Okuma Ve Yazmaya Dair
Bazı kitaplar vardır, tek solukta biterler. Bunlar, tek solukluk yazarlardır. Yani gereksiz yazarlardır, çünkü gerçekten de kaliteli hiçbir kitabı tek solukta bitiremezsiniz. Bitirseniz bile anlayamazsınız. Kısacası akıcılığı olan şeylerin, genelde kalıcılığı yoktur. Bazı yazarlar vardır. Okuyucudaki domuzluğu hissederler. Yani okuyucuya ne
Sayfa 214
...unutmayın, dil ne sade kitap, ne sade sözlük... Dil aynı zamanda hafızadır. Hafızayı kazımak eski harflerle yazılmış bir mermer kitabeyi kazımak kadar kolay değildir. Hatta mümkün değildir.
Reklam
Gölgeden Bir Güneş~Gölge
-Neyin Peşindesin? -Gölgemin. -O da senin peşinde! -Ne istiyor benden? -Secde etmeni! -Secde mi! -Evet bütün gölgeler secdede. -Kimin sözü bu? -Kur’an’ın. -Ne diyor Kur’an? -“Allah’ın yarattığı şeylerin gölgelerinin sağa sola vurarak,boyun eğip Allah’a secde ettiklerini görmüyorlar mı?” (Nahl,48) -İnanmayanların gölgeleri de mi secde ediyor Allah’a? -“Göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez Allah’a secde ederler.Gölgeleri de sabah akşam(uzayıp kısalarak O’na secde etmektedirler.) ” (R’ad,15) -Demek gölgeler çağırıyor bizi.Peşimizde olmaları bu yüzden. -Evet gölgeler çağırıyor! -Allahuekber!
Der Prozess… (Franz Kafka’nın ‘Dava’sı)
“Sabahattin (Ali), okulun en sakin yerlerinden biri olan kütüphanede, neredeyse kendiyle özdeşleşmiş köşesine çekildi. Önünde kocaman bir Almanca sözlük, elinde kendinden 24 yaş büyük olan Kafka’nın ‘Der Prozess’ isimli kitabı vardı. ‘Ne yazık, yayımlandığını görememiş,’ diye düşündü kitabı incelerken.. Kitabın girişinde, 1914-1915 arasında yazıldığını okuyunca, ‘Demek bir kitabı insanlara ulaştırmak o kadar da kolay bir iş değilmiş. Kafka gibi bir yazarın kitabının yayımlanması bile on yıl sürdüyse,’ diye düşündü.. Sonraki günlerde, bir Yahudi olduğu için Kafka’nın eserlerinin Almanya’da uzunca süre yasaklı olduğunu öğrenecek ve yine şaşıracaktı.. ‘Der Prozess’i okurken, not defterine yeşil mürekkeple ‘suç, özgürlük, yabancılaşma, sorumluluk, otoriteye karşı çıkma’ gibi kavramları not aldı. Bütün bunların Türkçe karşılıklarını da buldu ve yazdı…”
Sayfa 34 - *DER PROZESS; Dünyanın en özgün yazarlarından biri olan Franz Kafka’nın Türkçesi ‘Dava’ isimli eseriydi. Ölümünden ancak 1 yıl sonra yayımlandı.Kitabı okudu
Herşeyi biliyordu ve adeta yürüyen bir sözlük gibiydi. Çok okuyordu.
Yazarın, kitabı ‘Annesinin Seccadesi’ne benzetmesi
“Bu kitapta birçok alıntılar, derkenarlar göreceksiniz. Bu alıntıların künyelerini dipnotlarda gösterdim. Yüzlerce pasaj, anekdot belli bir teknik ve üslup bütünlüğü içinde bir araya getirilmiş, telif edilmiştir. Kitabımı bu yönüyle ‘Annemin Seccadesi’ne benzetiyorum. Küçüklüğümde anneciğim, kullanılmaz durumdaki elbiselerden, kumaş parçalarından bizlere çantalar, kıyafetler yapar, bunlardan da arta kalan parçaları birbirine ekleyerek diker ve rengarenk seccadeler yapardı. Birçok çeşit kumaş ve değişik renklerden oluşan bu seccadeler, bende hep ‘terkip ve telif’ fikri uyandırmıştır. Bu kitap da birçok renk ve desenden oluşan ve kelimelerin tam da sözlük anlamına uyan bir ‘terkip* ve telif’tir.** Zira terkip*; birkaç şeyi birleştirip yeni bir şey meydana getirme; telif** de; bir araya getirilen unsurları uzlaştırma, uyumlu hâle getirme, demektir. Eskiler bu sebepten ‘kitap yazana’, ‘yazar’ değil, ‘’müellif’*** derlerdi.” ***müellif: bir araya getiren, uyuşturan, uzlaştıran. ~ Dr. Mustafa ULUÇAY ~
Sayfa 14 - Önsöz’den…Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.