Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
«1882 yılında Trieste Fuarının açılışında elbombaları attığı için idam cezasına çarptırılan bir suçlunun affı için Avusturya imparatoruna yazdığı mektupta Victor Hugo şöyle diyordu: «İdam cezası yirminci yüzyılın yasalarından silinecektir. Geleceğin hukukunu bugünden uygulamak ne güzel bişey olur!» Gelecekte belki idam cezası kalkacaktı ama, Berber Hayri'ye o mutlu geleceği beklemesi için fırsat vermezlerdi ki..
dinime küfreden Müslüman olsa hesabı...
"Evet, ben de suçluyum ama, hiç olmazsa ben..." diye vicdanlarının ağzını kapayacak bir gerekçe tıkacı bulanlar, Berber Hayri'ye düşman olmuşlardı. Berber Hayri hele bir asılsın, yeryüzünden bütün kötülük kalkacak, sanki kendileri de bütün suçlardan, suçluluklardan kurtulacaklardı.
Reklam
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Aziz Nesin'den bir başyapıt... Sindirmesi zor bir kitabın incelemesini yazıyorum bugün. Kafam darmadağınık. Berber Hayri'ye mi üzüleyim, günahsız altı yaşındaki çocuğa mı üzüleyim, Hayri'nin anasına mı üzüleyim... Ben en iyisi mi kendi hâlimize üzüleyim. 2020 yılında bile idam cezasını onaylayanların olduğu bir dünyada yaşadığımıza üzüleyim. Onlara doğruyu öğretemediğimize üzüleyim. Hiçbir insanın ölümü hak etmediğini o kafalara sokamadığımıza yanayım. Derseniz ki o yavrucak bunu hak etti mi? Cevabı basit. Hayır. Ama Hayri de hak etmedi. Yaşadıklarını hak etmedi. Hayri'yi haklı çıkarmak değil derdimiz, herkes farkında bunun suç olduğunun. Mesele suçları ortadan nasıl kaldıracağımız değil, bu kolaya kaçmaktır. Asıl mesele suç yaratan unsurları ortadan kaldırmak. İdam cezasına karşı olan biri olarak bu kitap benim için tokat gibiydi. İdamı bırakın, bu cezaevlerinde kalan insanlar suçtan vazgeçerler mi? Daha da bilenip çıkar dışarıya. Konuyu burada kesiyorum, umarım size de bir şeyler düşündürmüştür yazdıklarım. Başka bir sorun ise sürülerle insanın meydanlara toplanması. Ne güzel bugün suç işlemedim diyip yüreğinizi mi soğuttunuz?
Halil Cibran
Halil Cibran
#73469248 sözünü sizler için söylemiş olmalı. Aziz Nesin'in deyimiyle #96106265 Bu kitabı sokaklarda dağıtmak isterdim, önüme gelene vermek; bir kişiyi olsun idam sevicilikten kurtarmak... Belli mi olur, belki bir gün sokakta elinde Surname dağıtan bir kız görürseniz o benimdir. Gelecek zamanlarsa idam gelmez de, bir Cellat Çingene Ali acımaz, bir kalabalık da toplanmazsa...
Surname
SurnameAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2017914 okunma
İmam efendi töreye uygun olarak Berber Hayri'ye son sözünün ne olduğunu sordu. Berber Hayri: «Söylesem neye yarar, anlamazsınız ki...»
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Eserin yarısına kadarını okurken canım sıkıldı, ,içim buruldu.Orada yazılan şuçları tek tek okuduğumda çok kötü oldum.Çünkü okuması için kitabı babamla paylaşmak istiyordum ama yazılanlara o da morali bozulur diye vermek istemedim.Ama sonradan verme taraftarı oldum, güzel bir kitap oldugu için değil, ilerleyen sayfalarda düşünmek o kadar ağır
Surname
SurnameAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2017914 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Necip Fazıl Kısakürek, Türk edebiyatının şüphesiz en tartışmalı isimlerinden birisi. Aslında onu tartışmalı bir figür yapan edebiyatı değil, siyasetidir.
İdeolocya Örgüsü
İdeolocya Örgüsü
onun bu alandaki başyapıtı, tabii bunu bir övgü olarak söylemiyorum. Bu kitabında özetle, katı totaliter dini bir yönetim hayalini ortaya
Reis Bey
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20148,1bin okunma
Reklam
180 syf.
·
Puan vermedi
Ölüm Cezası, İntikamdır!
#130383752 Çünkü biz insanların değişebileceğini düşünmüyoruz. Dünyada dakikada 270 doğum gerçekleşiyor. Bu demek oluyor ki 24 saatte yaklaşık olarak 388 bin doğum gerçekleşiyor. Mümkün müdür ki bu doğan bebeklerin ileride tamamen iyi olması, suçsuz olması? Elbette, içlerinden tecavüzcüsü, katili, hırsızı mutlaka
Ölüm Cezası Üstüne Düşünceler
Ölüm Cezası Üstüne DüşüncelerAlbert Camus · Alan Yayıncılık · 198695 okunma
Anasının ondan, onun anasından başka kimsesi yoktu. Bu yüzden savcılık annesinin ölümünü, Berber Hayri'ye resmi bir yazıyla bildirmişti.
Darağacında Din görevlisine gider ayak kapak
İmam efendi, Berber Hayri'ye, — Allah günahlarım affetsin! dedi. Berber Hayri teşekkür anlamında, — Sizlerin de... dedi.
Bir zamanlar Kürt Kâmil'in sapık kösnüllüğüne boyun eğmiş olmanın acısı ve aşağılık duygusuyla, şimdi Berber Hayri'yi aşağılayarak, hatta suçlayarak avunmuş oluyorlardı. – Evellaaaa... Bu iki delikanlı volta atarlarken bu yolda konuşa dursunlar, duvar gölgesine çömelmiş, kimisi de uzanmış o beş kişi de Berber Hayri üstüne söyleşmeye başladılar.
Sayfa 32 - NESİN YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
Gözlüklü Beyfendi, – Mevlâna, ünlü eseri Mesnevî'de bir kadının erkek eşekle olan cinsel ilişkisini anlatmıştır... deyince ordakiler merakla, – Nasıl? Aman nasıl?" diye üsteleyerek sordular: – Yazar ki Mesnevî'de, "Eşeği çeke çeke, kadın ahırın ortasına getirdi. O erkek eşeğin altına yattı. O kahpe de muradına ermek üzere halayığın
Sayfa 42 - NESİN YAYINEVİKitabı okudu
Elinde tuttuğu kitaptan bir sayfa açıp okudu: – "İngiltere'de onsekizinci yüzyılda hayvanlarla cinsel ilişki kuranlar ve bu suçun ortağı olan hayvanlar, Leks Caroline gereğince canlı canlı yakılırdı." Leks Caroline mı?.. Efendim, Leks Caroline demek, Caroline'nın koyduğu yasa demektir. Caroline da mi kim?.. Mathilde Caroline denir bir karıdır ki, hem İngiltere Kralı Üçüncü George'un kız kardeşi, hem Danimarka kralının karısı olup, kocası olan koskoca Danimarka kralını delirtip kraliçe olmuşsa da, ülkenin tüm yönetimini dostu olan herifin eline verdiğinden, bir şatoya, şimdi bizim burda olduğumuz gibi kapatılmış, pek soylu bir karı olduğundan bir İngiliz gemisiyle İngiltere'ye kaçırılmıştır. İşte bu denli temiz ahlâk sahibi olan bu soylu kadın, ahlâksızlığa hiç dayanamadığından cinsel sapıklık için yasa çıkarmış ki, hem o sapık insan hem de suç ortağı olan hayvan diri diri yakılsın. Şimdi kaldığımız yerden okuyalım: "Bu konuda bilinen en son olay, 1750 yılında Vanvres'te bir dişi eşekle fiil-i livâta yaptığı için..." Demin sözünün sonunu yutan adam, – Demek İngiltere'de bile eşekleri ş'apıyorlarmış... diye Gözlüklü Beyfendi'nin sözünü kesince başka biri de, – Şimdi neden İngiltere'nin endüstriye geçmek zorunda kaldığı anlaşılıyor, demek eşekleri yaka yaka tüketip hayvancağızın türünü kuruttuklarından, eşeğin yapacağı işi makineye yaptırtmak zorunda kalmışlar, dedi.
Sayfa 42 - NESİN YAYINEVİKitabı okudu
Berber Hayri'ye verilen iş, cezaevi hamamında yıkanacaklara tenekeyle su satmaktı. Cezaevi yönetmenleri bir teneke suyun kaça satılacağını da saptamışlardı. Bir teneke soğuk su elli kuruşa, Isıtılmış suysa bir lirayaydı. Berber Hayri böyle bir iş edinip cezaevinde ilk olarak para kazanmaya başladı. Hem de işi tıkırındaydı. Çünkü koğuşlar dolusu ve onca zamandır kadınsız kalmış suçlu yada suçlu sanığı erkekler sık sık hamamcı olmanın bir yolunu buluyorlardı. Bunların kimisi katildi, kimisi öksüz hakkı yemişti, kimisi devlet malı çalmış, kimisi halk malı uğrulamıştı; şuydular buydular ama ne olurlarsa olsunlar, her ne denli ağır günahları olursa olsun, cenabet gezmenin günahını taşıyamazlar, —gusül abdesti almayı bilsinler bilmesinler— hamamcı oldukları gecenin sabahı hamamda yıkanıp, su dökünüp günahtan arınırlardı.
Sayfa 46 - NESİN YAYINEVİKitabı okudu
Sabahleyin kahvaltı getiren Âdembaba'yla gardiyan, akşamki yemeğe Berber Hayri'nin el sürmediğini göreceklerdi. Berber Hayri, içine düştüğü yalnızlığının derin kuyusunda, ilk olarak yaşamında kendi kendisiyle kalabilmişti. Kendi kendine yaşamının o güne dek olan bölümünün hesabını yapıyordu. "Ne şaşılası şey!" diye düşündü, bir çocuğun
Sayfa 65 - NESİN YAYINEVİKitabı okudu
58 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.