Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öncelikle, sürekli olarak sizi inciteceklerini düşündüğünüz için, kendilerini incinmiş ve öfkeli hissederler. İkinci olarak, büyük bir güvensizlik duvarının arkasına saklandığınız için size yaklaşamazlar. Bunun sonucunda, sizinle ilgili olumsuz duygulara sahip olurlar ve arkanızdan konuşup, diğer insanlara sizin ne kadar zor bir insan olduğunuzu anlatırlar. Bir bakıma, hep korktuğunuz şey olan insanların sizi horgörmesini aslında siz zorlamış olursunuz. Ama bunu yaptığınızın farkında değilsinizdir. İnsan doğasıyla ilgili büyük bir keşif yaptığınızı düşünüyorsunuz. Bir anlamda, etkileşimde olduğumuz insanların yüzlerine ve davranışlarına yansıyan kendi tutum beklentilerimizle karşılaşıyoruz. Sürekli olarak kendi kişilerarası gerçekliğimizi yaratıyoruz. Ama bunu yaptığımızın farkına varmıyoruz. Eğer bunun olageldiğini bilmiyorsanız ve tutum ve beklentilerinizin diğer insanlar üzerinde etkisinin farkında değilseniz, aynı döngüler kendini defalarca tekrar ediyorlar.
“Bu Bikov'un sizin için anlamı ne peki? Neden birdenbire sizin için bu kadar değerli oluverdi. Belki de size farbalalar aldığı içindir. Peki, farbalaların ne önemi var? Saçmalıktan başka bir şey değil. Varenka! Önemli olan şey insan hayatıyken siz farbalaları düşünüyorsunuz Varenka. Farbala dediğiniz nedir ki? İkramiyemi alır almaz ben size farbala alırım. Alacağım yeri bile biliyorum, mutlaka alırım sevgilim. Paramı alana kadar bekleyin yeter Varenka!”
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Siz tutucular, sanatta başı tutmuş, siz ne yaparsanız onun haklı ve gerçek olduğunu düşünüyorsunuz. Sizin dışınızdaki herkesi eziyor, boğuyorsunuz! Tanımıyorum sizi!
Tüketim çılgınlığı,diderot etkisi.. Saçma sapan ürünlerin linkleri…
Instagram'ın mesela kurulma amacı ne, sizi daha çok tüketime yönlendirmek. Size bir ünlüyü gösteriyorlar; o ünlü aslında çok çirkin bir kadın, ama öyle güzel gösteriyorlar ki o kadını siz onun gerçekten çok güzel olduğunu düşünüyorsunuz, çünkü tanımıyorsunuz. Ben biliyorum, o güzel değil aslında. Onun güzel olduğunu düşünüyorsunuz. “O nasıl güzel olmuş?” diyorsunuz. “O kremi aldı, o çantayı aldı, ben de alacağım,” diyorsunuz. Bunu Hollywood da yapıyor. Holywood starları gidip bir çanta alıyorlar, bilmem ne yapıyorlar. Yani emperyalist sistem ilk önce aşağılık kompleksi veriyor, sonra pahalı ürünler çıkarıp size onu aldırarak sizi köle yapıyor.
Sayfa 41 - Butik yayıncılık
- Siz kadınların çalışmalarını doğru buluyor musunuz? - Yerine, adamına göre. - İşte benim yerimde bulunan bir kadın çalışmalı mıdır? - Bilmem ki, çalışmaktan ne anlıyorsunuz? Bence kimse boş oturmamalıdır. - Yok, öyle çalışmak değil. Böyle dairelerde, erkekler gibi çalışmak... - Geçineceği yoksa aç duramaz ya! - Aç duramaz ama o kadının başka vazifeleri yok mudur? - Çalışmakla kadınlıktan çıkmıyor ya. Gene kadınlığını eder!.. - Çıkmaz olur mu? Bir daha o kadın evine, salonuna nasıl bakar? İster istemez çocuk doğurmaktan kaçar... - Ben kadın olsam kendi ekmeğimi kendim kazanmak ve gönlümün istediği zaman istediğim erkekle yaşamak yolunu tutardım! - Kadın değilsiniz de onun için böyle düşünüyorsunuz. Kadınlar idare olunmaktan hoşlanırlar. Kadın çalışır, çalışmaz değil ama idareyi düşünmek kadınlara ağır gelir. Her zaman kendilerini idare edecek bir erkek ararlar.
Sayfa 110Kitabı okudu
224 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
#neokudum #novellaneokuyor TRİPOLİÇE’NIN KÜLLERİ @guven_kemerkaya_ @cinaraltiyayinlari
Tripoliçe'nin Külleri
Tripoliçe'nin KülleriGüven Kemerkaya · Çınaraltı Yayınları · 039 okunma
Reklam
1960-1975 YILLARI ARASI 1960'ta ilk ihtilal. Türkçülerde yine ümit ve hareketlenme var. İhtilalin içinde yer alan Alparslan Türkeş ve arkadaşlarının tasfiyesine rağmen ümitler kırılmamış. Türk milliyetçileri siyasete giriyor. Atsız ve Türkçüler, Türkeş'in arkasında. 1970'ler, soğuk savaşın en şiddetli rüzgârlarının estiği yıllar.
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HİKÂYE SEVENLER MUTLAKA OKUMALI!
Bazı kitaplar vardır okunur; bazı kitaplar vardır satırları yaşamak için aracı olsun. Her hikâye ağzımda farklı bir tad bıraktı desem de yeridir. Yer yer suratımda tatlı bir tebessüm, hüzün, sinir ya da burukluk bıraktıran bu eser; Anadolu'nun insanı yakından gözlemlememizi, onların misafiri olmamızı sağlıyor. Samimi ve hoş denilebilecek bir üsluba da sahip diyebilirim yazar için. Okurken hiç sayfaları çevirdiğimin bile farkına varmadım. Düşmanıma bile önerebileceğim bir eser.
Memduh Şevket Esendal
Memduh Şevket Esendal
durum hikâyecisi olarak çokca methediliyor. Lâkin ben bu hikâyeleri okurken bunu çok fark edemedim. Bana daha çok olay hikâyesi gibi geldi. Söz gelimi
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
'ın öykü kitabını okuduğumda durum hikâyeciliğini baya hissettim.
Otlakçı
Otlakçı
ona kıyasla bana bir tık daha olaya kaçıyor gibi hissettirdi. Bilmem siz ne düşünüyorsunuz, sormak gerek?
Otlakçı
OtlakçıMemduh Şevket Esendal · Can Yayınları · 2023711 okunma
Tanrı ve İnsanlık, davasını hiçbir şey üzerine kurmaz; yani kendinden başka hiçbir şey üzerine. Keza ben de, tıpkı Tanrı gibi, kendi davamı Kendim üzerine kuruyorum, çünkü Ben diğer herkes için bir hiçim, çünkü Ben kendim için her şeyim, çünkü Ben kendim için biriciğim. Eğer Tanrı ve İnsanlık, sizin ısrarla ileri sürdüğünüz gibi, kendileri için her şeyin içinde her şey olmaya yetecek bir içeriğe sahipse, Ben de bundan daha az bir içeriğe sahip olmadığımı, kendi "boşluğumdan" yakınmayacağımı duyumsuyorum. Ben boşluk anlamında bir Hiç değilim, Ben yaratıcı bir Hiçim ve bir yaratıcı olarak bu Hiçten, her şeyi kendim yaratıyorum. O halde tamamen Bana ait olmayan davalar defolsun gitsin başımdan! Siz davamın en azından "iyi bir dava" olması gerektiğini düşünüyorsunuz değil mi? İyi nedir, kötü nedir? Benim meselem, Ben Kendimim ve Ben de ne iyiyim ne de kötü ... Her ikisinin de Benim için bir anlamı yoktur. Tanrısal şeyler Tanrı'nın meselesidir; insani şeyler ise insanın ... Benim meselem, ne tanrısaldır ne insani; hakikat, iyilik, adalet, özgürlük vs. de değildir, sadece ve sadece Benim olandır ve genel olmayıp, tıpkı benim biricik olduğum gibi, o da biriciktir. Benim için Benden daha önemlisi yoktur!
80 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Dünya, hassas kalpler için cehennemdir...
İncecik ama dopdolu bir Zweig öyküsü daha... Kitabı okumaya başlamadan önce Zweig'in hayat hikayesine bir bakmanızı tavsiye ederim.. çünkü eminim ki Zweig'in yaşamı ile doktor B. karakterinin maruz kaldıkları arasındaki benzerlikler kitaba farklı bir gözle bakmanızı sağlayacak ve belki siz de dr. B ile empati yapıp hiçliğin içinde
Satranç
SatrançStefan Zweig · Ceren Yayıncılık · 2021237,4bin okunma
Reklam
Eğer bir şeyden eminseniz başka bir şekilde düşünmeye zorlayın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile. Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.
Sayfa 52
Çavdar Tarlasında Çocuklar? 🤷‍♀️Siz kitap için ne düşünüyorsunuz?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.