Suheyb b Sinan
"İnsanlardan öyle kimse vardır ki, Allah'ın rızasını isteyerek nefsini satın alır. Allah kullarına çok merhametlidir."
* Bakara - 207. Ayet *
Suheyb b. Sinan :mekke'den Medine'ye peygamber efendimiz (sav) yanına hicret etmek isteyince Kureyş müşrikleri önünü keserek :suheyb! bizim yanımıza geldiğinde malın yoktu şimdi servete sahip olarak çıkıyorsun vallahi bu katiyen olmaz dediler. Ben onlara Ne dersiniz malımı size bırakırsam yolumdan çekilir misiniz diye sordum. olur dediler. ben de malımı onlara verdim yolumdan çekildiler .çıkıp Medine'ye geldim peygamber efendimiz keyfiyetten haberdar olunca iki defa Suheyb kazandı ,suheyb kazandı buyurdu. Ve bunun üzerine "insanlardan öyle kimse de vardır ki Allah'ın rızasını isteyerek nefsini satın alır Allah kullarına çok merhametlidir"(bakara 207) ayeti indi .(ibni said,Kenzül umal,istiab,mustedrek,ibn kesir,ibn merdeveyh)
Sayfa 132Kitabı yarım bıraktı
SÜHEYB b. SİNAN "Kazancı Karlı İnsan
Süheyb'in hayatı birçok büyük olay ve meziyetlerle doluydu.
Bu meziyetlerini bilen Ömer b. Hattab onu mü'minlere namaz kıldırması için seçmişti. Hz. Ömer, namaz kıldırırken hançerlenip yaralanınca, Süheyb'in insanlara sabah namazını kıldırmasını emretti. Son nefesini verirken de en son vasiyeti şu olmuştu: "Namazı insanlara Süheyb kıldırsın."
BEDİR EHLİ RADIYALLAHU ‘ANHUM ECMA’ÎN
Cafer b. Abdullah şöyle diyor:
“Babam bana Peygamber (asm)’in bütün ashabını sevmemi vasiyet eder ve şunu ilave ederdi:
‘Ey canım yavrum, Bedir ashabının adı zikr edilince duâ kabul olunur, bu mübarek isimleri zikreden kulu, ilâhi rahmet; bereket gufran ve rızâ-ı İlâhî kuşatır. Bu isimleri okuyarak hacetde bulunanın dileği mutlaka yerine
SÜHEYB b. SİNAN "Kazancı Karlı İnsan
O, yüklendiği davaya tam olarak sarılmış, altına girdiği sorumluluğun bilincine ermişti.
Şu sözleri bu durumuna tanıklık eder:
"Allah Resûlü nerede bulunduysa ben de orada bulun dum. Nerede bir biat olduysa katıldım, biat ettim. İlk gazveden son gazveye kadar bütün gazvelerde Allah Resûlü'nün yanında yer aldım. Ne zaman ki mü'minler önden gelecek bir tehlikeden korktular, önlerine siper oldum. Ne zaman ki arkalarından gelecek bir tehlikeden korktular, arkalarına siper oldum. Allah Resûlü'nü hiçbir zaman düşmanla yüz yüze bırakmadım. Orada mutlaka siper olarak ben bulundum. Bu durum, Allah Resûlü, Rabbi'ne kavuşana dek sürdü."
SÜHEYB b. SİNAN "Kazancı Karlı İnsan
Son derece comertti. Beytülmaldan olan gelirinin tamamını infak ederdi. Muhtaçları sürekli gözetirdi. Fakire, yetime, esire sirf Allah sevgisi için yemek yedirirdi.
Onun bu eli açıklığı Hz. Ömer'in dikkatini çekmiş ve şöyle demişti: "O kadar çok yemek yediriyorsun ki, israf ediyorsun." Süheyb cevaben: "Allah Resûlü'nden "En hayırlınız çok yemek yedirendir." diye işittim" dedi.
mübarek canlar.. Sadece birkaçı..
Ebu Bekir, Osman, Ebu Ubeyde, Mikdat b Esved, Süheyb b. Sinan, Anımar b. Yas ir, Abbas, Sa'd b. Ebi Vakkas, Amr b. Abese, Zeyd, Ali ve her gün o eve gelen müminler. Hayatlarını İslam'a adayan kahramanlar. Allah'ın asırlar içinden süze süze şahsiyet takdir ettiği mübarek canlar.
Sayfa 185 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
SÜHEYB b. SİNAN "Kazancı Karlı İnsan
Erkam'ın evinin dış dünya ile alâkayı kesen ağaç kapı eşiğini atlayıp geçmek, mücerret bir eşiği geçip içeri girmek an- lamını taşımıyordu. Bilakis bütün dünyayı bir tarafa bırakıp, başka bir dünyaya geçiş anlamını ifade ediyordu.
Dini, ahlâkı, töresi ve düzeni ile bütün bir eski yaşantıyı atıp, yeni bir din, ahlâk, töre ve düzen ile yepyeni bir yaşama adım atmaktı.
Eşikten geçmek, maddî anlamda her ne kadar küçük bir adım atmak olarak görülse de, mâna aleminde çok büyük bir adımdı.
Fakirler, garipler, düşkünler açısından bu adım, büyük fedakârlıkları göze almayı gerektiriyordu.
SÜHEYB b. SİNAN "Kazancı Karlı İnsan
Ammâr b. Yasir onunla karşılaşmasını şöyle anlatır:
Saheyb b. Sinan'a Erkam'ın evinin kapısında rastladım.
"Ne arıyorsun burada?" dedim.
"Sen ne anyorsun?" diye cevap verdi.
"Muhammed'in yanına girip söylediklerini dinlemek istiyorum" dedim.
"Ben de aynı şeyi yapmak istiyorum." dedi.
Allah Resülü'nün yanına girdik, bize İslâm'ı anlattı, biz de orada müslüman olduk. Onunla birlikte akşama kadar kaldık. Bu işi gizli tutma kararıyla oradan ayrıldık."
Ebu Yahya Suheyb b. Sinan'dan (r.a.) rivayet edilmiştir ki Resulullah (s.a.) şöyle buyurdu: "Müminin işine şaşılır. (Çünkü) onun her işi hayırlıdır (lehinedir). Bu durum da müminden başkası için söz konusu değildir. (Şöyle ki) mümin bolluğa düşse şükreder, bu hâli onun için hayırlı olur; darlığa düşse sabreder, bu da onun için hayırlı olur." (Müslim rivayet etmiştir.)
Sayfa 50Kitabı okuyacak
Suheyb b. Sinan er-Rumi (r.a) diyor ki: “Hz. Ömer Müslüman olunca İslâm ortaya çıktı. İnsanlar İslâm’a açıkça davet edildi. Beytullah’ın etrafında halkalar halinde oturduk. Beytullah’ı tavaf ettik. Bize şiddetle muamele edenlerden intikamımızı aldık. Yaptıkları şeylerden bazılarına cevap verdik. “
Sayfa 111Kitabı okudu
Suheyb b. Sinan (r.a.)'dan. Şöyle demiştir: "Rasûlüllah (s.a.v.):
Müminin durumuna hayret edilir doğrusu. Çünkü onun her durumu iyidir/ hayırdır. Bu durum ise sadece mümin içindir. Şöyle ki, eğer mümine genişlik gelirse buna şükreder bu da onun için iyi/hayır olur. Eğer darlık gelirse buna sabreder bu da onun için iyi/hayır olur." buyurdu."
Sayfa 41 - Hadisi Müslim rivayet etmiştir.Kitabı okudu
Ebû Yahya Suheyb b. Sinân (r)'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s) şöyle buyurdu:
"Mü'minin durumuna hayret doğrusu! Çünkü onun her durumu kendisi için bir hayır sebebidir. Böyle bir özellik sadece mü'min içindir: Eğer sevindirici bir durumla karşılaşırsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Eğer üzücü bir durumla karşılaşırsa sabreder; bu da onun için hayır olur."
Sayfa 41 - Müslim, Zühd 64Kitabı okuyor
Ne kadar nasipli olduğumuzu fark etmemi sağlayan o rivayet..
“Ebu Yahya Suheyb b. Sinân (r)'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Mü'minin durumuna hayret doğrusu! Çünkü onun her durumu kendisi için bir hayır sebebidir. Böyle bir özellik sadece mü'min içindir: Eğer sevindirici bir durumla karşılaşırsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Eğer üzücü bir durumla karşılaşırsa sabreder; bu da onun için hayır olur.”
Sayfa 41Kitabı okuyor
