Gordon ona şöyle bir soru sordu: "Peki siz ruh hakkında hakkında, fikirlerimizi, mesela insan iradesi, lütuf, özgür iradeyle ilgili fikirlerimizi oluşturma şeklimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?" - "Hiç," diye cevap verdi Safdil, "Şayet bir şey düşünüyorsam, o da bizlerin tıpkı yıldızlar ve elementler gibi sonsuz varlığın gücüne tabi olduğumuz, içimizdeki her şeyi onun yarattığı, bizlerin onun yön verdiği muazzam bir makinenin küçücük çarkları olduğumuz, onun özel niyetlerle değil de genel yasalarla hareket ettiğidir. Bana anlaşılır görünen tek şey bu. Gerisi benim için kapkaranlık bir uçurum." "Fakat oğlum, bu Tanrı'yı günahın yaratıcısı yapmak olur!" - "İyi de sayın peder, sizin etkin lütfunuz da Tanrı'yı günahın yaratıcısı yapıyor. Zira bu lütfa nail olmayan herkesin günah işleyeceği açıktır. Bizi kötüye iten kötünün yaratıcısı da olmaz mı?"
Sayfa 46 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Eğer bir şeyden eminseniz," dedi, "başka bir şekilde düşünmeye zorlayın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile. Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.
Reklam
Siz ne düşünüyorsunuz?
"İnsanların kabül görmeye, önemli olduklarını hissetmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyduklarını söylüyor. Ve bu her an herkese verebileceğin bir şey, o kadar basit. Sadece dikkat göstermek. Sadece insanlarla birlikte olmak. Sevmek."
Sayfa 281Kitabı okudu
İşinde iyi olanı değil, temiz, dürüst, ahlaklı olanı seçiniz.
Ali Şeriati’ye atfedilen bir söz var, “İşinde iyi olanı değil, temiz, dürüst ve ahlaklı olanı seçiniz” olarak geçiyor Kırılganlık’ta bir diyalog içinde. Bu söze karşı çıkıyor kişi: - Tersine; temiz, dürüst, ahlaklı olan, işinde iyi olandır zaten. İşini iyi yapmak, dürüstlüğü kendiliğinden getirir. İşinde dalavereye başvuran kim varsa, bu, işinde iyi olmadığı içindir. Siz hiç, işini iyi yapan birinin iş yerinde başkalarının ayağını kaydırarak yükseldiğini gördünüz mü? Nitelikli ve zeki kimseler neden hep böyle saf, kandırılmaya müsait zannediyorsunuz? Her yerde, aptallar ve kalitesizler kandırırlar zeki kimseleri. Zekâsı da niyeliği de olmayan, mecburen kurnazlığı öğrenir, onunla kendine yer edinmeye girişir. Kurnazlık, aptal ve niteliksizlerin tek kozudur; ne var ki dünyada işler de zeki ve nitelikli olanların değil, kurnazların lehine işliyor. İş yerlerini, fakülteleri, devletleri, dünyayı ve kültür sanat sayfalarını neden iyi ve nitelikliler yönetmiyor sanıyorsunuz? - Bakın dize ne diyeceğim: Birinin iyi bir insan olduğunu mu düşünüyorsunuz? Önce eline biraz güç verin. - Veya güç zannı. - Söylediğiniz gibi işinde gerçekten iyi miymiş, değil miymiş, o zaman anlarsınız asıl. “Kişi bizzat arzusudur” diyorsunuz ya, hayır, kişi, bizzat ortaya koyduğu iştir aslında. Kişinin arzusu ile işi nasıl ayrılır birbirinden? Kişinin işi, arzusunun en açık haldeki formudur, bayım! En açık!
Sayfa 182 - Eksik Parça
Masanın üstüne çıkıyorum ve dünyayı farklı görüyorum
"Eğer bir şeyden eminseniz,başka bir şekilde düşünmeye zorlayın kendinizi,yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile.Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın,durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun."
Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.
Sayfa 52 - Bilge Kültür Sanat Yayınları, Keating
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.