Ceza hukukunda ve ceza yargılamasında devrim ve tarihsel materyalizm. Marx'ın (1859 tarihli)" A Contribution to the Critique of Political Economy [Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, çn.] adlı kitabının sözündeki "tıpkı, bir kimsenin kendisi hakkından düşündükleri üzerinden bir başkasını yargılayamaması gibi sözleri, daha sonra ceza yargılamalarında ortaya çıkan dalgalanmalarla ve ilgili teorik tartışmalarla ilişkilendirilebilir. Aslında, eski yargılama usulleri, (özellikle failin ölüm cezasına çarptırılabileceği suçlarda), ceza kararı verilmeden önce, gerekirse işkence yoluyla, davalının itirafı gerekliydi. Yeni yargılama usulünde ise, maddi kanıtlara ve tanık ifadelerine en yüksek önem atfedilirken, zanlının çapraz sorgulaması (yalnızca), göz ardı edilebilir durumlarda bir yargılama unsurudur (yemin gerekli değildir, zanlının yalan söyleyebileceği ya da susma hakkını kullanabileceği bilinmektedir). Herhangi bir kimsenin, Marx'ın tarih araştırmaları alanına getirdigi [önerici] bir yenilik unsuru olarak ceza ve dava hukukunun yenilenmesi hareketi üzerine çalışma yapıp yapmadığını belirlemek gerekir.