Ş.
@sulece0
Mühendis
15 Temmuz
37 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Okyanusun ölülerini bir gün geri vereceği gibi, bu ayna da bir zamanlar yansıtmış olduğu bedenleri geri getirseydi, şu sefil yer hayaletten geçilmezdi.
İnsanlar kendilerini kapana kıstırılmis birer av hayvanı gibi hissediyor olsalar bile, yine de içlerinde vahşi hayvanların içgüdülerine benzeyen bir kaçıp kurtulma ümidi barındırıyorlardı.
Her insanın bir başkası için sonsuz bir muamma oluşu, üzerinde düşünülmesi gereken muazzam bir hakikattir.
Okur Takip Önerileri
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi...
Türkiye'yi ele geçirmek zordur. Çünkü Türkler padişahlarına bağlıdırlar. Onları kolay kolay liderleri aleyhine ayartamazsınız. Ama bir kez Türkiye'yi ele geçirdiniz mi onu uzun süre elde tutabilirsiniz. Türkler, lider otoritesine olan bağlılıklarını bu kez sizin otoritenize bağlılık şeklinde göstereceklerdir.
Niccolo Machiavelli (Prens)
Yetiştirilme tarzımız batılı olduğu için batıyı sevdik ama onun gibi olamadığımız için de ondan nefret ettik.
"Ben özgür insanın, düşüncesini bağımsız tutmayı becerebilen insan olduğuna inanıyorum."
Bazı yaşlıların yürekleri, kırışıklıklarına ve ak saçlarına rağmen hep genç kalır, çocukların dilinden anlar.
Sayfa 259Kitabı okudu
Güney Kore'nin olanaklarını ülkeyi refaha götürmek için seferber ederek insanlarını zenginliğe taşıdığını buna karşılık Kuzey Kore'nin varlığını savunma harcamalarına yönlendirerek halkını fakir bıraktığını görüyoruz.
Sayfa 167Kitabı okudu
Bakıyorum da insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek, doğru dediklerine doğru demek, kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak.
Sayfa 5Kitabı okudu
Bilgimin artması sadece, ne sefil bir dışlanmışlık içinde olduğumu daha açık görmemi sağlamıştı.
Sayfa 141Kitabı okudu
Toprak savaşıysa, savaşların en kutsalıdır. İnsanoğlu bu dünyada bir de savaşmıyorsa , ne işe yarar?
Çözüm belli, şu ana kadar yapılanların tersini yapmak. Cumhuriyet'in fabrika ayarlarına geri dönmek, "Neden olmuyor?" diye sormamak, "Nasıl yapmışlar?" diye araştırmak.
Bugün, özgürlüğümüzü kendi ellerimizle teslim ediyor ve prangalı bir konfor alanını daha fazla tercih ediyoruz.