Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Klasikler Ve Çevirmenler
Not: Bu ileti eserleri orijinalinden ve sonrasında Türkçe çevirilerinden okuyan insanların görüşlerinin derlenmesiyle yazılmıştır. Sonrasında sitedeki okurların katkıları eklenmiştir. Günlerdir çevirmenlerin dünyasına daldım ve haklarında o kadar çok şey okudum ki beynimden dumanlar çıkıyor. Yabancı dilde yazılmış eserlerde en rahatsız olduğum
Kurduğum asılsız hayali sevmişim, bu güzel hayaletin kaybolmaması için onu hakiki mahiyeti içinde seyretmekten korkuyorum. Vakıa her şeyi söylemek istiyorum, fakat bir taraftan da sükutuhayal korkusuyla, hakikatten kaçıyorum, sükut-u hayal korkusu ve aldanmak ihtiyacıyla kendimi avutup duruyorum; ta ki hakikat, kendi ayağıyla bana gelecek, zorla muhayyileme girecek, savurucu bir rüzgar gibi orada ne kadar asılsız ve güzel vehimleri varsa hepsini tarumar edecek, beni kendime getirecektir.
Reklam
Fakat bil ki başın taşa (maddeye) çarpacak. Muhakkak sükut-u hayal var: ya sevgilinin bayağılığı ya kuvvetli bir rakip, onun karşısında senin bayağılığın, sevgili ve dost ihanetleri, muhakkak. O vakit dur, vazgeç, istihfaf et.
Akıl ve Gönül münakaşası...
Gönül: Baksana efendim, birileri kalbinizin uyuyan duygularına düstursuz giriyor. Siz bunu bilmezsiniz lakin buna aşk derler. Akıl: Kalbine düstursuz girene hemen aldanacak mısın? Bekle bakalım. Kimdir, necidir, nereden ne şekilde peyda olmuş? Onu iç dünyana kabul et ama hemen aldanma, onu her türlü elekten geçir sonrası Allah kerim... Zaman geçer ve adam gönlünü kendisine, aklı hesaba pek de katmaksızın kılavuz eder. Her şey iyi gider ama zaman ilerledikçe işler tersine biner. Sükut-u hayal, üzüntü ve çaresizce bekleyiş alır yerini umudun, sevincin ve ileriye dönük saadetin... Gönül: Efendim beklemek lazım, acele ettik sanki. Ona da şans vermek, yaşadıklarını anlamak lazım... Bekleme diyemiyorsa umudumuz olmalı, onun halinden anlamalı ve sadakatimizi son demine kadar, bizi huzurundan kovana kadar göstermemiz lazım. Akıl: Demedim mi sana? Aldandın, fazla güvendin ve üzülüyorsun şimdi de. Yetmezmiş gibi, elinden geleni yaptığın halde, hâlâ umut mefhumuna bel bağlayıp gerçek hayata yüz çeviriyorsun. Elinden geleni fazlasıyla yapmadın mı? Tahayyülü zor adımlar atıp, fedakarlıklar yapmadın mı? Sevgi karşılık ister. Güneş olmadan çiçek yaşayamazsa sevgi de karşılığını almadan solar. Sana düşen son kez(o da gönlünü susturmak adına) diyeceğini deyip kader deyip, hayırlısı buymuş, eyvallah diyerek yoluna devam etmek...
- Çok hayal kurmayalım. Sükut-u hayal diye bir şey var. - İnsan dünyada hayal ettiği müddetçe yaşar.
Sayfa 38 - DergahKitabı okudu
- Çok hayal kurmayalım. Sükut-u hayal diye bir şey var. - İnsan dünyada hayal ettiği müddetçe yaşar. Kimin sözüydü bu?
Reklam
-Çok hayal kurmayalım. Sükut-u hayal diye bir şey var.
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sen ne kadar güzel ne kadar zarif bir kitapsın öyle. Kalbe işleyen işleten... Adı gibi naif 17 hikayeden oluşan kitap. Her biri ayrı anlam verici. Ders çıkarıcı İlk hikaye olan "SULTANIMIZIN GELİŞİ" Üç ayları ve Ramazanı Şerifi ne güzel tasvir etmişler. 2-KELİMELER : Bu hikayedede en çok sevdiğim alıntıyı yazmak istiyorum. "Ama
Sükut İşçisi
Sükut İşçisiAhmed Pak · Insan ve Hayat Kitaplığı · 2018360 okunma
Oĝuzhan Koç'un dediği gibi, Yana yakıla sevdiğim ne varsa hep sükut u hayal..
"hayatta kimse kimseyi anlayamaz, kimse kimsenin yerini tutamaz. aşk dediğimiz, ya vahim bir yanlış anlaşılmadır, ya kötü bir hayal kurma tarzı. iki kişinin ikisi de, öbürünün yerine hayal kurmaya kalkıştığından sükut-u hayaller eksik olmaz! sen dediğime kulak ver, kendimizden başkasını sevemiyoruz; sevdiğimiz, şahsiyetimizin dışlaştırılmış, bir başkasının üzerinde somutlaştırılmış hayali. o başkası da kendisini üçüncü bir şahıs üzerinde dışlaştırır, somutlaştırır. arada ahenk kurulamaz, nasıl kurulsun, sevdiğimizle sandığımız farklı! muvaffak bir çift, yalnızlığa tahammülü yüksek iki insan manasını taşır. çift demek; yan yana iki yalnızlık demek, beraber bile olamamış, kesişmesi bile zor! onun için böyle bir hayatı, içine girip kurbanı olmadan yaşayacaksın, yani uzaktan. uzaktaki, soyut, hemen hemen yok bir şahsı sevmekten güzelini tasavvur edemiyorum. yakında olmayan sevgili tahayyülde yaşatılır, hayalde yaşatmak az evvel açıkladığım kaideye uygun olarak, onu kendine benzetmektir. yanında bulunmayacağından, o buna ne itiraz edebilir, ne müdahale... sevdiğini hayalinde değiştirdikce, kendine benzettikçe daha çok seversin, böylece denge korunmuş olur. sevmek; sevmek esasında alıp başını gitmektir, sevgiliden uzaklaşan mutlak aşka yaklaşır, sevdiğini gönlünde kendi bildiğince yeniden yaratarak..."
Attila İlhan
Attila İlhan
340 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.