Uyumluluk ve Boşluk Üzerine
“Modern çağda uyumluluk, bireylerin kendilerini boş hissetmelerine neden olan önemli bir faktördür. Bireyler, toplumsal uyumluluk adına kendi içsel motivasyonlarını bir kenara bırakırlar ve toplumun beklentilerine göre hareket ederler. Riesman’ın belirttiği gibi, bu bireyler ‘dış dünyayla yönlenmiş’ bireylerdir ve davranışlarını başkalarının beklentilerine göre şekillendirirler. Bu bireyler, tıpkı bir radarla sürekli başkalarının isteklerini algılayan ve buna göre hareket eden kişiler gibidir. Kendi iç motivasyonlarından yoksun olan bu kişiler, toplumsal normlara uymak adına kendilerini boş hissederler. Sonuç olarak, bu uyumluluk aslında bir kaçış biçimidir; bireyin kendi benliğinden ve içsel değerlerinden uzaklaşmasına yol açar. Birey, toplumun beklentilerine uyum sağlarken kendi iç dünyasında bir boşluk hissi yaşar ve bu, ruhsal bir çöküşe neden olabilir.”
254 syf.
8/10 puan verdi
Kalpteki Boşluk
Kalp ya da eskilerin deyimiyle gönül; içerisinde insanın duygu geçmişini saklayan bir veri haznesini barındırır. Bu nedenle kalbin içi kodlanmış duygularla hafızaya kazınmış bir veri bankasını andırır. Acısı tarif edilemeyen yıpratıcı anılar kolay unutulurken, mutluluk zamanları hafızadan silinen alanların oluşturduğu boşluğa doldurulur. Yani
Kalbimdeki Boşluk
Kalbimdeki BoşlukDuygu Göker Şentürk · Armoni Yayıncılık · 202389 okunma
Reklam
“ Dünya çok kirli Dedektif. İnsanlar bu dünyayı zihniyetleriyle kirletmeye devam ediyor, arkalarında ise sadece korkunç bir enkaz bırakıyorlar. Geriye kalan masum kalpler ise bu enkazın altından çığlık atıyor, sesini duyurmak istiyor. Onları duyanlar sadece uzaktan bu yürek yaralayıcı sahneleri izlemek zorunda kalıyor, boğazları kanarcasına bağırsalar bile işe yaramıyor. Sonuç ise korkunç bir boşluk hissi.”
Yarım sayfa alıntı mı olur ülen!
Parmenides bir şeyin var olduğu önermesinden şu sonuca ulaşır: O şeyin aynı zamanda var olmaması mümkün değildir çünkü bu bir mantıksal çelişki içerecektir. Bu nedenle hiçbir şeyin varolmadığı bir durum imkansızdır; o zaman boşluk da olamaz. Bu durumda bir şey hiçlikten gelemez, yani hep bir şekilde var olmuş olması gerekir. Bu kalıcı form değişemez çünkü kalıcı olan bir şey kalıcı olma halıni sona erdirmeden başka bir şeyle değişemez. Bu yüzden de temelden bir değişim esas itibarıyla imkansızdır. Parmenides bu düşünce modelinden gerçek olan her şeyin ebedi ve değişmez olduğuna, aralarında gözle görülmeyen bir birlik olması gerektiği sonucuna ulaşır: öyleyse her şey birdir. Daha sonra gelen filozoflar için daha önemli bir konu da Parmenides'in mantık zinciri ile dünya algımızın hatalı ve çelişkilerle dolu olduğunu göstermiş olmasıdır. Biz değişim içinde olduğumuzu sanırız ama mantık bize değişimin imkansız olduğunu söyler. Buradan çıkarabileceğimiz tek sonuç da bize duyularımız aracılığıyla gelen hiçbir deneyime güvenmememiz gerektiğidir. Dipnot: Kozmosu anlamak en eski felsefi arayışlardan biridir. 20. yüzyılda kuantum fiziğinin getirdiği kanıtlar Parmenides'in sadece akıl yürüterek ulaştığı sonucu destekler niteliktedir.
282 syf.
7/10 puan verdi
Gece Yarısı Kütüphanesi
………..……………………………………………………………… Matt Haig (1975, Sheffield) Hull Üniversitesi ve Leeds Üniversitesi’nde İngilizce ve Tarih üzerine öğrenim görmüş bir İngiliz yazardır. Çocuklar için yazdığı ilk romanı “Shadow Forest” 2007 yılında yayımlanmıştır ve pek çok ödül almıştır. Yetişkinler ve çocuklar için pek çok kitabı bulunmaktadır. Kitapları çok
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202156,6bin okunma
Sonuç: Akla Geri Dönmek Hâlâ Mümkün Mü?
Akıl prensibinin geç modernitede erozyona uğramış olması, akıl, adalet ve eşitliğe dayalı bir dünya yaratma hedefine küresel çapta zarar vermiştir. Aydınlanma çağı aklının başarısızlığının yarattığı boşluk, küresel hiper-kapitalizmin yeni güçleri, nihilizm ve narsisizm kültürü ve bilimsel kibir-le doldurulmuştur. Artık hem bireysel hem de toplumsal anlamda rasyonel bir yaşam sürmenin ne demek olduğunu, mevcut küresel düzenin temel kavramları olan çıkar, üretim, kâr ve verimlilik tanımlamaktadır. Mevcut dünya düzeni giderek daha sofistike bir hal alan toplumsal sistemler, kitlesel eğitim, teknolojik yenilikler, anlık iletişim ve saat başı yaratılan sayısız yeni sanal dünya ile, her biri, anlam arayışımızın sona erdiği ve rasyonel ve özgür insanlar olarak nihayetinde yanlış inanç ve aşkın yanılsamalardan arındırılmış, tamamen beşerî bir dünya yarattığımız izlenimi veren yeni rasyonellik ve makullük tanımları yaratmaktadır.
Sayfa 111 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
588 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.