Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
öldüm galiba çünkü sinir sistemi
İsrail ile yaptıkları ticaretin daha fazla ifşa olmaması için yakında büyük bir sınır ötesi harekat başlatırlar. Nasıl olsa CHP'nin ulusalcı kanalları olan Sözcütv başta olmak üzere Halktv...vb. kanallar hemen İsrail ile ticareti meşru görenlerle aynı safa geçerler. Bu ülkede devlet çıkarı denen olguyla 1876'dan beri yeni bir ulus yaratma uğruna tekçi sistemi ayakta tutmaya çabalıyorlar. Son umutları siyasal islamcılardı, onlarda erkenden paraya tamah edince yeniden ve yineden militarizme sarılıyorlar.
Reklam
Kahvenin hikayesi: Vücudumuza etkileri neler, bizi nasıl uyandırıyor?
Kahve dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın günlük rutininin bir parçası. Farklı coğrafyalarda bu kadar çok kişinin vazgeçilmezi haline gelebilmiş az sayıda gıda vardır. 1500 yıldan uzun süredir tüketildiği düşünülen kahve, kimilerine göre 17. ve 18. yüzyıllarda Aydınlanma'nın önemli tetikleyicilerinden. Modern dünya düşünürlerinin
Safravi mizaca sahip insanlar kuru-sıcak niteliğiyle ilişkilendirilmiştir. Buna göre safravi mizaçlı insanların göz akı sarımsı, ağız tadı acı, dili kurudur. Bedenleri hararetli olduğundan soğuk havayı, soğuk yiyecek ve içecekleri sevmektedirler. Geleneksel tıp ilminin uzun yıl süren ilmi gözlemlerine göre kuru sıcak mizaçlı kişiler fazla öfkeli, sinirlenmeye meyilli ve her an parlamaya hazır, tez canlı, hızlı kavrayabilme yeteneğine sahip, hareketli, hisleri kuvvetli kişilerdir. bu Kendilerine hakim olabilme yeteneği zayıf, uykuları azdır. Bu mizaca sahip kişiler çoğunlukla sinir hastalıkları, karaciğer hastalıkları bunun yanında sindirim sistemi organları hastalıklarına kolay yakalanmaktadır.
Bir baskı aracı ve ideolojik aygıt olarak devlet – 2 Özgürlüğü elde edemezsiniz özgürlük olabilirsiniz ancak Nietzshche, devlet kavramı hakkında “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı kitabında şunları söyler: ”Devlet diyorum, herkesin, iyilerin ve kötülerin zehir içtiği o yer. Devlet… İyilerin ve kötülerin, herkesin kendini kaybettiği
Merhaba, konu kontrol edilemeyen sinir sistemi (Kafayı yedim)
Reklam
(fizyolojik olarak) henüz çocuk olduğum zamanlarda kanal d'de vücudumuzu tanıyalım diye bir çizgi film vardı.. bu çizgi filmde vücudumuzun iç organları, sinir sistemi, dolaşım sistemi gibi konulardaki ilgili organlar konuşturulur, kişileştirilir, sistemleştirilir izleyiciye öyle aktarılırdı.. örneğin; vücuda giren bir mikrop öcü gibi bir şekle sokulur ve bu mikrop vücutta başıbozuk gibi dolanırken bundan haberi olan beyin hücreleri bir yönetim kurulu gibi toplanıp bu mikroba karşı ne yapacaklarını tartışır alınan karar sonucunda da gereken yapılırdı. örneğin bu mikroba karşı sözgelimi c harfi şeklindeki c vitaminleri saldırıya geçip mikrobu alt ederdi.. zamanında bu çizgi filmi izleyen ben o zamanlarda bir iki defa düştükten sonra dizimin/dizlerimin kanadığı anlarda içimden; ''acaba şu an gördüğüm dizimden akan kan da çizgi filmdeki gibi mi?'' diye düşünürdüm.. (yanılmıyorsam bu çizgi filmde alyuvarlar, akyuvarlar kırmızı ve beyaz renklerde eli, ayağı olan tombik abiler/ablalar şeklinde izleyiciye sunulmuştu çünkü..) ben böyle düşünürken bir süreliğine kanayan dizimin acısını unuturdum.. peki şimdi bunu neden yazdım? az önce parmağımı yanlışlıkla kağıtla kesmemden sebep akan kanı görünce aklıma yukarıda anlattıklarım geldi ve yine yukarıda olduğu gibi kısa süreliğine de olsa bu düşüncem sayesinde kağıt kesiğinin acısını unuttum.. yani? yani nerede o eski ramazanlar.. yukarıda bahsettiğim çizgi film; youtu.be/JImuufkVvfE?si=...
“Bir çocuğa devamlı bağırıldığında, utandırıldığında veya ağır biçimde azarlandığında çocuk mantığını kullanamaz. Sinir sistemi ve beyin gelişiminde travma etkisini hisseder. Sonra bu durum depresyon, anksiyete, bipolar, borderline halini alacaktır.” — Dr. Nicole Lepera
Kafamda kendi adaletimi yarattım, bana yapılan yanlışlara, yapana kafamdaki adalete göre ceza keseceğim. Kafamdaki adalette bazen 1'in karşılığı 1 değil, 10, anladım ki beni huzura kavuşturacak olan şey belki de o 1'e 10 dengesi çünkü. "tek intikam unutmaktır", "en iyi intikam affetmektir" yok işte efendim "intikam yanlışa yanlışla cevap vermektir" gibi şeyler söylemek, pollyannacılık oynamaktan başka bir şey değil benim nezdimde. (herkes böyle düşünecek diye bir şey yok tabi, dediğimin aksini düşünüyorsanız size yüksek erdemlerinizle mutluluklar.) Emek istiyor, güçlü bir sinir sistemi istiyor. Yüksek düzeyde plan kurabilen bir insan olmayı gerektiriyor. Kin tutamayan bir insanın hakkıyla yapabileceği iş değil. Hatta en önemlisi, sabır ister. Ama hepsi güncel ben'de mevcut. Benim canımı yakan bir insana ertesi gün gidip karşılık vermeye çalışmak, ilkokuldaki "o bana vurdu ben de onun saçını çekeyim" mantalitesinden farklı değil. Bunu yaparsam, alacağım intikamların değerini küçültmek olur. İntikam alınmasını gerektiren kişi ve olaylar üzerinden, alacağım intikamın büyüklüğünün ağırlığını taşıyabilecek ölçüde zaman geçtikten sonra, tercihen kurbanlarım olacak kişilerin en savunmasız anında (örneğin en mutlu anında) karşılık vermem gerekiyor. Anladım ki, yaşattıkları şeylerin sonucunu düşünmeyen, benim hissettiklerimi umruna almayan herkesten, ondan aldığım/alacağım intikamdan daha iyi bir öğretmen olmayacak. Ha bir de; Hayatta iyilik de kötülük de karşılıksız kalmamalı. Ve kimse unutmamalı. Gün gelir, tüm bedeller ödenir. Ben de öderim elbet bir gün bedel.
Tarihte bugun ne oldu
1632 - Galileo'nun, "İki Kainat Sistemi Üzerine Konuşmalar" adlı eseri yayımlandı. 1819 - İspanya, Florida'yı Amerika Birleşik Devletleri'ne 5 milyon dolara sattı. 1848 - Paris'te işçiler ayaklandı. İki yıl boyunca Avrupa'yı altüst edecek olan, işçi devrimleri çığırı açıldı. 1855 - Pennsylvania Devlet
Reklam
C. Elegans
Sinir sistemi ve nöron haritası.
536 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.