“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar
Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare.
Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
Hangimiz gençlik aşkimizi, icimizdeki atesi unutabilir ki.. iste aski icinde hic sönmeyen bir kadın kahraman yillar sonra bu duygusunu yeniden icinde hissetmeye baslar fakat karsisindaki insan degismis,kendisine bambaska bir yol cizmis ve buna tutkuyla askla baglanmistir. Ne olursa olsun o da sevdigi genc kizdan kopamamis ve hayat bir yerde onlari bulusturmustur. Bir insanla insan üstü bir varliga duyulan aşk arasında seçim yapmak,savaşmak. Coelho nun güzel anlatımiyla harika anektodlar çikaracagıniz bir kitap. Coelho okumayanlara tavsiye olunur.
Soichiro Honda – Azmin Zaferi
1938 yılında, Bay Honda henüz okulda öğrenciyken, sahip olduğu her şeyi bir küçük atölyeye yatırmış, piston ringleri konusunda kendi kafalarında var olan fikri geliştirmeye koyulmuştur. Çalışmalarını Toyota şirketine satmak istediği için gece gündüz çalışmış, dirseklerine kadar yağlara batmış, o atölyede yatıp
Haruki Murakami: Postmodern edebiyatın çekik gözlü Dali’si
FavoriteOkuma listeme ekle
“Neyin en iyi olduğunu kim söyleyebilir? İşte sırf bu nedenle, mutlu olma şansı nerede karşınıza çıkarsa çıksın, başkalarını hiç umursamadan yakalayın onu. Zamanla anladım ki böyle bir şans hayatta iki, üç defadan çok çalmıyor kapımızı ve eğer onu elimizden
Spoiler içerir.
“Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın çeşitlemesidir… Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini
Hayat iyi ve kötü yaşanmışlıklar ve yaşanacaklar toplamıdır bence. Kimi zaman her şey yokuş aşağıya giderken birden bahar gelir hayatımıza. Kimi zaman da her şey yolundayken duvara toslarız. Martin Pistorius, Noel Babadan hediye bekleyen küçük bir çocukken hayat ona kötü bir sürpriz yapar. Ve basit bir boğaz ağrısı ile başlayan hastalığı, hayatını ele geçiren bir kabusa döner. Üç yıl gibi bir süre de kitaba da adını veren hayalet çocuğa dönüşür. Konuşamaz, yürüyemez, gülemez, oynayamaz. Sonra 16 yaşında mucizevi bir şekilde bilinci tekrar açılır. Terapistler, testler, bakım evleri gibi çok zorlu bir süreçten sonra ise hala hayattan vazgeçmediğini ve bende varım demesi 25 yaşını bulur. Ve kendi kararlarını verebilmeye, hayatını yeniden kendi eline almaya başlar. Eğitim ve iş hayatı geç de olsa başlar. Ardından da Joanna ile aşk gelir. Okuduğunuz diğer kişisel gelişim kitapları gibi elinize aldığınızda ''evet, olabilir, neden olmasın'' diyeceğiniz bir kişisel gelişim kitabı değil Hayalet Çocuk. Kendinden emin olamayan, ben yapamam diyen herkese bir ayna tutacak bir kitap. Klasik olacak belki ama bu kitabı okuduktan sonra hayatınıza eskisi gibi bakamayacaksınız.
Hayat varsa Umut vardır.
Bu kitabın benim açımdan en etkileyici yanı ,yaşadıklarına rağmen yazarın intiharı sadece bir kere düşünmesi...
Kitabın yazarı,20 yaşında mezuniyet günü sevgilisiyle trafik kazası geçiren hocalarına göre matematik dehası bir genç olan Antoni. Kaza anında sevgilisi ölür ve Antoni'nin yüzü paramparça olur ve geçirdiği estetik ameliyatlar sonucu kendi tabiriyle yeni bir Salvador Dali tablosuna benzer.Kazadan sonra Antoni tam 15 yıl boyunca kendine göre kuş hayatı yaşar,bir yerde sadece 3 ay kalır,internet üzerinden matematik dersleri verir,fiziksel olarak annesi dışında kimseyle görüşmez ve sadece geceleri dışarı çıkar.Buna rağmen intihar etmeyi sadece ilk yıllarda düşünür,sonra der ki,nefes alıyorsam umut var :)
Sonra bir gün yönetmen Almodovar ile tanışır.Almodovar Antoni'ye yeni bir buluş gibi bakar ve hayatını filme almak ister. Antoni artık karanlıkların prensi değil kameraların kralıdır :) Ve bu süreçte Antoni yeniden aşık olur ,yeniden hissetmeye başlar.Lisa , unuttuğunu sandığı dünyalara götürür O'nu.
Çok kısa olmasına rağmen benim açımdan altı çizilecek tonlarca cümle ve ifadenin bir arada bulunduğu bir kitaptı.Çok beğenerek okudum.Benim için farklı bir dünyaydı.
Her gün en ufak şeylerden bile dünyamızın yıkıldığı düşünülürse herkese bir Antoni ruhu lazım ;)
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması
06.01.2013 16:59
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması
Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma.
TIMETURK / Haber Merkezi
Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Beyaz Ölüm Kuşları
Sonra bir gün anneler de ölür
Böcekler ve kertenkeleler ölür
Boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca
Sivrisinekler ve kağıttan kayıklar ölür
Sonra o gün çocuklar da ölür
Biz hepimiz önce küçük bir çocuktuk
“Sadık Hidayet bir baş dönmesidir”
“Hayatta öyle yaralar var ki, ruhu inzivadayken cüzam gibi yer, kemirir” işte bu cümleyle başlar kitabına usta kalem Sadık Hidayet. Aslında bu ilk cümlesi yazarın sonraki anlatacaklarının, kuracak cümlelerinin, ölümcül betimlemelerinin, yazının ve yazarın karamsar ve melankolik bir ruh dünyasının habercisidir.