Hiç kimse onu yönlendirmediği, ona bir şeyler öğretmediği için derin karanlıkta mistik ışıklar arasındaki eşsiz yolda tek başına ilerlerken ruhu çaresiz şaşkınlıkla doluyordu.
Ey Lotte, seni bana anımsamayan bir şey var mı acaba? Her yanımda sen yok musun? Ey azize, dokunduğun her şeyi, önemsiz bile olsa, doyumsuz bir çocuk gibi zorla sahiplenmedim mi?
Ah bu boşluk! Göğsümün içinde, şurada hissettiğim bu korkunç boşluk! Eğer onu bir kez olsun, bir kez olsun şu kalbe bastırabilsen, bu boşluktan eser kalmaz diye düşünüyorum çoğunlukla.
Bunu yapmasın, ilahi bir masumiyetin ve mutluluğun bu imgeleriyle hayal gücümü kamçılamasın, zaman zaman yaşama kayıtsız kalan kalbimi daldığı uykudan uyandırmasın!