Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vahşi doğa ruhumdan iki kere geçti: İlk olarak tutkulu bir Meksıka-h-İspanyol kanı taşıyan bir ailede doğmamla, sonra da ateşli Macarlar-dan oluşan bir aile tarafından evlat edinilmemle. Michigan eyaletinin sınırında, ormanlıklar, meyve bahçeleri ve çiftliklerle çevrili, Büyük Göller’e yakın bir yerde büyüdüm. Orada, gökgürültüsü ve şimşek, ana besinimdi. Geceleri buğday tarlaları hışırdayıp yüksek sesle konuşurdu. Uzaklarda, kuzeyde ay ışığıyla birlikte açık alanlara gelen kurtlar oradan oraya atlayıp zıplar, adeta Tann’ya yakanrlardı. Hepimiz korkusuzca aynı derelerden su içebilirdik. Her ne kadar o sıralar bu şekilde adlandırmasam da, Vahşi Kadm’a duyduğum aşk küçük bir çocukken başladı. Bir atletten çok, estettim; tek isteğim de kendinden geçmiş bir halde gezip tozmaktı. Masa ve sandalyelerden çok, toprağı, ağaçlan ve mağaralan yeğliyordum, çünkü buralarda Tann ile baş başa kalabileceğimi hissediyordum. Hışırtı-sohbetlerini yapabilmek için, tarlalar içlerinde yürünmesini istiyor, nehir ise her zaman karanlıktan sonra ziyarete çağırıyordu. Geceleyin ormanda ateşler yakılması gerekiyordu ve öyküler, yetişkinlerin işitme menzilinin dışında anlatılmalıydı.
Sayfa 16 - Ayrıntı Yayınları
Çünkü şu sıralar çok acı ve zor günler geçirmekteyim ve mezarında yatan biri gibi yalnızım...
Reklam
İtiraf etmeliyim ki şu sıralar kafam pek yerinde değil.
Şu sıralar, keşke biraz daha okusaydım da Voyager uzay aracına pilot olsaydım diye hayıflanıyorum. Dünyadan ancak o kadar uzağa gidersem kafam rahatlarmış gibi hissediyorum.
Şu sıralar ruh hâlim
Dünyada onca acının olduğunu bil­mek, kendi acıma dair sağlıklı bir bakış açısı kazandıra­madı. Yalnızca kendimi güçsüz hissetmeme neden oldu. Dünyada bu kadar çok görünür acı varken, görünmez acı­larım yüzünden felce uğramış olmam zavallılıktı. Umut­suzluğum daha da arttı.
Sayfa 5 - Domingo Yayınevi
Reklam
Yeni birileriyle tanışsam da konu "Sevgilin var mı" ya geliyor. Bu soruya da ilk kez verecek cevabım yok! Sorunun cevabı basit, ya evettir ya da hayır, öyle değil mi? Ama benim bir sürü cevabım var şu sıralar.
Elde var bir gibiyim şu sıralar Kendime gitmeyi öğretiyorum
İnsanın şu sıralar ilkyaza olan özlemlerini bir düşünmesi yeter. Haftalarca bekledin, hafif esintilerle en son karların ağaç dallarından düştüğünü, ıslak damların donuk güneşte nasıl parıldadığını gördün, rüzgârın her geçen gün nasıl bir daha ılık estiğini hissettin. Ilık esintilerin vücudunu sarmaladığı anlarda ilkyaza artık dokunuyordun, içine çekiyor, içiyordun onu. Islak dalların ışıltılarında, artık karşındaydı o, sana bakıyordu.
Sayfa 39 - Everest Yayınları
Çiftçinin "tohum hakkı" elinden alındı
Türkiye'de yetişen 13 bin çeşit bitkinin yaklaşık 3000'inin bu topraklara has olduğu biliniyor. Ancak bu bitkilerin tohumları, artık bu toprakların değil, küresel şirketlerin patenti altına alınıyor. Hem de genetikleriyle oynanma pahasına. Patentsiz tohum kullanmaya kalkan çiftçi cezalandırılmakta, çiftçiliğin temel şartlarından biri
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.