Tevrat'taki Eyüp Peygamber hikâyesinin, Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı bölümünün, Musa kanunlarının, Atasözleri ve Mezmurlar'ın kökü de Sumer'e uzanmaktadır."
- Çiftleşmeden gebe kalınmaz, yemeden şişmanlanmaz.
- Silahı az olan devlet, düşmanı kapısından atamaz.
- Düşman ülkesine gidip onu yağma ederseniz, düşman da gelir sizin ülkenizi yağma eder.
SÜMER ATASÖZLERİ
. Baharatın hiçbiri kadın kadar güzel kokmaz.
• Zamanını boşa geçirdin ne işe yaradı?
• Madem ki biliyorsun, neden öğretmiyorsun?
• Çok yiyen uyuyamaz.
• Açık ağıza sinek girer.
• Kalpte olan düşmanlık getirmez, dildir düşman eden.
• Bir kez yalan söylersen, doğruyu söylesen de inanılmaz.
• Yürürken ayağını sıkı bas.
• Arkadaşlık bir gün sürer, akrabalık sona dektir.
• İyi giyinen kimsenin önünde herkes eğilir.
• Köpeksiz köyde tilki bekçidir.
• Gümüşü olan mutlu olabilir, arpası olan mutlu olabilir, hiçbir
şeyi olmayan rahat uyur.
• Bey gibi yaparsan köle gibi yaşarsın, köle gibi yaparsan bey gibi
yaşarsın.
• Öleceğiz harcayalım, uzun yaşayacağız biriktirelim.
Sümerler - Samuel Noah Kramer
Tevrat'taki Eyüp Peygamber hikayesinin
Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı bölümünün
Musa kanunlarının
Atasözleri ve Mezmurlar'ın kökü de
Sümer'e uzanmaktadır.
Tevrat'taki Eyüp Peygamber hikayesinin, Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı bölümünün, Musa kanunlarının, Atasözleri ve Mezmurlar'ın kökü de Sümer'e uzanmaktadır.
Sümerliler üzerine baştan sona bir destan yazan Muazzez İlmiye Çığ’ın neredeyse bütün bilgi birikimini kullandığı ve aynı zamanda yazara ait serimizin son 2 kitabına da gelmiş ve birini şimdiden geride bırakmış bulunuyoruz. Çalışmanın aynı zamanda giriş kitabı olduğu için çivili belgelerin bulunuşu ve dillerinin çözülüşü akabinde Sümer Dili ve
Sümerli yazarların "çağdaş" türde tarih-yazını geliştirmekte başarısız olmaları şaşırtıcı değilken, İbraniler ve Yunanlılar arasında yaygın olan tarihsel eser türünden çalışmaların Sümerlerde bilinmemesi garip görünüyor. Bildiğimiz kadarıyla hiçbir Sümerli yazar ya da yazman Sümer'in veya o zaman bilinen dünya bir yana, Sümer'i oluşturan devletlerden birinin kültürel ya da politik tarihini yazmak için bilinçli bir çaba göstermemiştir. Kuşkusuz Sümerli yazarlar çeşitli edebi yazın türleri -mitler ve destanlar, ilahiler ve ağıtlar, atasözleri ve denemeler yaratmış ve geliştirmişlerdir ve bunlardan bazılarında, özellikle destanlar ve ağıtlarda, çok kısıtlı da olsa tarihsel veriler kullanılmıştır. Buna karşın sevgi ya da öğrenme dürtüsüyle ortaya çıkan, hatta propaganda amaçlı diyebileceğimiz bağlantılı bir tarih hazırlama düşüncesine Sümerli öğretmenler ve yazarlarda asla rastlanmaz. Tarih diye nitelenebilecek olana en yakın belgeler heykel, kabartma, koni, silindir, vazo ve tabletlerdeki adak yazıtlarıdır. Ancak bunlara yazılan olaylar sadece tanrılara hoş görünme dürtüsünün yan ürünüdür. Üstelik, bu yazıtlar da çağının tek bir olayı, çok kısa bir biçimde yer alır. Yine de, araların da daha önceki koşullara ve olaylara göndermede bulunan ve tarihsel ayrıntı duyarlığını ortaya koyanlar vardır; bu da, İÖ yaklaşık 2400 gibi uzak bir tarihle, dünya edebiyatında eşi olmayan bir durumdur.
(...) Bu atasözleri 4000 yıl önce derlenip yazılmış. Çoğu yazılmadan önce ağızdan ağıza tekrarlanmış. Dilleri, çevreleri, gelenek ve görenekleri, siyasal, ekonomik, dinsel yapıları bizden çok farklı, buna rağmen onların bizim davranışlarımızı, kararsızlıklarımızı, kadere bağlılığımızı yansıtmaları çok ilginç.
Yanlış davranışını kadere
Iki kitaptan oluşan bu eserde Sümerlerin efsaneleri, edebiyati,ilahileri, ağıtları ve atasözleri bulunuyor.
Hala kullanmaya devam ettiğimiz atasözleri , dini kitaplara dahi girmiş ibadet şekilleri ve günlük yaşam düzenimizden izler bulabilirsiniz.
Hem Sümer tabletlerine ait yazılar hem de yorumlarının bulunduğu bu eser çok farklı bir bakış açısı sunuyor.
Binlerce yıl öncesinde uygarlığa bu kadar önem veren bir medeniyetin izlerine ulaşmak ve sayın Muazzez ilmiye Çığ'in ardından koşmaktan yılmadığı bu sevdasına eşlik etmek güzeldi.
Tevrat'taki Eyüp Peygamber hikayesinin, Süleyman'ın Şarkılar Şarkısı bölümünün, Musa kanunlarının, Atasözleri ve Mezmurlar'ın kökü de Sumer'e uzanmaktadır.
Günlük hayatın koşuşturmasında bazı şeyleri kaçırabiliyoruz. Bunlardan biri, dünyanın hep şimdiki gibi olduğu yanılsaması olabilir. Binlerce yıllık insanlık tarihinde, hiçbir şey bugünkü gibi olmamıştı. Peki bazı ilkler nasıl olmuştu? Örneğin, okuldaki ilk "yağcılık" ya da ilk vergi indirimi. Yazılı ilk atasözleri neydi? ya da ilk ninni neye benziyordu? Sümerler konusunda uzman Samuel Noah Kramer'in kitabında bu sorulara benzeyen 39 ilkten bahsediliyor.
Bilinen tarihe göre, yazıyı icat edenler Sümerler. Onlardan günümüze kalan pek çok kil tablette, dönemin yaşayışına dair ilginç sayılabilecek bilgiler mevcut.
Kramer, araştırmasının bir kısmını İstanbul'da yapmış. Orada tabletleri kopyalamış ve çevirileriyle ilgilenmiş. Türk Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ da bu araştırmalara katkı sağlayanlardan.
Kitabın orijinal baskısı 1956 yılında yapılmış. Elbette tabletlerle ilgili olarak o günden bugüne pek çok şey değişmiştir ama siz de yazılı tarihin başlangıcına bir yolculuk yapmak isterseniz bu kitap bir başlangıç olabilir. Dil ya da anlatımı biraz zorlayıcı olsa da okumaktan zevk aldığım bir kitap oldu. Sümerlerle görüşmemiz henüz bitmedi, başka kitaplarla devam edecek. :)
SÜMER ATASÖZLERİ
. Baharatın hiçbiri kadın kadar güzel kokmaz.
• Zamanını boşa geçirdin ne işe yaradı?
• Madem ki biliyorsun, neden öğretmiyorsun?
• Çok yiyen uyuyamaz.
• Açık ağıza sinek girer.
• Kalpte olan düşmanlık getirmez, dildir düşman eden.
• Bir kez yalan söylersen, doğruyu söylesen de inanılmaz.
• Yürürken ayağını sıkı bas.
• Arkadaşlık bir gün sürer, akrabalık sona dektir.
• İyi giyinen kimsenin önünde herkes eğilir.
• Köpeksiz köyde tilki bekçidir.
• Gümüşü olan mutlu olabilir, arpası olan mutlu olabilir, hiçbir
şeyi olmayan rahat uyur.
• Bey gibi yaparsan köle gibi yaşarsın, köle gibi yaparsan bey gibi
yaşarsın.
• Öleceğiz harcayalım, uzun yaşayacağız biriktirelim.
Sümerler - Samuel Noah Kramer