Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İsmail Gaspıralı
Tercüman’da bu şekilde yazılmış sayılamayacak kadar çok yazı vardır. İsmail bey , bir yandan Rus muhiti ile mücadele ederken diğer yandan cahil, dar kafalı, zamanı anlamaktan âciz Müslümanların “tekfirlerine”, çirkin suçlama ve ithamlarına göğüs geriyor; genellikle yumuşak bir üslupla, rencide etmeden, ama düşüncelerinden de taviz vermeyerek onları, “modernleşme” için ikna etmeye çalışıyordu.
Ben Dili-Sen Dili
"Ben dili" kullanıldığında karşıdaki kişi suçlanmadığı için savunmaya geçmez, suçluluk duygusu hissetmez. "Sen dili" ise suçlama içerir ve karşıdaki kişide doğal olarak savunma ihtiyacı yaratır.
Reklam
Her ağlayış bir yakınma değil midir? Her yakınma da bir suçlama değil mi?
Suçlama, kişinin kendisine olan nefretini dışsallaştırma görevini görüyor.
Sayfa 47
Duygusal açıdan acı verici bir olay yaşayıp kendimizi bunun bizim hatamız olduğuna inandır dığımızda, aslında durumun kontrolümüz altında olduğuna inanıyoruz demektir: Biz değişirsek acı da son bulacaktır. Aşırı seven kadınların kendini suçlama mekanizmasının ardında sıklıkla bu dinamik görülür. Kendimizi suçlayarak, nerede hata yaptığımızı bulabileceğimiz, bunu düzeltebileceğimiz, böylece durumu kontrol edip acıyı durdurabileceğimiz umuduna tutunuruz.
Sayfa 31
Yazara suçlama yöneltecek bir kesim daha var: Çekildikleri köşelerinde başkalarının sırtından para kazanmak gibi işlerle uğraşan, ama herhangi bir şey olduğunda, örneğin acı gerçekleri dile getiren –ama onlara göre ülkemizi aşağılayan– bir kitap yayınlandığında ağına bir sinek düşen örümcek gibi gizlendiği yerden fırlayıp ortaya çıkan ve çığlık çığlığa bağırarak kitabın yazarını suçlamaya başlayan tiplerdir
Reklam
Yargılamanın olduğu yerde sevgi­nin var olması mümkün değildir. Yargılamanın perde arkasında her zaman bir suçlama ve cezalandırma isteği vardır.
Çocuklara Duyulan Öfke
Günümüzün pek çok annesini tehdit eden tehlikelerden biri de kendini ve çocuğunu suçlama. Tüm aile sorunlarının sorumluluğu omuzlarına yüklendiğinde anneler, "Benim sorunum ne?" ya da "Çocuğumun sorunu ne?" sorularına takılıp kalıyorlar. Annelerde, çocuklarının davranışlarının -hatta, çocuklarının varlıklarının- tamamen kendilerinin yarattığı bir şey olduğu fantezisini geliştiriyoruz: Çocuğun durumu iyiyse, kadın "iyi bir anne" olarak görülüyor; ama eğer kötüyse o zaman da, soruna yol açan "kötü anne" olarak damgalanıyor. Çocuğun içinde bulunduğu ortam sadece anneden oluşuyormuş gibi düşünülüyor. Yakın zamanlara kadar babanın, ailenin ve ailenin içinde bulunduğu toplumun bu açıdan adı bile geçmiyordu.
Çanakkale'de 1915 Mart'ındaki başarısızlığın üzerinden otuz yıldan fazla geçtikten sonra Churchill, II. Dünya Savaşı anılarından son anda sildiği bir cümlede, 1911-1915 yılları arasında yürüttüğü Deniz Kuvvetleri Bakanlığı hakkında "Benim altın çağımdı," diye yazmıştı. Muhafazakar çevrelerde ve Parlamento'da, 18 Mart deniz saldırısındaki başarısızlıktan, öngörüsüzlüğü nedeniyle Churchill'in sorumlu olduğu yolunda sesler yükseliyordu. İlk somut suçlama, Churchill'in mayınların yaratacağı tehlikeleri göremediğiydi.
Sayfa 364 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Süha SertabiboğluKitabı okudu
Kendimi o kadar garip hissettim ki, tamam, dedim. Her şey bitti! Buraya kadar. Ben teslim oluyorum. Dünya düzenine, insanlara bedenimi teslim ediyorum... Kayra’yı orada bırakıp kasabanın tek karakoluna girip yüksek sesle, “Beni tutuklayın! İşte geldim!” diye bağırdım. Hakkımda hiçbir suçlama yoktu. Beni dışarı atmaya çalıştılar. Direndim.
Reklam
Çocuklar küçük yaşta aile üyelerinin incitici davranışlarına anlam vermeye çalışır, sıklıkla da tümden bağımlı oldukları "iyi ebeveyn" imgesini korumaya yarayan kendini suçlama fantezilerine yaslanırlar. Çocuklarda güçlü bir adalet duygusu vardır ve bağımlı oldukları, sevdikleri kişileri bağışlama arzuları da eşit derecede güçlüdür.
Kendini suçlama , suçladıkca daha da güçsüz hissedersin.
İnsanlar öyle ki, anlayamadıkları şeylere karşı her zaman suçlama yaparlar.
Sayfa 530Kitabı okudu
içindeki Yahudilik daha güçlü olsaydı, örneğin de daha ikna edici olabilirdi
Mesele, çocuklarına vereceğin herhangi bir ders değil, örnek bir yaşamdı; içindeki Yahudilik daha güçlü olsaydı, örneğin de daha ikna edici olabilirdi; tabii burada bir suçlama değil yine, senin suçlamalarına karşı bir savunmadır yanlış.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası, Kültür Yayınları, 22. Basım, Franz KafkaKitabı okudu
Ceza, nutuk ve diğer suçlama, utandırma ve incitme formları aracılığıyla çocuklara daha iyi iş çıkarmaya motive etmeye çalışmaya o kadar alışmışız ki.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.