Osman Şahin etkinliğinin okuduğum ikinci kitabı ile sizlerleyim. Ama okuduklarımı size nasıl anlatacağım bilmiyorum. Nolacak canım yaz bir şeyler olsun bitsin dediğinizi duyar gibiyim. Ama öyle değil maalesef. Ne demek istediğimi ancak okuyanlar bilir.
Etkinliğe başladığım ilk gün 3 kitabın okuma oranlarına bakmıştım.
Bazen kitaplarda öyle cümlelerle karşılaşırsın ki yolda uzun zamandır görmediğin biriyle karşılaşmış gibi heyecan ve mutlulukla dolar için. Tam bitti derken eser gönülden sevdiğim Neşet Ertaş'ın bir cümlesiyle karşılaştım, sen buraya ne de yakıştın dercesine...
"Gönül Mecnun oldu, Leyla bahane." (s. 168)
Geçtiğimiz günlerde Şükrü
Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin.
Yüreği yalnız kendiyle dolu
Duvarları ancak çarpınca görenin.
Şükrü ERBAŞ
21 Kadın rahat uyuyamamış. Kapısını örtüp perdesini çekmemiş. Yürekleri yalnız kendileriyle dolu değilmiş. Duvarları çarpmadan önce görmüş.
Sonra gördüklerini göstermek için kalemi eline almış. Kalem