Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Desem ki sen benim için. Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin: Nimettensin, nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan. Evimde şenliksin, bahçemde bahar ; Ve soframda en eski şarap. Ben ,sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin.
Desem ki sen benim için, Hava kadar lâzım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar.
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
"Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar
DESEM Kİ Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar
-Ne seyrediyorsunuz? diye sordu. -Çıplak kadın vücudu. -Buraya bunun için mi geldiniz? -Evet... -Kaç para verdiniz? Kimi elli, kimi yüz, kimi de beşyüz lira vermişti. -Bu kadar parayı şu kadını çıplak görmek için mi verdiniz? -Evet... -Bu kadının vücudunda, başka kadınlarda olmayan bişey mi var? Yoksa bacaklarının arasından tavşan filan mı çıkacak? -Hayır. -Peki bu yaptığınız ayıp değil mi?
Amerikan Filosunu Kıble Yapanlara Haksızlık Ama Olacak O Kadar
Bir özeleştirimiz olarak, bizden sonraki kuşağa yeterince anılarımızı bırakmadığımızı itiraf etmeliyiz. Egemen sınıfların bizleri nasıl görmek ve göstermek istediklerini belgeleyen bir anımı, ilk kez burada anlatmama izninizi diliyorum. Yıl 1946... Birleşik Amerika Başkanı Truman doktrini yoluyla Amerikan emperyalizminin pençesi Türkiyeye uzanmıştır. O günlerde en büyük satışlı ve en ciddi bir gazetenin manşeti şöyledir: Amerika'nın sınırları Türkiye'den geçer.” Sayın dinleyiciler! Çok sevgili ve değerli arkadaşlar! Hiçbir Türk sosyalisti, en ılımlısından en aşırısına dek, Sovyetler Birliği'nin sınırları Türkiye'den geçer dememiş ve böyle düşünmemiştir; bundan sonra da elbet düşünülmeyecektir. Ama egemen sınıflar açıkça, Amerika'nın, bizi kanımızı iliğimizi sömüren emperyalist Amerika'nın sınırları Türkiye'den geçer, diyebiliyorlardı. İşte o günlerde, Amerikan emperyalizminin Türkiye' ye girişine karşı yazdığım bir broşür, daha basımevinde basılırken toplatılmış ve ben tutuklanmıştım. O zamanki Emniyet Müdürü Ahmet Demiri in in odasındaydım. Orda yedi-sekiz kişi vardı. Bir müfettiş bana, bu broşürü niçin yazdığımı sormuştu. Ben de şu yanıtı l vermiştim: “Bu gazetenin, Amerika'nın sınırları Türkiye'den geçer diye manşet atması ulusal onuruma dokundu, buyüzden yazdım.” O zaman o müfettiş bana aynen şöyle dedi: “Yani Rus köpeği mi olalım?” Dünya başıma yıkıldı sandım. Şöyle dedim: “Önemli olan köpek olmamaktır. Ne Amerikan, ne Rus köpeği... Ama ille de köpek olmaya karar verenler, en iyi besleyenin köpeği olurlar.”
Sayfa 366 - Epub
Reklam
"Şu fânî dünyâ saadetleri içinde hiçbir şey, âzîz Türk çocuklarına Türk dilini öğretmek kadar güzel hizmet değildir."
Öznesi olmayı en çok istediğim şiir...
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini Ormanların en kuytusunu sende görmekteyim Senden kopardım çiçeklerin en solmazını Toprakların en bereketlisini sende sürdüm Sende tattım yemişlerin cümlesini Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar
Sayfa 170Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.