurşun yağmurlarında üzerleriniz hiç ıslanmıyor, sormalı... sormalı ki öğrenilmeli, derdi nedir bu yağan feryat figanın, bizi bulacak mı sormalı insan! Ama insan, kendi derdine kadarıyla yetiniyorsa yahut mutluluk için yalnızca kendisi varsa hayatta, yaşamalı mı yaşamamalı mı, asıl bu soruyu sormalı. Öyle ya da böyle, bilinmez kimlikler taşımaya başladık gayri, şakaklarımızda ısınmak için bekleyen soğuk silahlar yok, artık o eski bizler de yokuz; savrulsak da bir, savrulmasak da ölmek mi? O da yaşantılarımızdan uzaktadır. Kimliklerimizden vazgeçmiş, ufalanmış kırağı gibi yok olmaya mahkûm, sineye çekilecek, büyüklendiklerinden küçük; zavallı ve ukala kimseleriz artık, uykumuzda boğulacağız, derin okyanuslara gerek yok, gerek yok artık!'' D.p
Sizler, tüm umutları kesilmiş insanlarsınız! Sizler, dört duvar arasına mahkûm olmuş insanlarsınız! Sizler... sizler, dışarıda ve içeride hiçbir işe yaramaz, dünyaya yalnızca gün saymaya gelmiş zavallı insanlarsınız! İşte buraya bir silah koyuyorum, işte umutlarınız ve yaşamınızı kısıtlayacak, birinizi daha hayattan silebilecek gerçeklik; bunu
Reklam
"Kazanmak istiyorsanız, önce kendinizi yanınıza almanız gerekir."
Lakin zaman içinde insanın kendi eliyle kurduğu âlem, bütün dünyasını kapladı ve ona gerçek alemi büyük ölçüde unutturdu. Ve günün birinde, insan, kendisini gökdelenler, makineler, silahlar ve eğlenceler arasında hapsedilmiş halde buldu. HATTA BULAMADI BİLE.
Sayfa 8 - Söz: Serap Serenat Kayıp İnsanKitabı okuyor
Telepati-durugörü Kenan keskin
“ Eğer çalıştığınız bilgisayar aniden arızalanırsa suçu üretici firmada aramayın. Sizin stress içinde olmanız ya da çalışırken biraz da olsa sinirlenmeniz, aletin teknik donanımını etkileyebilir. Çünkü sıradan bir insan beyni, en üstün bilgisayarlardan daha güçlüdür ve insan, bazen farkında olmadan doğanın kendine verdiği güçleri kullanabilir. Bu yüzden insanın en büyük savunma ve saldırı silahı milyonlarca, milyarlarca dolarlık silahlar değil, sadece insan beynidir”.
Silahlar lanetli aletlerdir, Olamaz soylunun aleti. Yalnızca başka çare kalmamışsa, kullanır onu Huzur ve barış en yücedir ona. Yener, ama sevinmez buna, Buna sevinen, Sevinmiş olur insan kıyımına, İnsan kıyımına sevinen, Erişemez dünyada amacına.
Sayfa 82 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Dune ve Dünya Gezegeni: Hitler ve Cengiz Han
“Dünya’nın Altın Çağı’nı bilir misin?” “Dünya mı? Altın Çağ mı?” Stilgar şaşırmış ve rahatsız olmuştu. Paul neden tarihin başlangıcına dair efsaneleri konuşmak istiyordu ki? … “… Korba sana elimizdeki eski çağlara dair azıcık bilgiyi, Butleryanların kıyımından kurtulan veri kırıntılarını getirdi. Cengiz Han ile başla.” “Cengiz… Han mı? O
Sayfa 123 - Paul Muad’Dib, Adolf Hitler, Cengiz HanKitabı okudu
Reklam
Sixteen Tons Nedir Biliyor musunuz?
"Bazı insanlar der ki insan çamurdan yapılmıştır Zavallı adamcağız kas ve kandan yapılmıştır Kas ve kan ve deri ve kemikler Zayıf bir zihin ve kuvvetli bir sırt Onaltı ton yüklersin, eline ne geçer Daha da yaşlanıp daha da borca batarsın Aziz Peter beni çağırma çünki gidemem Ruhum şirkete zimmetli Güneşin ışıldamadığı bir sabah
Biz sofraya oturur oturmaz, kapı açıldı. İçeriye Kafkasyalı bir grup girdi. Çok parlak kostümleri vardı. Kurşunları göğüslerinde, geniş omuzlu, ince bellerinden hançerler sarkan, uzun, siyah çizmeli bir gruptu. İnsan, onların hemen dans etmeye başlayacaklarını bekliyordu. Fakat, onlar dönüp insana bakmıyorlardı bile. Evet, bu fevkalâde yapılı
Kafilenin etrafını etten duvar gibi örmüşlerdi adeta. Siperlerdeki askerlerin kafileyi hedeflemesi için topluluğun çevresindeki askerler de hızla çekilince, mitralyözler, yüzlerce silah alev alıp yandı. Adeta ateş püskürüyor ve Beyaz Dağ'a ölüm yağdırıyordu namlular. Silahlar ardı ardına patladıkça kalabalık ölüm dalgalanmasıyla sağa sola savruluyor, can çekişiyordu. Meydan insan haykırışıyla ve ecel çığlıklarıyla inliyordu. Keskin bir tırpanın taptaze çayırları yerlere sermesi gibi, canlar birer birer birbirinin üzerine yığılıyor, kanlar içinde toprağı kucaklıyordu insanlar. Askerler, haykırış ve feryatların dindiğini görünce, komutanın emrini bekledikler. Az sonra zafer naralı bir tonda komutanın sesi yükseldi: "Süngü tak!" Süngüler parladı, ay ışığında. Sonra zalimin borazanı, "Hallah, hallah!" diye haykırmaya başladı. Sağ, yaralı, ölü bakmadan üşüştüler birer birer, canlı cansız yerlere serilmiş bedenlere. O gece ay, kır çiçekleri, nazlı keklikler, yavru ceylanlar ve Beyaz Dağ küstü gölgesine. Kanlı bir karanlık sarmıştı Beyaz Dağ'ı...
İnsanlar kusursuz değiller, ancak karşılarındakilerle empati yapabilirler ve büyük resmi görebilirler. İnsanların aksine otonom silahlar ise eylemlerinin sonuçlarını anlama yetisine, savaşın eşiğinden dönme becerisine sahip değiller. Otonom silahlar kriz anlarındaki insan karar alma süreçlerinin tümünü ortadan kaldırmayacaktır, ancak sıkı bir düğüm atma potansiyelleri vardır. Hatta bu öyle ileri gidebilir ki, artık geri dönüşü olmayabilir.
Sayfa 413Kitabı okudu
Reklam
144 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Anadolu Arkeolojisinin Dramı.
Kitap Anadolu'nun tarih öncesi dönemleriyle başlıyor ve Hitit, Urartu, Lidya tarihleri ile bölüm bölüm devam ediyor. Açıkçası ne genel bilgilerden farklı bir bilgi içeriyor ne de çok iyi bir tarihsel anlatımı var. Her yerde bulabileceğiniz genel bilgilerden oluşan bir kitap. Kitapta fark ettiğiniz ve sık sık gözünüze sokulan en önemli şeyse;
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu UygarlıklarıMarc Desti · Dost Kitabevi · 023 okunma
ŞEHADET VAKTİ
22 Ağustos 1966'da Seyyid Kutub'a idam cezası verildiğinde, Assam el-Attar'ın kitabında anlattığına göre Kutub bu kararı tebessüm ve Allah'a ka-lvuşmanın verdiği büyük bir mutlulukla karşılamıştı. Muhammed Ali Benna'nın dediğine göre Seyyid Kutub'un asılmasına asıl sebep "Yoldaki İşaretler" adlı kitabı idi.
Yüksel yayıncılıkKitabı okudu
Savaşın asıl yaptığı yok etmektir, ama ille de insanları yok etmesi gerekmez, insan emeğinin ürünlerini de yok eder. Savaş, halk kitlelerini fazlasıyla rahata erdirecek, dolayısıyla uzun sürede kafalarının fazlasıyla çalışmasını sağlayacak araç gereç ve donatımı paramparça etmenin, stratosfere yollamanın ya da denizin dibine göndermenin bir yoludur. Savaşta kullanılan silahlar yok edilmese bile, silah yapımı, tüketilebilecek herhangi bir şey üretmeksizin işgücünü kullanmanın uygun bir yoludur.
Sayfa 207 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.