"The truth is that your Popo saved you from Arana and from landing on the rocks. That's the explanation. Now don't ask any more questions." "Gerçek şu ki Popo'n seni Arana'dan ve kayalara düşmekten kurtardı. Açıklaması bu. Şimdi daha fazla soru sorma."
Sayfa 384 - ManuelKitabı okudu
Soru sormayacaksın. Cevap almayacaksın. Yoldan sapmayacaksın. Şu anda neler olduğunu dahi düşünmeyeceksin. Anladın mı?
Reklam
“Bir Çinli’yi öldürdüğün zaman ortadan ikiye bölünüp iki Çinli olur.” “Tenleri neden sarı?” “Su içeceklerine kendi çişlerini içerler de ondan.” “Baba, böyle konuşma çocukla!” “Öyleyse soru sormayı kesmesini söyle.”
Tanrı'ya soru sormaya gelen bir hac yolcusu, tapmağın önüne geldiğinde, girişteki alınlığa kazılmış şu sözlerle karşılaşırdı: "Kendini bil."
Dün gece akla danisip sordum Birkaç soru, akli kurcalayan. "Açıkla bunlari bana" dedim, "Ey her bilginin temeli olan!" Dedim: "Yasamaktan bezdim, usandim." Dedi: "Bir-iki yil daha dayan." Dedim: "Yasamak denen sey ne ki?" Dedi: "Bir düs, hiçtir elde kalan." Dedim: "Ev bark sahibi olmak ne?" Dedi: "Zevki az, derdi kocaman!" Dedim: "Su zorba takimi nasil?" Dedi: "It, çakal, kurt, hepsi yaman." Dedim: "Bir sözün var mi onlara?" Dedi: "Soysuzlar hic vermez aman." Dedim: "Deli gönlüm uslanir m?" Dedi: "Kulagini büker zaman." Dedim: "Hayyam'in söyledikleri?" Dedi: "Laf... Kah uyan, kâh uymayan ... »
Nietzsche’nin zihni, varoluşun ereğiyle meşguldü. O, bu sorunu çok özgül bir bağlamda ortaya koyuyordu: Eğer, kendisinin inandığı gibi, Tanrı ve temsil ettiği her şey öldüyse ve Hı­ristiyanlığın değerleri, artık Avrupa uygarlığına etik ve kültürel te­meller sağlayamıyorsa, o halde, şu soru “doğrudan doğruya tüm korkunçluğuyla karşımıza çıkar: Sonuçta varoluşun herhangi bir anlamı var mı?”
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.