SPOİLER ALERT----SPOİLER ALERT----SPOİLER ALERT----SPOİLER ALERT
Hasan, çok küçük yaşlardan itibaren, yanlış bir sebebe dayanan genel bir kanı sonucu oluşan köylülerin ve akrabalarının baskısına maruz kalmıştır. Toplumdaki bu kanı; Hasan'ın annesine sevdalı olan bir adamın Hasan'ın babasını öldürmesi sonucu oluşmuştur. Yaşar Kemal'in anlatımına göre, Hasan'ın annesinin gerçekleşen olayla hiçbir alakası yoktur ancak katilin ona sevdalı olması toplumu tam tersine inandırmıştır. Bu baskı, Hasan'ı annesini öldürmeye yöneltmektedir ancak her ne kadar zaman zaman karmaşık duygular içinde olsa da,Hasan'ın içindeki anne sevgisi ve mantığı bu baskıya karşı galip gelmektedir. Ancak bu baskıya karşı sergilediği uzun süreli direnç, mantıklı düşünmesini engellemeye başlar ve bu durum, Hasan'ın köylülere ve hayvanlara zarar vermesine yol açar. Şiddete bu şekilde zamanla alışan Hasan, annesini öldürmesine yönelik oluşan baskının etkisine daha çok girmeye başlar. Daha sonra, köylülerin baskısının kaynağı olan Büyük Ana, yani Hasan'ın büyük annesinin, Hasan'ın zayıf noktasını bulur ve bunun sonucunda Hasan'ın anne sevgisi ve mantığı, baskıya karşı yenik düşer ve Hasan annesini öldürür. İşlediği bu cinayet ömrü boyunca Hasan'ın ruhunda bir yara olarak kalır ve yaptığı eylemin pişmanlığını taşır. Bu durum aynı zamanda Hasan'ın insanlardan uzaklaşmasına neden olur. Yaşar Kemal, bu romanında köy hayatında kadının toplumdaki yerini ve köydeki toplum baskısını gözler önüne sermiştir.