Bir arkadaşım kendisiyle birlikte çözmem için bana da almış. Aldığım muhteşem hediyelerden biri diyebilirim.
Kitap altı bölüme bölünmüş. Birinci bölüm "Mantık ve Olasılık" Einstein'ın bulmacasıyla başlıyor. Size tavsiyem bunu çözerken süre tutmanızdır. Bir kaç kişi çözdü ve en kısa süre şimdilik on beş dakika diyebiliriz. Diğer sorular
“Son zamanlarda dünyayla tek bağlantım, şu bilinmeyen pencere, bana hep aynı müzikle karşılık veren. Kim bu? Nasıl biri? Bir sabah onu bulmaya çıkmıştım. Ama sonra bir daha düşündüm. Belki de bilmemek ve hayal etmek daha iyidir… Etrafımı saran sessizlik.. Sessizlik!.. Her şey bizi kış gelmeden önce teknelerin gölgeleri üzerine vuran uykudaki güneşin aniden açmasını sağlayarak aşıkları dışarı uğratan riyakar baharın verdiği sözlere inanmaya itiyor. Kış gelmeden önceki her şeye inanmaya itiyor.”
Kabil, dedi. Gör kendini! Ne yaptığını bil!
Alnının bir tarafında Habil' in katili, yazılı senin. Ama diğer yanında Habil' in kardeşi. Hiçbir kalp dayanmaz buna. Ne de olsa insansın. Bakalım sen nasıl dayanacaksın? Nasıl güç bulacaksın ?
Sözde senden kaçıyorum dolu-dizgin atlarla
Bazen sessiz-sedasız… ipekten kanatlarla.
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun en serin İmbatlarla
Adını yazıyorsun, bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla…
Baş başa kalıyorum, sonunda heyhatlarla
Sözde, senden kaçıyorum dolu-dizgin atlarla.
Ne olur, bir gün beni, kapında olsun dinle
Öldür bendeki beni, sonra dirilt kendinle
Çarpsan kara sevdayı, en azından yüz binle
Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle.
Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle
Ama her defasında geri döndüm seninle…
Hangi düğüm çözülür, nazla, sitemle, kinle…
Ne olur, bir gün beni kapında olsun dinle.
Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki, nemsin?
Bazen kız kardeşimsin, bazen öp öz annemsin.
Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin…
Orada ufuk çizgim, burada yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin
Çaresizim, çaremsin
Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki nemsim?
BAŞLIK DİKKATİNİZİ ÇEKTİ ve yazıyı okumaya başladınız değil mi? İstediğim de buydu zaten. Yoksa ne mükemmel çocuk yetiştirmenin sadece birkaç kuralı vardır ve hatta ne de mükemmel çocuğun tarifi. Ama maalesef orada burada buna benzer başlıklarla yazılmış “mucizevi” reçeteler okuruz sık sık.
Sağlam bir dünya görüşü olmayan Batı medeniyetinin
Açtım kelimeler kitabımı, zorlu bir işe kalkıştım.Bir yanım anlatmak istediklerimle dolu iken diğer yarım nasıl anlatacağımı bilememekte.Dökülsün bakalım heybemden kelimeler payımıza neler düşecek.
İlk İnsan, ilk peygamber Hz. Âdem.Yaradılışı ve sonsuzluğa uzanışı.Cennetten dünyaya oradan tekrar cennete uzanan yolculuk.Bu yolculuk esnasında işlenen ilk günah, ilk hasret, ilk pişmanlık, ilk sevda...Ilklerin sonu yok bu hikayede.Aslında anlatılan Âdem olsa da hepimizin ilkleri saklı bu kitapta.Âdem sadece temsil.Çünkü okurken ben de yedim yasak meyveyi, ben de kovuldum cennetten, ben de yakardım Allaha.Âdem'in pişmanlığı beni de yaktı kavurdu.
Sonra Habil ile Kabil çıktı.Zıtlıklarıyla birlikte yanımdalardi.Yeri geldi Habil, yeri geldi Kabil oldum.Sonra fark ettim.Aslında ikisi de bendim, içimdeydi ikisi de.Bir yanım Habil gibi teslimiyetçi, diğer yanım Kabil gibi kibirli.Hikayenin sonunu bilsem de düştüm ben de Kabil'in peşine onu yolundan döndürmeye çalıştım.Olmadı yapamadım onu yolundan alıkoyamadım.Ama benim hikayem de henüz tamamlanmadı.Onu yolundan edemesem de benim için hâlâ şans vardı.
Bu kitapla birlikte tam bir edebi ziyafet çektim.Nazan Bekiroğlu söz konusu olunca altı cizilmedik yer kalmıyor kitapta.Kelimelerin dünyasına o kadar hakim ki imparatorluğunu kurmuş saltanatını sürdürüyor adeta.Şiirsel bir üslupla yazdığı bu eseri de su gibi akıp gitti.Bir kere okuyup da köşede bekleyecek kitaplar arasında değil de başucu olacak kitaplar arasında yerini aldı.Kendinizi bulacağınız bu eserde ilklerinize yol alıp düşünce dünyanıza seyahat etmeye çıkacaksanız mutlaka okuyun bu eseri.Selametle