28 Şubat ve Tesettür Mücadelemiz
28 Şubat zihniyetine karşı başörtüsü nasıl mücadelelerle kazanıldı, şimdi nasıl kaybediliyor? Geçmişten bugünümüze bakalım. Başörtüsü boyları kaç senede ne derecede kısaldı? Tesettüre moda kırbacı ile kaç bacımız şuurundan saptırıldı? Gerçekten şapkayı önümüze koyup düşünmek, ders çıkarmak ve buna göre hareket etmemiz gerekiyor. Her şey maddeleşiyor. Gerçekten tesettürün hakkını vermek isteyen herhangi bir bacımız tesettürüne uygun kıyafet, dış elbise bulmakta zorlanıyor. Bu proje öyle bir işliyor ki, sahip çıkmadığın milli ve manevi değerlerin bir sonraki nesile maddeleşerek intikal ediyor.
Sayfa 98 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
öğrenci ders çalışma süresi ve başarı ilişkisi
... Türkiye ve Tunus'ta öğrencilerin Finlandiya ve Almanya'ya göre ders çalışmaya neredeyse iki kat fazla zaman ayırdıkları halde çok düşük puanlar aldıklarını ortaya koyuyor. Buradan kabaca 2 sonuç çıkar: (1) Bizim çocuklar verimli çalışmayı bilmiyor. (2) Çalıştıkları şeyler doğru şeyler değil. Acaba öğretmenler yeterli mi? Bu da son derecede önemli bir soru. Çünkü eğer öğretmenler yetersizse ve gerekli eğitim veremiyorlarsa o zaman bütün yük öğrencilerin Kendi kendilerine öğrenmelerine kalıyor demektir.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Ders niteliğinde bir hikaye. Okumanızı tavsiye ederim
Okyanusta yol alan bir gemi battı . Sadece bir kişi sağ kurtuldu. Dalgalar adamı küçük ıssız bir adaya kadar sürükledi. Adam ilk günlerde kendisini kurtarması için Rabbine yalvarıp yakardı. Sonraki günlerde yardım bulurum umuduyla uzaklara bakmaya başladı. Ama ne gelen oldu ne giden. Bin bir emekle rüzgardan, yağmurdan ve vahşi hayvanlardan korunmak için ağaç dallarından ve yapraklarından bir kulübe yaptı. Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyordu. Günler böyle geçiyordu. Yine bir gün balık avlamak için yola koyulmuştu. Döndüğünde ne görsün, tek tutunduğu dal olan tahta kulübesi alevler içerisinde cayır cayır yanıyordu. Başına gelebilecek en kötü şeydi bu. Keder ve öfke içinde donakaldı. Artık bu ıssız adada başını sokabileceği bir kulübesi bile kalmamıştı. Bu üzüntüyle, Allah'ım bunu bana neden yaptın, diye feryat etti. O geceyi Allahü Teala'ya sitemler ederek üzüntü ve keder içinde geçirdi. Ertesi sabah erken saatlerde adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyandı. Onu kurtarmaya geliyorlardı. Mutluluktan havalara uçacak gibiydi. Gelenlere "Benim burada olduğumu nasıl anladınız?" diye sordu. Cevap onu hem şaşırttı hem de utandırdı: ''Dumanla verdiğin işareti gördük, o işarete göre geldik. " İşte tutulan son dalın kırılması, ilahi yardımların önündeki son engelin de kalkması manasına gelir kimi zaman.
Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
Olmaz ya.. Tabi.. Biri insan, biri hayvan! Öyleyse “cehalet" denilen yüz karasından, Kurtulmaya azmetmeli baştan başa millet. Kafi mi değil yoksa, bu son ders-i felaket?
Sayfa 186Kitabı okudu
Buse ile Şule Hanım arasındaki bu tartışma, son tartışma olmadı . Zaman zaman benzer tartışmaları yaşamaya devam ettiler. Ancak bu tartışmalar ikisi için de yararlı olmuştu. Bu tartışmalar sayesinde Şule Hanım, kızını ne kadar ihmal ettiğini, onun kişiliğine ne kadar az saygı gösterdiğini görmüş oldu. Buse'nin artık büyüdüğünü , kendi isteklerini ve kendi tercihlerini savunduğunu görünce ilk anda sinirlenmişti. Ancak bir süre sonra ona hak vermeye başladı . Ancak ona hak vermesi, Buse'nin isteklerini kabul edeceği anlamına gelmiyordu. Buse'nin özel ders almasının onun yararına olduguna inanmaya devam ediyordu. Tartışmalar Buse için de yararlı olmuştu. Artık kendine daha fazla güvenmeye başlamiştı. İstediği ya da istemediği bir şey olunca, artık sessizce bir köşeye çekilmiyordu. Yine de ikisinin anlaşamadıkları konular varlığını sürdürüyordu ve Buse bunların nasıl üstesinden geleceğini pek bilemiyordu.
Daha esnek zihinler lazım
Eskiden yetişkinleri örnek almak nispeten sağlam bir yoldu. Çünkü dünya yavaş değişiyordu. Ama 21. yüzyıldan sonrası için kestirebildiğimiz tek şey değişimin son derece hızlı olacağı.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.