Onlarda doğal ruh hali olan şey, bende gerçek bir zahmetin sonucuydu. Olağan bir neşe olarak algıladıkları zoraki tebessümüm, ağlamaktan pek de uzak değildi.
"Bir alışkanlık bu kadar derine kök salarsa onu mevcudiyetin içinden koparıp atmak ve bu arada hayatımızın tüm diğer hareket kaynaklarını tahrip etmemek imkansız gibi gelir insana."
"bütün çocukluğum belleğimde öylesine yakıcı bir anı olarak kaldı ki, o geçip giden yıllara ait her dakika sanki daha dün kanımda dolaşmış gibi canlı bir biçimde hafızamda yer etti."
İnsanlar birbirini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.