Şu sıralar..
Uzun bir mevsim yaşıyorum; ılık bir yaz ya da sıcak bir sonbahar, onun gibi bir şey. Evden çıkmayacağım, bahçeye de çıkmayacağım. Zaten otlar işi yarım kaldı. Görmek istemiyorum yapamadıklarımı, yarım bıraktıklarımı artık.
Sayfa 71
"Dost" derken, şu sıralar sık (sık sık, çok sık) görüştüklerim içinde, kurduğumuz yakınlıktan ötürü, yaşamımın gündelik ayrıntılarına olsun, büyük çizgilerinin yönelişlerine olsun, karışmalarını kabul ettiğim, istediğim; bu tür bir karışmaya kendi yaşamlarında da bana bir o kadar hak tanıyan kişileri düşünüyorum: Kendileriyle, ilginin yanı sıra sorumluluğun, katılımın önemli pay tuttuğu ilişkiler içerisinde bulunduklarımı...
Reklam
Şu sıralar tek tük insanlar değil, hemen herkes çıldırmış durumda; birisiyle karşılaşıp, o kişi 'düşmanlardan' bahsettiğinde gözlerinde beliren nefret dolu kıvılcımları gördükten sonra onu müşahede altına almam gerektiğini düşünüyorum.
Şu sıralar milletçe en çok ihtiyacımız olan şeylerden biri…
Sağlığı insanın hayvanî kısmı üzerinde temellendirmek talihsiz bir yanlışlıktır, vücudun direncini ortaya çıkaran daha ziyade zihnî ve ahlâkî asalettir; bu tek tek herkes için doğru olmasa da genel bakımdan bir o kadar kesinlik arz eder, çünkü bir halkın gücü, düzgün ruhun sonucudur, tersi ise doğru değildir.
Sayfa 16 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
düştüğüm gibi kalkarım yahut hep öylece kalırım şu sıralar yorgunum
Ben
Şu sıralar her şeyi kabullenmenin getirdiği bir rahatlık yaşıyorum.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.