Sorun buydu işte: Her şeyi aptalca bulduğu için yaşamın kendisine empoze ettiği şeyleri kabullenmişti her zaman. İlk gençliğinde seçim yapmak için çok erken olduğuna inanmış, gençliğinde, yani şimdi ise, değişmek için geç kaldığını düşünmüştü.
"Her şeyi aptalca bulduğu için yaşamın kendisine empoze ettiği şeyleri kabullenmiş. İlk gençliğinde seçim yapmak için çok erken olduğuna inanmış, gençliğinde, yani şimdi ise,değişmek için çok geç kaldığını dusunmustu"
Her şeyi aptalca bulduğu için yaşamın kendisine empoze ettiği şeyleri kabullenmişti her zaman. İlkgençliğinde seçim yapmak için çok erken olduğuna inanmış, gençliğinde, yani şimdi ise, değişmek için çok geç kaldığını düşünmüştü.
Unut onu artık diyorsunuz da unutamam.
Siz, bir kız çocuğu hayalini kurduğunuz kadının sizden gidişini hiç izlediniz mi?
Ben izledim...
Yıllardır kalbinizde aşkla, sevgiyle büyüttüğünüz ve her şeyiniz olan bir insanın ellere gidişine hiç şahit oldunuz mu?
Ben oldum...
Sevdiğinizin hayatına giren insan onun ilaç saatlerini biliyor mu?
En çok neleri sever, mesela hangi rengi, hangi müziği, hangi yemeği ya da hangi filmleri?
Sabahları en çok hangi mesaj onu mutlu eder?
Geceleri şiirlerle onu uyutmayı bilebilir mi?
Bilemez değil mi?
Çünkü onu ben büyüttüm.
Ben ona aşkı, sevmeyi öğrettim.
O ise, gitti...
Oysa gittiği ilk gece içimde öldürmeliydim onu.
Artık kendimi bile bulamıyorum.
Şimdi daha iyi anlıyorum ki, en çok da onu unutmak için, ''Geç kaldım''
Yusuf şan
Geç yaşımda okumuş olsam da okuduğum andan itibaren hayata bambaşka bakıyorum.
Bambaşka bakmamın sebebini sizlere açıklayamam, zira bu sebebi insanların kendileri bulması gerekiyor diye düşünüyorum.
Momo'nun ve hatta Küçük Prens'in hedefi de budur zaten. Ama size bir ipucu vereyim: Kessiopeia'nın kabuğunda beliren "Yol benim
Çok sevilen cok begenilen kitaplara karşı ister istemez oluşan ön yargimi yenmeye çalışarak kitabı okumaya başladım.
Kitap gerçekten çok iyi. Fakat yazarın kendisinin de bahsettigi gibi bu kitaplar iyi diye vasiflandirilmalarinin sebebi
" Son zamanlarda psikiyatriste giden bu insanlardan bazıları eskiden papaza, rahibe ya da hahama giderdi.
#cevizyorumluyor #kraliçe #splintered #aghoward
Herkese merhaba uzun zamandır kitaplığımda beklettiğim bir kitap kraliçe. Serinin tamamlanmasını beklemiştim. Biliyorsunuz Pegasus serilerini çok uzun yıllarda tamamlayabiliyor o yüzden direkt çıkar çıkmaz okursam çok bölük pörçük olacağından beklettim kitabı. Alice harikalar diyarı hem çocukluğumun
Karakterlerin sembolleri çözme becerisi bence biraz zorlama olsada, akıcı, keyifli, bilgilendirici bir kitap. Bir ara Dark dizisine bağlayacak sandım. Edebiyatı yeterli. Bence okumaya değer.
Alıntılar;
“Neresinden tutsan elinde kalırdı bazı şeyler. Öngörülebilen tüm seçenekler aynı sonucun farklı tezahürlerine dönüşür, içine sıkışılan kısırdöngü
Delişmen, yaratıcı, eğlenceli, düşündürücü, hüzünlü, kafa dağıtıcı, absürt, keskin, cesur,
zekice...
O kadar keyifli ve sürükleyici bir şekilde sarıyor ki kitap hemen bitmesin diye tadını çıkara çıkara okumaya zorluyor insanı. Her öykü birbirinden bağımsız ama bazı hikayelerin birbirine dokunabildiğini hissettiğiniz anlar da söz konusu. Her öykü sonrası “Ben şimdi ne okudum yahu!” diye düşünüp yeniden başa dönüp öyküyü hazmetmeye çalışıyor insan. Öyküler kısacık ve tertemiz bir dille yazılmış. Ağdalı bir dilden ötürü mü anlamadığını sorgulamaktan kurtarıyor okuru. Hayır, anlaşılması zor! Hissettiren ama anlatılması zor duygu ve düşüncelere daldırıp çıkaran bir tarzı var. Bu yüzden oldukça zekice ve çarpıcı bir kurgulama söz konusu.
En beğendiğim öyküsü ise “Şapka Numarası” oldu. Bir sihirbazın çocukları eğlendirmek için öncelikle kendisinin sihire inanması gerektiği, dünyanın sihrinin yok olmasıyla artık bu dünyada kendisi gibilere, hayvanlara ve bebeklere mutlu bir hayat hakkının kalmadığını sihirbazlıktan vazgeçmesiyle görüyoruz. Dünya iyi yönde değişmiyor.
Kitap boyunca sarkacın farklı uçlarına kayıyor insan. Ters köşe olmayı seven, sıradışı, uçuk öyküler okumayı sevenler için birebir bir kitap. Yıllar önce Türkiye’ye geldiğini, söyleşilerinin olduğunu yıllar sonra öğrendiğim için üzgünüm. Geç keşfedilmiş bir yazar ve kitap kendi adıma. Okuyup üstüne konuşulası ara ara döne döne...