Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cemaatlerin doğuşu
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın (DlB) "Dini-Sosyal Teşekküller Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Yönelişler" adlı gizli raporuna göre, 1950 yılından önceki baskı politikasından ötürü yeraltına inen tarikatlar, yumuşamanın yaşandığı yıllardan itibaren demek, vakıf ve yasal kuruluşlar etrafında toplanarak, cemaatleşti. Bir
Sayfa 15 - İletişim Yayıncılık - Ağustos 2019Kitabı okudu
Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur.Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir.Sindirildiğimiz zaman, tıpkı ineklerdeki gibi altı mideden geçtiğimiz zaman, pis bir kahverengi tonunda çıkarız.
Reklam
Bugüne kadarki dönem, şahsiyetinin kurulması dönemiydi. Asıl faktör dıştadır. Aile, okul gibi sosyal kuruluşlar, ona dıştan şekil veriyorlardı. Şimdi, artık ikinci dönem, yani ilk kıpırdanışın içten geldiği kendi kendisini yetiştirme dönemidir. Birinci dönem klâsik okul kültürü dönemi, ikinci dönem çağdaş entellektüel kültür dönemi. Birinci dönemde Akif özü oluşuyor, ikinci dönemde bu öz bir şahsiyet halini alıyor. Kendine bir yuva örmeğe başlıyor bu düşünce. 1908 yılına kadar bu ikinci dönemi uzatabiliriz. Çağdaş İslâm düşünürlerini okur, o devrin sanat ocağı olan dergilerde (Resimli Gazete, Servet-i Fünun) şiirler yayınlar. Bir yandan mesleği için Anadolu’da dolaşır. Anadolu’yu kelimenin tam anlamıyla görür. Bu arada evlenir. Bu demektir ki, özel hayatının, şiirinin, fikirlerinin alacağı esas yön ve temel, bu dönemde olgunlaşır, değişmez çizgilerini alır. Karşımızda yavaş yavaş bir şair, bir ülkü adamı beliriyor. Her gelen gün, her sabah, dağların üstünden aşan bir gün ışığı, bu tablonun bir tarafını tamamlıyor, aydınlatıyor.
Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir.
Sayfa 366Kitabı okudu
Biyoemperyalizmin biyolojik silahlarından biri tohumlar ise diğeri de aşıdır. Loboratuvarda oluşturulmuş bir grip virüsünün özellikle bir ülkeye yollanması çok kolaydır. Bundan sonra Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar vasıtasıyla dünya basınında bu konuda birkaç abartılı haber yaptırdığınızda sizin ülkenin turizmi başta olmak üzere ekonomik sektör o sene çöktü demektir. Buna karşı sağlık bakanlığının tedbirleri ve harcayacağı para, halk arasında oluşan panik derken bir virüsle bir ülkeyi sosyal ve ekonomik kaosa sokmak mümkündür.
Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir.
Sayfa 432
Reklam
İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir.
Sayfa 634
Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir.
Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir. Sindirildiğimiz zaman, tıpkı ineklerdeki gibi altı mideden geçtiğimiz zaman, pis bir kahverengi tonunda çıkarız.
Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. Ama yavaş yavaş bizi ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir. Sindirildiğimiz zaman tıpkı ineklerdeki gibi altı mideden geçtiğimiz zaman, pis bir kahverengi tonunda çıkarız.
193 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.