--- Bu inceleme ufak tefek (belki de büyük) 'spoiler'lar içerebilir arkadaşlar. Sonra demedi demeyin:)---
Türkiye'de henüz herhangi bir Hasan Ali Toptaş kitabı okumamış 8 kişiden biri olarak, gerçek bir baskı ve endişeyle açtım kitabın kapağını...
Artık bu buluşma gerçekleşmeli, ben de ortamlarda herkes gibi Hasan Ali Toptaş konusu açıldığında
'sevgi' konusu hep tartışılan, derin, anlaşılmaz ve kişiden kişiye değişiyor derim... Peki 'sevgi' tam olarak nedir/neydi?
Kitap adında 'sevme' var yani 'sevmek eylemi' görüldüğü gibi; sevme, sevilme elbette 'sevgi' den geliyor. Yazarımız üç önemli unsur üzerinde duracaktır; sevme, sevilme, sevgi.. Peki 'sevgi' seven için mi geçerli yoksa sevilen
#Kötülük ve iyiliğin savaşı... Yüzyıllardır devam eden bir savaş bu... Peki bu savaşı hangi taraf kazanmalı sizce? Elbette hepinizin cevabı aynı olacak “İyilik kazanmalı.” diyeceksiniz. Size katılıyorum, fakat gerçek şu ki iyilik, kötülüğün karşısında her zaman kaybediyor. Beş arkadaş ve üç mistik hikaye...Yanan Ruhlar, Kan Hasadı ve Kutsalların
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Wattpad denilen bir uygulama var. Binlerce amatör yazarın yazı yazıp yayınladığı bir uygulama. (Bu arada bende 2018 den beri bu uygulamayı kullanıyorum ve orda yayınladığım bir kitap 48 bin üzeri okunma aldı. wattpad.com/story/162148781...) )
Bu uygulamayı kulanan kişilerin yaş aralığı 12- 18 yaş ve orda cinsellik üzerine yüzlerce kitap yazılmış. Ve bu kitaplar bu kitle tarafından fazlasıyla rabet görüyor. Sizce bu kitaplar okunmaya değer diyemi bu kadar rağbet görüyor yoksa içeriği bakımından mı? Şahsen ben bu tarz kitapların çocuklar üzerindeki olumsuz etkisinden rahatsızım. 15 yaşındaki bir kızın yada 17 yaşındaki bir erkeğin cinsel ilişkiye girmesini allayıp pullayarak sanki çok güzel bir şey yapıyormuş gibi anlatan ve bunu okuyan kitlesine özendiren yazarlar, o yaşta birine nasıl kötü örnek olduğunun sanırım hala bilincinde değil. 17 yaşındaki yiğenimi bu tarz bir kitap okurken gördüğümde fark ettim nasılsa etkisinde kalmış olayların. Açıkçası üzüldüm. Hem yazar adına hemde okuyucu kitlesi adına. Bu tarz yazarlar kalemine değil yazdığı olayın yani 'cinselliğin' tutulacağına emin olduğu için yazıyor. Ve ne yazık ki istediği şeyi de kolaylıkla elde ediyor. Ben şahsım olarak bu tarz kitapların varlığından fazlasıyla rahatsızım sizlerin bu konu hakkında ki düşüncelerini merak ediyorum?