Sahhaf-ı Bâ-insaf Zatlar...
Sahaflar arasında da aldığı terbiye icabı veya dindarlığı sebebiyle vakıf malı olduğu belli olan kitapları alıp satmayanlara, el sürmekten çekinenlere tesadüf ettim. Hassa siyetleri etkileyici idi doğrusu. Bunu bir uğursuzluk ve vebal olarak görürlerdi. İyi ve takdire şayan bir hasletti bu. Bazıları da bir şekilde satın aldığı kütüphaneler, çok kıymetli yazma kitaplar, Mushaflar arasında hangi kütüphaneden çıktığına dair kayıtla mühürler varsa onları ücret talep etmeden oraya gönderirlerdi. Sahhâf-ı bâ-insaf sadece uygun fiyatla kitap satanlara değil, herhalde gerçek mânasıyla bunlara deniyor olmalı dı. Sahhâf-ı bi-insaf ise malum... - İsmail Kara
Sayfa 14 - DergahKitabı okudu
BİLANÇO TABLOSU BİR MUHASEBE
Görüşlerimi toparlamaya hazırlanırken, bu bölümde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Öncelikle, İngilizlerin Hindistan'da yaptıkları her şeyi kötülemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyeyim. İnsanoğlunun yaptığı her işte olduğu gibi sömürgeciliğin de olumlu ve olumsuz tarafları vardı. Hindistan'daki bütün İngiliz yetkililer Clive
Reklam
Dualarımız birer peygamberdir; onlara sadakat ve kalpten bağlılık göstermemiz gerekir. Amaçlarına dört elle sarılan bir yaşam nasıl da saygıdeğerdir!Gençlikteki tutkular iyidir, hayata dair teoriler ve planlar hoştur, takdire şayandır: Ama sıkıca tutunacak mısınız onlara? İnsanlarla dolu şu Avamdan bir kişi bile tutunmaz, ya da bin kişiden yalnızca biri tutunur: Onları yüce hırslarını hatırlatıp döneklikle suçlasanız, yeminlerini çoktan unuttuklarını görürsünüz. İnsanlar gelgeçtirler, istikrarsızdırlar, sorumsuzdurlar. Soy seçkindir, ülkü yüksek -ama sağa sola sapar insanlar, kararsızdırlar.
175. Hikmet EZELÎ TAKDİRE TESLİMİYET Ancak unutabilecek olana hatırlatılır ve ihmalkârlığı mümkün gö­rülene tembih edilir.
Atatürk'ün TBMM açış nutuklarında Türk Tarih Kurumuna dair sözleri
1 Kasım 1934 Kültür işlerimiz üzerine, ulusça gönüllülerimizin titrediğini bilirsiniz. Bu işlerin başında da Türk tarihini, doğru temelleri üstüne kurmak, öz Türk diline, değeri olan genişliği vermek için candan çalışmakta olduğumuzu söylemeliyim. Bu çalışmaların göz kamaştırıcı verimlere erişeceğine şimdiden inanabiliriz. 1 Kasım 1935 Kültür
Sayfa 101
“Milliyetçiler bunu ne unuttular, ne de affettiler.”
“İstanbul Hükümeti Şeyhülislam’dan milliyetçilerin hareketinin dine mugayir olduğuna dair bir fetva aldı. Fetva metni 11 Nisan'da aynı mealdeki bir Hatt-ı Hümayun ve bir Nazırlık bildirisiyle birlikte yayınlandı. Sultan-Halife'nin milliyetçilere karşı gösterdiği bu manevraların takdire şayan bir tesiri olmadı, fakat bunlar bir düşmanlık ilânıydı ve milliyetçiler bunu ne unuttular, ne de affettiler.”
Sayfa 65
Reklam
68 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.